21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar burada yaptığı konuşmada, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyit edilmeden resmi müzakerelere geçmemiz mümkün değildir. Çünkü artık bağımsız, özgür ve bu coğrafyada bizleri barış ve güvenlik içerisinde geleceğe taşıyabilecek bir devletimiz vardır” dedi.
Anma programına, Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun yanı sıra bazı kurum, dernek temsilcileri, askeri erkan ve diğer yetkililer katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Lefkoşa Türk Lisesi korosu “Memleketim”, “Mağusa Limanı” ve “Vatan Marşını” seslendirdi.
Ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ile Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar konuşma yaptı.
Anma Programı, Lefkoşa Türk Lisesi öğrencilerinin Mehmet Levent’in “Bu Vatan Bizim” adlı eserinden seçmelerle oluşan oratoryosuyla sona erdi.
Tatar “Bu zaman dilimi içerisinde çok şeyler yaşadık ama 21 Aralık Kanlı Noel’i bizlerin unutması mümkün değildir”
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında, 21 Aralık 1963’ten bugüne 60 yıl geçtiğini belirterek, 60 yılın insan ömründe çok uzun bir zaman dilimi olduğunu ifade etti. Tatar, “Bu zaman dilimi içerisinde çok şeyler yaşadık ama 21 Aralık Kanlı Noel’i bizlerin unutması mümkün değildir” dedi.
Osmanlı döneminden sonra İngiliz Sömürge Yönetiminde Rum ve Yunanlıların adaya nüfus aktardığını dile getiren Tatar, o yıllarda Yunanistan destekli Rum Yönetimi’nin papazlarıyla adayı Yunanistan’a bağlamak için hayaller kurduğunu kaydetti.
O dönemde İstiklal Savaşı'nı kazanan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “kemalizm” ruhunun egemen olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs’ın Yunanistan’a teslim edilmemesi için mukavemetçi Kıbrıs Türkü’ne destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Londra ve Zürih anlaşmalarından sonra Kıbrıs Türkü’nün, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti kurucu ortağı olarak özden gelen müktesep haklar kazanmış Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukuk mücadelesinin sürdüğünü belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün müktesep hakları ve tarihten gelen meşruiyetini daim kılmak için o günlerde canlarını feda eden şehitleri anmanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, şehitleri rahmetle anarak, “Ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun” dedi.
Kanlı Noel’den sonra 1974 yılına kadar adada katliamlar yaşandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’ın bir işgali daha gerçekleştiğini belirtti. Kanlı Noel, Anayasa’nın darbeyle bozulmasından 11 yıl sonra 15 Temmuz’da Yunanistan darbesiyle Makarios’un Cumhurbaşkanlığından indirildiğini anlatan Tatar, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın bir dönüm noktası olduğunun çizdi.
Barış Harekatı’ndan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden sürece işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugün artık yeni siyasetin olduğuna dikkat çekti. Tatar, “Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyit edilmeden bizlerin resmi müzakerelere geçmesi mümkün değildir. Çünkü artık bağımsız, özgür ve bu coğrafyada bizleri barış ve güvenlik içerisinde geleceğe taşıyabilecek bir devletimiz vardır. KKTC devleti…” diye konuştu.
Kemal Coşkun, Ali Rıza Vuruşkan, Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve dava arkadaşlarıyla binlerce mücahit, yüzlerce şehit olduğunu ifade eden Tatar, bugün hala kayıpların olduğuna dikkat çekti.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan’ın babasını tanıyamayan bir şehit çocuğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bu topraklarda acı çekmiş yüzlerce insan olduğunu söyledi. Bunları gençlerin bilmesi gerektiğini ifade eden Tatar, bugün hala beşinci kol faaliyetleriyle, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin ne anlama geldiğini anlamakta zorluk çekenlerin sayısının hiç de az olmadığını kaydetti.
Millet, vatan ve bayrağın doğru yoldan şaşmamak için kutsal olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, kutsallara sarılıp, milli değerleri bilmek gerektiğini söyledi. Doğu Akdeniz’deki Türk devletinin bu coğrafyadaki milli ve ulusal çıkarları da temsil eden bir kazanım olduğunun altını çizen Tatar, çok cefalar, fedakarlıklar ve bedeller ödenerek, bu kazanımın sağlandığını belirtti.
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Doğu Akdeniz’de bir Türk devletinin, Mavi Vatan’da, göklerde, hava sahasındaki önemine dikkat çeken Tatar, milli mücadelenin bu başarıyla sürdürüldüğünü söyledi.
“Egemenliğimizden asla ve kata taviz vermemeliyiz”
Şehitleri anarken, ödenen bedellerin 60 yıl sonra ne anlama geldiğini değerlendirebildiklerini dile getiren Tatar, “Bu büyük bir başarıdır. Çok bedeller ödenmiştir ama karşılığında çok da başarılar sağlanmıştır çünkü Doğu Akdeniz’de şu anda bağımsız bir Türk devleti olarak KKTC çok büyük değer ifade etmektedir. Bunun değerini bilmeli, ne anlama geldiğini bilmeli ve şu andaki pozisyonda egemenliğimizden asla ve kata taviz vermemeliyiz” dedi.
Dünya devletlerinin de Kıbrıs’ın gerçeklerini 60 yıl sonra anladığını ifade eden Tatar, 60 yıl sonra kuzeyde artık bir Türk devleti olduğunu ve bunun geri dönüşü olmadığını vurguladı.
Bosna’da, Ukrayna’da, Filistin’de, Gazze’de yaşananlara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının, barışın, huzurun ve güvenliğin sigortası, teminatı ve vazgeçilmez kırmızıçizgileri olduğunu söyledi.
Şehitleri ve ebediyete intikal eden gazileri rahmetle anan Cumhurbaşkanı Tatar, hayatta olan gazilere de sağlık, sıhhat ve mutluluk diledi.