Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır” Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır”

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Kıbrıs’ta barış ve huzurun 50 yıldır Türk Askeri sayesinde devam etmekte olduğunu vurguladı.
“şehitlerin kutsal yadigarından asla vazgeçmeyeceğiz” diyen Taçoy şunları kaydetti:
“Kıbrıs Türk Halkı’nın varoluş mücadelesinin taçlandığı ve can güvenliğinin sağlandığı gün olan 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın bu yıl 50’nci yıldönümünü kutluyoruz.
Barış ve Özgürlük Bayramımız hepimize kutlu olsun.
Bizler eğer bu topraklar üzerinde bugünü bir bayram olarak kutluyorsak, bunun nasıl mümkün olduğunu iyi bilmeli ve asla unutmamalıyız.
Çünkü bu günlere kolay gelmedik.
Tam 11 yıl, hiçbir can güvenliği olmadan, çok zor koşullarda, evlerimizden topraklarımızdan göç etmek zorunda bırakılarak savaştık, direndik ve kazandık.
Tüm dünyanın gözü önünde Kıbrıs’taki Türkler katledilirken, dün sesini çıkarmayanlar ne yazık ki bugün de aynı tutumu bu kez farklı bir coğrafyada, Filistin’de sergilemektedirler.
İşte bu nedenledir ki, “aradan geçen yıllara rağmen değişen bir şey olmadı” diyoruz ve garantörümüze ve de devletimize dört elle sarılıyoruz.
Kıbrıs’ta bugün kan akmıyorsa, babalar akşam evlerine dönebiliyor, anneler evlatları için göz yaşı dökmüyor ve bebekler toplu mezarlara diri diri gömülmüyorsa bunu 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’na borçluyuz.
Kıbrıs Adası’nda barış ve huzur tam 50 yıldır Türk Askeri sayesinde devam etmektedir.
Bundan asla vazgeçmeyeceğiz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ve onun mukavemetçi halkı, dünde bugünde olduğu gibi, yarın da vatan toprağına sahip çıkarak, şehitlerin kutsal yadigarından asla vazgeçmeyecektir.
Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladığımız bu güzel günde, coşkumuza ortak olmak adına bizlerle burada birlikte olan, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Anavatanımızın ve kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın tüm yetkililerine de teşekkürlerimi sunarım.
Bu bayram onların varlığı ile çok daha anlamlı ve coşkulu olmaktadır.
Bizler bu birlik ve beraberliğimizi sürdürdüğümüz müddetçe mutlaka başaracağız.
İyi günde ve kötü, her zaman ve her koşulda ortaya konulan bu birlik, beraberlik ve destek çevremizi saran kötü emellere de çok güzel bir ders, aynı zamanda da uyarı olacaktır.
Türk Milleti’nin en büyük ölçeklisinden en küçük ölçeklisine kadar, bu dünya üzerindeki tüm devletlerinin aslında ortak bir ülküden beslenen kardeşler topluluğu olduğunu kimse unutmasın.
Bu güzel günde bir kez daha herkesin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlar, daha nice 50 yılların bizlere nasip olmasını temenni ederim.”