Alkollü sürücü Lefkoşa Sanayi kavşağında kazaya sebep oldu! Alkollü sürücü Lefkoşa Sanayi kavşağında kazaya sebep oldu!
ÖZEL HABER Eski sendikacı ve akciğer hastası Mehmet Seyis, sağlığı hakkında son gelişmeleri sosyal medyada duyurdu. Bugün eylem yapacağı ancak dün sağlık sorunları nedeniyle kötüleşerek ambulansla Lefkoşa Hastanesine sevk edilen Seyis, kişisel sosyal medya hesabından son durumunu yazdı. Seyis’in paylaşımı şöyle: “Ücretsiz-Ulaşılabilir-Kaliteli Sağlık Hizmeti Hakkımız. Günaydın Dostlar ve Yeniden Merhaba Yeni Gün. Evet bugün eylemimiz yapılamıyor. Dün sabah sağlığım ile alakalı güne kötü başladım ve doktorumuza Mağusa Hastanesinde yapılan engellemeler sonucu apar topar acile oradan Lefkoşa Hastanesine. Doktorumun başlattığı tedavi sonucu şimdi bayağı toparladım ama belli ki bir süre tedavim Hastane’nde devam edecek. Peki haklı taleplerimizden vaz mı geçtik? Tabii ki Vazgeçmedik. Bu mücadele daha uygun ortamlarda devam edecek. Eğer eylemimiz yapılsa idi orda okunup basına dağıtmak üzere hazırladığımız bildiri basıldı da. Olsun hastanenden çıkınca gerekirse oradan başlarız. Ücretsiz-Ulaşılabilir-Kaliteli Sağlık hakkı Çalışan-İşsiz-Emekli-Bakıma Muhtaç tüm insanların hakkı. Ve tabii “Sağlık” yaşama dair bir beklenti olduğuna göre aslında tüm Canlıların Hakkı. Bugün çalışan kesimler ile alakalı hiç unutmamamız ve sahip çıkmamız gereken bir konudan bahsedeceğim. Çalışan kesimler üzerlerine yüklenen sorumluluğa bakıldığında, bu sistemin Hep alacaklıları. En alacaklı oldukları ise, İnsanca yaşam ile Emeklilik-İş Görememezlik-Sağlık gibi konular gelir. Konumuz sağlık olduğuna göre yalnız sağlık haklarından bahsedelim. Biliyorsunuz ülkemizde 1977 yılından bu yana biz eski Sosyal Sigortalılar (işçiler) ve 2008 yılından itibaren de Sosyal Güvenlik kapsamına alınanlar (işçi ve kamu görevlileri) her ay prim ve depozit adı altında maaşımızın %6'sı hatta bazı çalışma şekillerinde daha fazla bir miktarını sağlık primi olarak sosyal güvenlik kurumlarına yasa gereği yatırırız. Örneğin 20 yaşında çalışma yaşamına katılan bir insanımız 60 yaşına kadar 40 yıl bu parayı yatırır. Belki de hiç sağlık için masraflı bir çalışma dönemi geçirmemiş olan insanlar bu paraları karşılığını almadan neden fonlara yatırır? Çünkü bir gün hasta olursa Ücretsiz-Ulaşılabilir-Kaliteli sağlık hizmeti almak için. Evet bunun için 30-40 yıl karşılıksız peşin para ödüyoruz. İşin şakası, o paraları sandığa koysak bir hazine sahibi olurduk, tamam da alabiliyor muyuz haklarımızı layıkı ile? Doktor, hemşire, işçi ve diğer sağlık çalışanlarımız canla başla uğraşıyor, hatta pestilleri çıkarılıyor. Sonuçta onlar da çalışan. Ama maalesef peşin ödediğimiz paranın karşılığını hak ettiğimiz diğer beklentilerimizde yarım yamalak “ah ile vah ile” almak için uğraşıyoruz. Hastanelerde hemen hemen ilaç yok. Geçmişte ödememize rağmen, Sigorta kapsamına giren ilaçların yüksek karlı fiyatının %20 bedelini bir daha ödüyoruz. Hele bir de hastanede ve sigorta kapsamında olmayanları alabilirsek veya ulaşabilirsek alalım. Üstüne üstlük bir de hastaların doktoruna ulaşımını engelleyen idareciler ile karşılaşırsak sağlığa ulaşabilirsen ulaş. Diyeceğim o ki arkadaşlar; Ücretsiz-Ulaşılabilir-Kaliteli Sağlık Hizmeti Hakkımız. Bu haklarımızı bilip kimseden çekinmeden talep etmeliyiz. Onların bizlerden kesilen paralar üstüne saltanat kurma cüretleri varsa, bizim de haklarımızı her zeminde arama gücümüz olmalı.”  
Editör: TE Bilisim