Sol Hareket Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Semen Saygun, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Vakıflar İdaresi ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Destek Komitesi yardımlarıyla düzenlenen “KKTC 1. Aile Çalıştayı”nı değerlendirdi. Ülkedeki “boşanma oranlarını düşürmek ve aile içi sıkıntıları çözmek için” Türkiye Cumhuriyeti Aile Bakanlığı uzmanları eşliğinde, yerel kurum ve kuruluşların da katılımıyla düzenlenen çalıştayda, “aile dayatması” yapılan toplantılar düzenlendiğini savunan Saygun, çalıştayda “aile kurumunun dayatılarak, sorgulandığını ve biçimlendirilmeye çalışıldığını” öne sürdü. Saygun, dayatmalara birlikte karşı durmaları ve ses çıkarmaları gerektiğini ifade ederek, Türkiye’deki “kadın” politikalarını eleştirdi, artık “kadın politikaları” değil “aile geliştirme politikaları” görüşülmeye başlandığını kaydetti. “Artık kadına yaklaşımın; kadını aile içine hapsetme ve her ne olursa, ne yaşanırsa yaşansın evliliği kurtarma” olduğunu savunan Saygun, “Biz bu süreci biliyor ve gelmekte olanı görüp şimdiden reddediyoruz” dedi. Saygun, “ailenin” konuşulduğunu, çünkü aile içinde kadınlardan beklenenin; “iyi eş, iyi anne” olması, “itaat etmesi, ataerkil düzenin devam ettirilmesi” olduğunu savunarak, şunları dile getirdi: “Biz kadınların hayatları sizin aile kurumunuzdan çok daha değerlidir. Heteroseksüel çekirdek aileyi bir norm olarak kabul ederek bizi şekillendiremezsiniz. Biz hiçbir ilişki ve yaşam biçimini tek doğru olarak kabul etmiyoruz. Ailenin heteroseksüel, evli çift üzerinden tanımlanmasını da kabul etmiyoruz. Dayattığınız ideal ailenizde mutsuz evliliklere hapsolmayacağız. Mutsuzsak idare etmeyeceğiz, yeniden denemeyeceğiz. Ne mükemmel eş, ne mükemmel anne olma çabasında olmayacağız. Kadınların özgürlüğünü savunacağız. Aşk aşktır diyeceğiz. Aile dışında da bir hayat var ve biz o hayata, yaşamlarımıza sahip çıkacağız.”