Anavatanı Orta Asya olan kenevir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavsiyeleri üzerine devlet kontrolü altında Türkiye'de de üretiliyor. Gıda, tekstil, sanayi, sağlık ve ilaç sektörü gibi birçok alanda kullanılan ve diğer bitkilere göre oldukça dayanıklı ve sağlıklı olan kenevir bitkisinin birçok farklı alandaki araştırmaları, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kenevir Araştırmaları Enstitüsü’nde devam ediyor. Enstitüde kenevirin kullanım alanlarını çoğaltmak ve farkındalık oluşturmak adına kenevir sütü, kenevir krokanı ve kenevir poğaçası geliştirildi. VEGANLAR İÇİN İDEAL BESİN KAYNAĞI Laktoz intoleransı olan ve hayvansal gıdalar tüketmeyen veganlar için önemli bir besin kaynağı olmaya aday olan kenevir sütünün, raflarda yerini alması hedefleniyor. "KENEVİR TOHUMLARINDAN ELDE EDİLİYOR" Kenevirin birçok alanda kullanıldığının altını çizen OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, "Türkiye'de en önemli eksik olan çeşit adaylarımızın gelişmesi için yoğun çalışmalar yaptık. Çok şükür geldiğimiz noktada iki tohum adayımız önümüzdeki hafta Tohum Sertifikasyon Merkezi’nde tescil komisyonuna girecek. İki adayımızın da tescil almasını umuyoruz. Kenevir lifleri ve saplarından biyopolimer, biyokompozit ve biyoplastik üretim çalışmaları başlamış durumda. Ayrıca kenevir tohumlarının da gıda sektöründe kullanılması için çalışmalar başlattık. Bu kapsamda kenevir tohumlarından şu an 3 ürüne yoğunlaştık. Kenevir sütü, kenevir krokanı ve kenevir poğaçası ürettik. Kenevir sütü fazla ilgi gördü, bu süt kenevir tohumlarından elde ediliyor. Yüzde 99 oranında süt ve sudan oluşuyor. Ar-Ge altyapı çalışmalarımız devam ediyor. En kısa zamanda ticari bir değer kazanmış olacaktır." dedi. "KEYİF VERİCİ HERHANGİ BİR MADDE YOK" OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Gıda, Yem ve İlaç Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Mortaş, kenevir tohumunun besinsel değerinin çok fazla olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Vitamin bakımından içinde B grubu vitaminler ön plana çıkıyor, içinde folikasit var. Ayrıca aminoasit açısından esansiyel aminoasitlerin yüzde 80’ini kapsıyor. Demir, çinko ve fosfor gibi mineral maddeleri de içeriyor. Tüm bunların yanı sıra içinde laktoz olmadığı için laktoz intoleransı olan insanlar rahatlıkla kullanabilir, bitkisel sütleri tüketmek isteyen veganların da direk tüketebileceği bir üründür. Yaklaşık 1 yıldır bu çalışmaları yürütüyoruz. Kenevir tohumu direkt ekiliyor ve buna bağlı olarak liflerinden elde edilecek ürünler üzerine odaklanılsa da ilerleyen süreçlerde kenevir tohumunun gıdaya işlenmesi kaçınılmaz olacak. Şu an kenevir tohumunun çoğaltılması noktasında çalışmalar hızla devam ediyor. Bu miktar artınca gıda endüstri de tetiklenecek. Yasal mevzuatların da aşılmasıyla birlikte üreticilerin de ilgisi artacak ve kısa bir süre sonra kenevir ürünlerini raflarda göreceğiz. Sadece kenevir sütünü değil, kenevirden yapılan diğer ürünler de raflarda olacak. Kenevir sütü sadece kenevir tohumundan üretilmiyor. Ayrıca çok kıymetli olan kenevir yağının artığı olan tohum posasından da üretiliyor. Bu da ikili ürün üretme şansını artırıyor. Öte yandan kenevir sütünün veya tohumunun içerisinde keyif verici herhangi bir madde yok, rahatlıkla tüketilebilir." DH