Alkollü sürücü Lefkoşa Sanayi kavşağında kazaya sebep oldu! Alkollü sürücü Lefkoşa Sanayi kavşağında kazaya sebep oldu!
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Hepimizin gönlünde daha güçlü bir KKTC yatıyor. Daha müreffeh ve geleceğe daha iyi sağlık hizmetleri verebilecek bir yapı için hepimiz çalışıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar, daha sağlıklı, sistemine daha fazla güvenen bir KKTC ve Kıbrıs Türk halkı için çalışmaya devam ettiklerini vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının bunu hak ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, “Dünya acımasızdır. Birbirimize kenetlenmek ve Anavatan TC ile iyi ilişkiler içinde buradaki yapıyı daha müreffeh, fazla özgüvenle gelebilecek bir noktaya getirmek için hep birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. Başbakan Faiz Sucuoğlu ise, Meclis’in neredeyse yarısının doktor olduğu dönemde dahi sağlıktaki sorunların arzu edilen şekilde çözülemediğini belirterek, bunun nedeninin siyasi istikrarsızlık olduğunu kaydetti. Sucuoğlu, “Hiçbir arkadaşımız hangi partiden olursa olsun arzu edilen sürede görevini tamamlayamadı. Projeleri yarım kaldı. Bir yılda-bir buçuk yılda bir hükümet değişti. On yıllardır bu şekilde…” diye konuştu. Sağlık Bakanlı Ali Pilli ise, tam donanımlı 500 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi’ni tamamlayarak, hizmete açmakta kararlı olduklarını da vurguladı. 500 yataklı hastaneyle alakalı yeni ihale sürecinin devam ettiğini ifade eden Bakan Pilli, “Sağlık Bakanlığı olarak yaşanan bu sürecin de yakın takipçisi durumundayız” dedi. Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Sağlık Bakanı Ali Pilli, bazı milletvekilleri, sendika, sivil toplum örgütü temsilcileri, gazeteciler ve doktorlar katıldı. Tören, pandemi nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından konuşmalara geçildi. Törende, basın ödülleri, kurumsal ödüller ve teşekkür belgeleri verildi. Ayrıca meslekte 25’inci ve 50’nci hizmet yıllarını dolduran hekimlere plaket ve onur belgeleri de takdim edildi. TATAR Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 14 Mart Tıp Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, tüm doktor ve sağlık çalışanlarının bayramını kutlayarak, ülkede sağlığa ve sağlık çalışanlarına verilen öneme dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı yapmış doktor bir Başbakan, doktor bir Sağlık Bakanı’yla hükümetin başarılı olacağına olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geleceğe umutla bakabilmek, kendimize güvenmek, devlete sahip çıkmak gerektiğini, Anavatan Türkiye’nin katkılarını önemsemek, unutmamak gerektiğini vurguladı. Pandemi döneminde Anavatan Türkiye’nin katkılarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, pandeminin korkulu günlerinde, ekonomiyi kapatalım diyenlere karşı verilen mücadelenin ve sergilenen duruşun bu ülkeyi iyi yönetebilmenin, kendilerinin bir başarısı olduğunu vurguladı. PANDEMİ DÖNEMİNDE ÜLKE İYİ YÖNETİLDİ Pandemi döneminde ülkenin iyi yönetildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, doktorlar, sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının önemine işaret etti. Pandemi döneminde ülkede çok şey başarıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, pandemi hastanesi neresi olsun tartışmaları devam ederken, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir talimatıyla pandemi hastanesinin çok kısa bir sürede tamamlandığını, aşı yokken Türkiye’den özel uçakla hemen aşı temin edildiğini anımsattı. Aşılamayla zor süreçlerden başarıyla geçildiğini, ekonominin ayakta tutulabildiğini, daralan ekonomiye rağmen yatırım ve hizmetlere devam edildiğini, hastanelerdeki hizmetlerin sağlanabildiğini belirten Cumhurbaşkanı ersin Tatar, 500 yataklı hastanenin de en kısa zamanda yapılacağına inanç belirtti. Yeni hastanenin altyapı ve projelerinin hazır olduğunu, sözü olduğunu ve en kısa zamanda tamamlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1972 yılında Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin de TC kaynaklarıyla yapıldığını anımsattı. Bugünkü törende elbette çeşitli sorunların görüşüldüğünü ancak, bunları görüşüp tartışırken KKTC devletinin, bu coğrafyada, bu tehlikeli süreçlerde var olması için verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, başta Dr. Fazıl Küçük’ün liderliğinde o günlerde bir doktorun halkına nasıl sahip çıktığının, adanın her yerinde verdiği mücadelenin, doktor kimliği ile halkına daha fazla güven telkin etmesiyle, halkının liderliğini, önderliğini yaptığının unutulmaması gerektiğini vurguladı. Bugüne kadar ülkeden bir çok önemli ve değerli hekimlerin geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, onların hepsini yad ederek, şu anda hizmet veren doktor, hekim ve sağlık çalışanlarını selamladı. Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti: “Bugünkü bir takım münakaşalar, bir takım sıkıntılar yaratmış olabilir. Bir takım kişiler farklı düşünebilir, ama hepimizin gönlünde daha güçlü bir KKTC yatıyor. Daha müreffeh ve geleceğe daha iyi sağlık hizmetleri verebilecek bir yapı için hepimiz çalışıyoruz.  Eğer sağlıkta yasal düzenlemeler gerekiyorsa, ki muhakkak gerekiyordur. Meclisimizde, hep birlikte yapılacaktır. Daha sağlıklı, sistemine daha fazla güvenen bir KKTC ve Kıbrıs Türk halkı için çalışıyoruz. Bizim halkımız bunu hak ediyor. Dünya acımasızdır. Birbirimize kenetlenmek ve Anavatan TC ile iyi ilişkiler içinde buradaki yapıyı daha müreffeh, fazla özgüvenle gelebilecek bir noktaya getirmek için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Tıp Bayramınızı tekrar kutluyorum.” SUCUOĞLU Başbakan Faiz Sucuoğlu da konuşmasında ilk olarak, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı. Sucuoğlu, pandemi nedeniyle kutlamaya ara verilse de bugünün bayramın kutlaması vesilesiyle sorunların tartışıldığını kaydetti. “SORUNLARIN TARTIŞILDIĞI, ÇÖZÜM ARANDIĞI GÜN” Sağlık Bakanı olarak görev yaptığı dönemde de 14 Mart’ın sorunların güncellendiği, konuşulduğu, çözüm arandığı bir gün olduğunu ifade eden Sucuoğlu, çoğu zaman imkanlar çerçevesinde burada olan konuşmalardan ders çıkarıldığını, eksiklerin nasıl telafi edileceğinin planı ve programının yapıldığını söyledi. Sucuoğlu, bugünün değerli bir gün olduğunu belirterek, verilen bilgilerin değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. 14 Mart’ın kutlama ötesinde durum tespiti ve değerlendirilmesi günü olduğunu ifade eden Başbakan Sucuoğlu, konuşmacılara tespit ettikleri eksiklikler nedeniyle teşekkür etti. “SAĞLIKLA İLGİLİ SIKINTILARI ARZU ŞEKİLDE ÇÖZEMEDİK” Sucuoğlu, Meclis’te her zaman belli sayıda doktor olduğuna değinerek, “Bir türlü sağlık problemlerimizi ve sağlıkla ilgili yaşadığımız sıkıntıları arzu edilen şekilde çözemedik. Neredeyse Meclis’in yarısı doktor olduğu dönemlerde de çözemedik” şeklinde konuştu. Bu kişilerin içlerinden geldiğini, bakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptığını dile getirerek, bunun nedenini sorgulayan Başbakan Sucuoğlu, “Siyasi istikrarsızlık… Hiçbir arkadaşımız hangi partiden olursa olsun arzu edilen sürede görevini tamamlayamadı. Projeleri yarım kaldı. Bir yılda-bir buçuk yılda bir hükümet değişti. On yıllardır bu şekilde…” diye konuştu. Doktor arkadaşlarının aslında hedefinin hep aynı olduğunu dile getiren Başbakan Sucuoğlu, bunun, “Sağlıktaki sorunları nasıl ortadan kaldırırım, gideririm” olduğunu belirtti. Sorunların bir günde ortadan kaldırılmayacağını dile getiren Başbakan Sucuoğlu, adım adım iyileştirme ile halkın layık olduğu hizmete ulaşması ve doktorların layık olduğu hizmet sunumunu sağlaması için bu sürecin kendilerine 5 yıl süre tanımasını temenni etti. Dünyanın Covid öncesi ve sonrası diye ikiye ayrıldığını dile getiren Sucuoğlu, her şeyin, birçok değer yargısının değiştiğini belirtti. Sağlığın dünya ekonomisini nasıl esir aldığını gördüklerini ifade eden Başbakan Sucuoğlu, sadece KKTC’de değil dünyada çok ciddi ekonomik krizin yaşandığı bir süreç olduğunu söyledi. “DÜNYA GLOBAL BİR KÖYDÜR” Bu süreci geçirecekken, bir şeyler yapmaya başlamışken bu kez savaşla karşı karşıya kalındığını kaydeden Sucuoğlu, “Şunu biliyoruz ki dünya global bir köydür” diyerek, dünyanın herhangi bir ucunda olan menfi olayın herkesi etkilediğini ifade etti. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ekonomik olarak çok büyük sıkıntı içerisine girildiğini dile getiren Başbakan Sucuoğlu, petrolden, dövize kadar ellerinde olmayan bazı sıkıntılarla mücadele ettiklerini söyledi. “İŞİN ÖZÜ PARA, İŞİ ÖZÜ EKONOMİ” “İşin özü para, işi özü ekonomi” diyen Sucuoğlu, güçlü olunması durumunda yatırımlar yapılabileceğini, hak edişlerin verilebileceğini belirtti. “Yaz geliyor, pandemi bitiyor” beklentisine dikkat çeken Sucuoğlu, bir anda ciddi bir savaş yaşandığını aktardı. “ARKADAŞLARIMIZA HAK VERMEMEK MÜMKÜN DEĞİL” Son Ankara ziyaretinde TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüğünü aktaran Sucuoğlu, Koca’nın kendisine, döviz enflasyonundan dolayı fiyatların tamamen değiştiğini, Lefkoşa hastanesi ihalesi için müracaat edenlerin geri çekildiğini söylediğini belirtti. Tekrardan fiyatlandırılarak, ihale sürecine başlanacağının aktarıldığını ifade eden Sucuoğlu, “Elde olan ve olmayan bir süreç içerisinde inanılmaz sıkıntıları maalesef yaşıyoruz. Yaşamak zorunda kalıyoruz, elimizde olmasa dahi…” ifadelerini kullandı. Yaşananlara işaret eden Başbakan Sucuoğlu, “Arkadaşlarımızın burada ifade ettiklerine esasında hak vermemek mümkün değil. Sıkıntılar büyük, sağlıkta memnuniyetsizlik büyük…” şeklinde konuştu. “ESAS KAHRAMANLAR SAĞLIKÇILAR” 2 yıllık pandemi sürecinde esas kahramanların sağlıkçılar olduğunu vurgulayan Başbakan Sucuoğlu, bu kahramanlara teşekkür ederek, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. Bu sürecin KKTC’de de dünyada da çok zor bir süreç olduğunu söyleyen Sucuoğlu, doktorların özverili çalışmalarına dikkat çekerek, “Kendileri bu zaferin esas başkahramanlarıdır. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Bu süreç sizlerin katkısıyla, başarısıyla bu noktaya gelmiştir” dedi. Sucuoğlu, KKTC’nin, dünyada Covid-19 mücadelesinde ilk sıralarda başarı sağladığını ifade etti. “BİZ OLMAYI BAŞARMAMIZ LAZIM” Morallerin bozulmamasını isteyen Başbakan Sucuoğlu, şöyle devam etti: “Moral bozmak, hedeflerden uzaklaşmak, istediğimiz en son noktadır. Mücadeleye devam edeceğiz, sabırla, bıkmadan usanmadan devam edeceğiz, birlikte devam edeceğiz. Artık ben olma olayı bitmiştir, biz olmayı başarmamız lazım. Hangi düşüncede olursa olsun biz olmamız gereken bir süreç içerisinden geçiyoruz.” Hep birlikte problemleri çözeceklerini kaydeden Başbakan Sucuoğlu, Kıbrıs Türk halkının bu yeteneği ve gücü olduğunu kaydetti. PİLLİ Sağlık Bakanı Ali Pilli de, 14 Mart Tıp Bayramı’nın sadece sağlık çalışanlarının değil, genelde sağlıkta yaşanan tüm sorunların ele alınmasına vesile olan önemli bir gün olduğunu söyledi. Sağlığımızı korumak için gece gündüz demeden, büyük fedakârlıklar yaparak canla başla çalışan hekimler ve sağlık çalışanlarının değerinin pandemi sürecinde bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Bakan Pilli, pandemiyle birlikte, ülkeleri, ekonomi ve askeri güçler yanında ayakta tutabilecek en temel unsurun iyi ve yetişmiş bir sağlık ordusu ve güçlü bir sağlık altyapısına sahip olması olduğunun görüldüğünü kaydetti. Pandeminin getirdiği tüm zorluklara rağmen sağlık çalışanları ile birlikte yürütülen başarılı bir süreç olduğuna işaret eden Bakan Pilli, ellerindeki verilere bakıldığında pandemi yönetiminde birçok ülkeye göre çok daha başarılı bir durumda olduğunun görüldüğüne işaret etti. Pandemi konusundaki bilinmezlikler, ülkenin sağlık altyapısında bulunan eksikliklerinin bu süreçte yaşanan en temel sorunlar olduğunu aktaran Sağlık Bakanı Ali Pilli,  sağlık çalışanlarının insan üstü gayretiyle bu sürecin en az hasarla atlatılabildiğini vurguladı. Sağlıkta en önemli şeyin insanlar hasta olmadan gerekli tedbirlerin alınması olduğuna dikkat çeken Bakan Pilli, önümüzdeki süreçte de en önemli hedeflerinin toplum sağlığını koruyucu adımların atılarak, önlemlerin hayata geçirilmesi olacağını belirtti. Acil tedavi hizmetlerinin çağdaş seviyelere ulaştırılması için elzem olan teşkilat yasalarını geçirip, tamamlayacaklarına dikkat çeken Bakan Pilli, alt yapı ve personel ihtiyaçlarını karşılayarak 112 ve acil hizmetlerini halkın hak ettiği seviyeye çıkaracaklarını vurguladı. Bakan Pilli şöyle devam etti: “İletişim ağımızı daha da üst seviyelere taşıyacağız. e-sağlık hizmetlerini tam manasıyla devreye sokabilmek  için halen devam eden çalışmalarımızı hızlandıracağız. İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin teşkilatını güçlendirecek, otomasyon sistemini tamamlayacak, gerekli yasal düzenlemeleri, meclisimizde bulunan kıymetli doktorlarımızın da büyük desteğiyle geçirecek ve halkımızın ilaca erişimini çok daha kolay bir hale getireceğiz.” Sağlık Bakanlı Ali Pilli, tam donanımlı 500 yataklı Lefkoşa Devlet Hastanesi’ni tamamlayarak hizmete açmakta kararlı olduklarını da vurgulayarak, Türk Lirası’nın döviz karşısında yitirmiş olduğu değer ve yeni enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından bir önce yapılan ihalenin günün koşullarına göre revize edilmek için geriye çekildiğini anlattı. 500 yataklı hastaneyle alakalı yeni ihale sürecinin devam ettiğini ifade eden Bakan Pilli, “Sağlık Bakanlığı olarak yaşanan bu sürecin de yakın takipçisi durumundayız. Yeni hastaneden vazgeçilmedi,  3 yıl içinde tamamlanacak. BRT arkasında yapılması hedefimizdir bundan asla vazgeçilmemişdir” dedi. Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi tamamlanıp devreye girinceye kadar şu an hizmette olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki altyapı eksikliklerinin giderilmesi için de çalışmaların devam edeceğine dikkat çeken Sağlık Bakanı Ali Pilli, hastanenin yoğun bakım  yatağı arttırma çalışmalarını sürdüreceklerini, poliklinik hizmetlerini artıracaklarını, genetik laboratuvarını geliştirmeye devam edeceklerini belirtti. HEDEFLER… Şu anda pandemi hastanesi olarak kullanılan Acil Durum Hastanesinin ilerleyen günlerde pandemi dışındaki diğer sağlık hizmetlerinde kullanmak için de gerekli çalışmaların devam ettiğini aktaran Bakan Pilli, Girne Devlet Hastanesi’nin yarım inşaat olarak alınan binasını tamamlayarak Girne ve bölge halkının hizmetine en kısa sürede sunma hedeflerinin hala geçerliliğini koruduğunu söyledi. Gazimağusa Devlet Hastanesi’ni ileri seviye sağlık hizmeti verebilecek kapasiteye ve donanıma çıkarma çalışmalarının devam ettiğini anlatan Bakan Pilli, yarım kalan Güzelyurt Devlet Hastanesi’nin inşaatını tamamlayarak bölge halkına yerinde ve daha kapsamlı sağlık hizmeti sunma hedefine bu dönem içerisinde mutlaka ulaşmayı planladıklarını aktardı. Cengiz Topel Hastanesinin alt yapı ve donanımının güncellendirilmesi konusunda gerekli ön temasların başlatıldığını, AMATEM binasının son aşamasını tamamlamak için önümüzdeki günlerde yeni bir ihaleye çıkılacağını söyledi. Sağlık Bakanlığı görevine geldiği ilk dönemde ortaya koydukları pek çok altyapı hedefin hiç beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan pandemi ve bu sürecin yarattığı sıkıntılar yüzünden ertelemek zorunda kaldıklarına işaret eden Bakan Pilli, yeni dönemde tüm hedeflere ulaşılacağına inanç belirtti. ÖKTEN Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2.Başkanı Ali İhsan Ökten, herkesi selamlayarak, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı. Ökten sözlerine, “Mustafa Kemal Atatürk ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ demişti. Bugün ise bizlere ‘Giderlerse gitsinler’ denmektedir” diye devam etti. Tıp örgütlerinin tarihinin sadece eğitim tarihi değil, eylemlilik, demokrasi, barış, özgürlük tarihi olduğunu ifade eden Ökten, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarının, 14 Mart 1919’da İngilizler tarafından İstanbul’un işgali sırasında tıbbiyelilerin başlattığı anti-emperyalist direnişe dayandığını söyledi. Ökten, Kıbrıs’ta Dr. Fazıl Küçük’ün de İngiliz ve Yunanlılara karşı anti-emperyalist mücadelesine de işaret etti. Mesleğin saygınlığını ve onurunu değersizleştirenlerin tıbbiye ve tıbbiyelerinin tarihini okuması gerektiğini ifade eden Ökten, Covid-19 salgınında en çok hayatını kaybeden ve hastalananın doktorlar ve sağlık çalışanları olduğunu kaydetti. Beyaz önlüğün kimlik olduğunu vurgulayan Ökten, Türkiye’de iyi hekimlik yapmaya uğraşırken, zorluklarla mücadele ettiklerini anlattı. Ökten, çalışma koşullarının kötü olduğunu, şiddete maruz kaldıklarını söyledi. Ali İhsan Ökten, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunu sadece para meselesi olarak gördüğünü öne sürdü. CUMHURBAŞKANI TATAR’DAN ELEŞTİRİ Bu sırada Cumhurbaşkanı yerinden, Ersin Tatar, “Biz burada KKTC’de Tıp Bayramı'nı kutluyoruz. Sizin kendi meselenizi orada tartışın” dedi. Bunun üzerine Ökten, meslektaşlarından dinlediği sorunların aynı olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Konuşmasına devam eden Ökten, sorunun para olmadığını dile getirerek, “Sorunları anlatıp başınızı ağrıttığınız için özür dilerim” ifadelerini kullandı. Ökten, hekimlerin insanca yaşamasını, yaşatmasını istediklerini belirterek, genç meslektaşlarının ülkeden gitmesini, şiddet iklimin ortasında çalışmak ve 5 dakikada hasta bakmak istemediklerini söyledi. Ökten, hak etmedikleri şeyleri reddettiklerini belirtti. Hekimlik yapmaya devam edeceklerini ifade eden Ökten, Türkiye’de meslektaşlarının karanlığa karşı önlüklerinin beyazı ile mücadele ettiklerini ifade ederek, “Onlara selam olsun” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ü de anan Ökten, dünyadaki tüm hekimlere ve sağlık emekçilerine selamlarını iletti. GÜRKUT Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut da, bugünkü törende meslektaşlarının aynı sorunlara değindiğini ifade ederek, bunca yıldır sorunların hala çözülememesini eleştirdi. Dünyada zaten var olan çatışma ve savaşlara yenilerini eklendiğini, pandeminin devam ettiğini, aşıya, ilaca, temiz suya erişemeyen insanlar olduğunu, yoksulluğun arttığını, gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiğini kaydetti. Ülkeye bakıldığında uluslararası hukuka dahil olunmasından dolayı yaşanan sıkıntılar bulunduğuna  işaret eden Gürkut, panademiyle ekonominin daraldığını, bağımlılığın arttığını, halkın alım gücünün açlık sınırına dayandığını, işsizliğin arttığını ve bütün bunların halk sağlığını tehdit ettiğini vurguladı. Halkın sağlığa erişiminin zorlaştığını, bugüne kadar yapılan tüm çalışmalar sonuçsuz kaldığını, sağlıkta çağdaş bir sistem kurulamadığını, sağlığa ayrılan bütçe kısıtlı olmakla birlikte, bu bütçenin akılcı ve adaletli kullanılamadığını anlatan Gürkut, sağlık sistemi, halk sağlığı ve sağlık hizmetleri sunumu ile ilgili yasaların ya güncelliğini kaybettiğini, ya da ihtiyaca cevap veremez durumda olduğuna dikkat çekti. Teşkilat yasaları, Hekim Yasası, Güzellik Merkezleri Yasası ve bunlar gibi bir çok yasanın çıkmadığını, derme çatma yerlerde tıbbi hizmetlerin verildiğini ve denetlenemediğini söyleyen Gürkut, ülkede birbiri ardına açılan tıp ve diş hekimliği fakültelerini planlamaya dahil olmadığını ve denetlenmediğini kaydetti. Gürkut, sağlıkta insan iş gücünün de planlamadan uzak olduğuna işaret ederek, ülke nüfusunun tıp, diş hekimliği eğitimi için gerekli yeterli hasta sayısı ve çeşitliliğini sağlamaktan uzak olduğunu söyledi. Sağlıkta hizmet sunumunun koruyucu, tedavi ve rehabilite edici 3 sınıfta kategorize edildiğini, ancak ülkede sadece tedavi edici hizmetlere odaklanıldığını belirterek, koruyucu ve rehabilite edici hizmetlerin göz ardı edildiğini belirtti.
Ülke için toplum sağlık eğitimi verilmesi ve aşılamaların düzenlenmesi gibi bir çok ihtiyaç olduğunu, maalesef kamu hastanelerinde altyapı, ilaç tıbbı malzeme, personel ve araç gereç eksikliği bulunduğuna dikkat çeken Gürkut, tüm bunların geliştirilerek, uygulanması gerektiğini vurguladı. Yeni hastane konusunda verilen demeçlere de dikkat çeken Gürkut, Lefkoşa’ya yapılacağı duyurulan hastane ihalesinin iptal edildiğini, kendi hastanemizi neden kendimizin yapamadığımızı sordu. Ülke hekimlerinin sıkıntılarına da değinen Gürkut, özelde çalışan hekimlerin bir çoğunun iş güvencesiz çalıştırıldığını, kamudaki hekimlerin ise kadrolu, sözleşmeli, mecburi hizmetli, hizmet alımı anlaşmalı gibi farklı statülerde çalıştırıldığını ve bunun da hekimlerin çalışma barışını bozan unsurlar olduğuna dikkat çekti. Hekim eksikliği olan alanlarda hekimlerin kendi uzmanlıkları dışında çalıştırıldığına dikkat çeken Gürkut, hekimlere şiddet eğilimlerinin de arttığını vurguladı. Ülkede yarı süreli eğitimi için bulunan asistanlar olduğunu ve bunların sorunlarına da işaret eden Gürkut, asistan hekimlerin yedek iş gücü olarak kullanıldıklarını kaydetti. Uzmanlık eğitimlerinin ikinci yarısı için Türkiye’ye giden asistan hekimlerin yabancı uyruklu statüsünde çalıştırılarak  maaşsız ve güvencesiz çalışmasının kabul edilebilir olmadığını da ifade eden Gürkut,  sağlıkta çağdaş, adil ulaşılabilir bir hizmet sunumu için gerekenlerin yapılmasını istedi. Ülkenin sınırlı hekim, sağlık çalışanı kapasitesinden en verimli şekilde yararlanılacak bir sistem oluşturulması gerektiğini vurgulayan Gürkut, en verimli şekilde işleyen bir sistem için çalışılması gerektiğini kaydetti. Gürkut, 14 Mart Tıp Bayramı'nın kökenine de değindiği konuşmasında, Türkiye’deki meslektaşlarının verdikleri mücadeleye değinerek şunları kaydetti: “2 yıldır pandeminin zorlu şartlarında canları pahasına çalışan meslektaşlarımızın gördüğü muameleyi kabul etmiyor ve Kıbrıs’tan dayanışma duygularımız ve selamlarımızı gönderiyoruz.” MORRİS Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Yonca Morris, 14 Mart Bayramı’nda yine buluştuklarını belirterek, pandemi ve ekonomik krizle zor günler yaşandığını ifade etti. İlaç ve  altyapı eksikliği nedeniyle hekim ve hastalar arasında sorunlar yaşandığını dile getiren Morris, meslektaşlarının fırsat bulduğu anda kamudan ayrıldığına dikkat çekti. Acil servislerde istifaların arttığını vurgulayan Morris, pandemi ve ekonomik sıkıntılardan kaynaklı özelde hizmet veren kliniklerin giderleri için mücadele verdiğini anlattı. Ülkede tıp fakültelerine öğrenci alımına devam edildiğini ifade eden Morris, gerekli standartlar ve kalite sağlandığı takdirde eğitim adası olunabileceğini söyledi. Hekimlik mesleğinin önemi gereği tıp fakültelerinin standartlarının uluslararası düzeye çekilmesi gerektiğini kaydeden Morris, kamu ve özelde sorunlara çözüm üretecek bir sistemin kurulması için paydaşlarla birlikte hareket edilmesi gerektiğini kaydetti. Morris, tüm olumsuzluklara rağmen hekimlerin daha iyi ve güvenli, bayram tadında bir tıp bayramı geçirmeyi temenni ederek, devlet yetkililerine, hekimlerin taleplerinin dikkate alma çağrısı yaptı. ASVAROĞLU Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Kaan Asvaroğlu da, 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak, dünyada savaşların devam ettiğini, savaşın ülke yakın tarihinde de yaşadığını anımsattı. Hayatın, sağlıklı güvende olmanın değerinin her zaman unutulduğuna işaret eden Avsaroğlu, sağlığın plan ve sistem işi olduğunu, adada oturmuş bir sağlık sistemi olmamasını eleştirdi. Hasatlığı önlemenin hedef olması gerektiğini vurgulayan Asvaroğlu, sağlık politikalarını oluşturanların bunu yapması gerektiğini kaydetti. Sağlık sistemi ve koruyucu hekimliğin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Avsaoğlu, içi boş sağlık eğitiminin ileride sıkıntılar yaratacağını vurguladı. TAŞÇIOĞLU Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, konuşmasında pandemi  ardından bugün gerçekleştirilen ilk fiziki tıp bayramı töreni olduğuna işaret ederek, pandemi döneminde görevde olan Sağlık Bakanı ile bugünkü Sağlık Bakanı’nın aynı kişi olduğunu, o günlerden bu günlere  zaman zaman diyalog yoluyla, sağlık çalışanları ve hekimlerin gerçekten büyük özverisiyle gelindiğini kaydetti. Kamu sağlık hizmeti nasıl verilmez denirse, Türkiye’nin buna önemli bir örnek olduğuna işaret eden Taşçıoğlu, sağlık çalışanlarına zorla, tehditle işlerini yaptırmaya çalışıldığını ifade etti. Taşçıoğlu, Türkiye’deki hekimlere Kıbrıs Türk halkının dayanışmasını gönderdiğini ifade ederek, ülkede tıp eğitimi konusunda yaşanan sıkıntılara da değindi. Ülkedeki tıp eğitimi konusunda YÖDAK’ın kararlarını gözden geçirmesi önersinde bulunan Taşçıoğlu, tıp eğitimi konusunda, özel okullar ve hastaneler yerine devletin esas rol oynayacağı bir eğitim sistemi üzerinde çalışılması gerektiğini kaydetti. Sağlıkta yaşanan diğer sorunlara da değinen Taşçıoğlu, acil servislerin kurgulanamaması, personel istihdamı, doktor açığı gibi sıkıntılara işaret etti. Taşçıoğlu, acil servislerde çalışan doktorların düzensiz çalışma ödeneklerinin ödenmemesini eleştirerek, bu konuda Sağlık Bakanlığı ile bir protokol yapılması temennisinde bulundu. Taşçıoğlu, 2 yıldır pandemide çalışan hekimlerin haklarının, ek mesai ve düzensiz ödeneklerinin de ödenmediğini vurgulayarak, dünyada yaşanan savaşlara da dikkat çekti. Hekimlerin hiçbir savaşa onay veremeyeceklerini, savaştan değil barıştan yana olduklarına dikkat çeken Taşçıoğlu, hekimlerin her zaman toplumsal varoluş mücadelesine yön verdiğini, daha müreffeh hekimlik hizmetleri verilmesi temennisinde bulundu. GARDİYANOĞLU Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu konuşmasında, “Hekimlerin bayramı olan bizlerin yarım asırdır devam eden sağlıktaki sorunlar ve çözümlerini anlatmaktan, sizlerin dinlemekten bıktığı, siyasi iradenin de gerçekleşmeyecek vaatlerini dinlediğiniz tarihteki benzer törenlerden hiçbir farkı olmayacak olan 2022 yılı Tıp Bayramı açılış törenine hoşgeldiniz” dedi. “8 yıldan beridir birliğin başında olan biri olarak siyasi iradenin aciz ve vizyonsuz” olduğunu iddia eden Gardiyanoğlu, “Ülkede siyaset, bıkmadan usanmadan, gerçekleştirmeyeceği vaatler verme sanatına dönüşmüş durumdadır” şeklinde konuştu. “14 MART HESAP VERME GÜNÜ OLMALIDIR” “14 Mart Tıp Bayramı ülkemizdeki siyasi iradenin sağlığı yönettiğini iddia edenlerin topluma ve hekimlere hesap verme günü olmalıdır” diyen Gardiyanoğlu, sorunların anlatıldığı günün bayram olarak kutlanmaması gerektiğini savundu. 8 yılda 6 sağlık bakanı ile çalışan birlik başkanı olarak gerçek anlamda bir icraat bulamadığını öne süren Gardiyanoğlu, Güzelyurt Hastanesi, Girne’ye yapılacak hastane ve Lefkoşa’ya yapılacak olan yeni devlet hastanesinin bitiş tarihlerinin değişmesini eleştirdi. Gardiyanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nde Lefkoşa Hastanesi’nin ihalesi iptal edilmesi olayına da değindi. “Bizler yasalar ile yönetilen bir ülkede değil partili/başka partiden mantığı, ahbap çavuş ilişkilerinin hakim sürdüğü bir ülkede yaşıyoruz” iddiasında bulunan Gardiyanoğlu, aylardan beri ülkede ilaç sıkıntısı olduğunu dile getirdi. Gardiyanoğlu, “Devlet artık eczacılık yapmayı bırakmalı sadece yatılı hastaları için ilaç alımı yapmalı” dedi. Sağlıkta sistemsizliğin en büyük sebebinin sağlık bakanı olduğunu ileri süren Gardiyanoğlu, 1984 yılından beridir Genel Sağlık Sigortası’na geçilemediğini kaydetti. Gardiyanoğlu, randevu sisteminin otomasyona geçirilemediğini ifade ederek, “kamu sağlık çalışanı hekimlerin mesailerine uymamasını” eleştirdi. Özeldeki tüm sağlık kuruluşlarını denetleyen bir kurul olan Özel Sağlık Hizmetleri Kurulu’nun 8 yılda 96 kez toplanması gerekirken sadece 24 kez toplandığını ifade eden Gardiyanoğlu, partizanlık eleştirisinde bulundu. Ülkedeki politikacılara belli bir yaştan sonra siyasetten çekilmeleri çağrısı yapan Gardiyanoğlu, sağlıkta sorunları çözmek adına yarın sabah seferberlik ilan edilmesi çağrısında da bulundu.