TÜRKİYE

T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile görüşerek, çeşitli anlaşmaların imza törenine geçildi

"GÜÇLÜ VE KARARLI BİR ŞEKİLDE TEYİT ETTİK" TİKA'nın bugüne kadar Sırbistan'da 323 proje ve faaliyet gerçekleştirdiğini aktaran Erdoğan, Belgrad'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından 2 bin 500 kişiye Türkçe kursu verildiğini söyledi. Erdoğan, iki ülke arasındaki seyahatlerin ve turist sayılarının da artış gösterdiğini belirterek, Anadolujet'in aralık ayında Ankara-Belgrad seferlerini başlattığını, Air Serbia'nın da bu yıl Niş ve Kraljevo'dan İstanbul'a uçuşlarını devreye aldığını, böylece Sırbistan'daki 3 havalimanından da Türkiye'ye doğrudan seferler gerçekleştirildiğini anımsattı. Bu seferlerin sadece turizme değil, ticarete de ciddi katkılar sağladığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Tüm bu gelişmeler, ilişkilerimizin yoğunluğunun somut göstergeleridir. Görüşmemizde, Balkanlar'ın barış ve istikrarına atfettiğimiz önemi güçlü ve kararlı şekilde bir kez daha teyit ettik. Bosna Hersek'te süren siyasi kriz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Sırbistan'ın, Bosna Hersek'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destek, bölgemizin barış ve istikrarı bakımından çok önemlidir. Bosna Hersek ile ilgili krizin aşılması için uluslararası camianın birlikte hareket etmesine ihtiyaç duyulduğu da aşikardır. Tüm tarafların Bosna Hersek'in toprak bütünlüğünü zedeleyici adımlar atmaktan imtina etmeleri ve sorumluluk bilinciyle davranmaları şarttır. Türkiye olarak Balkanlar'da gerilimin azaltılması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz." Erdoğan, konsey toplantısının ülkeler ve bölge için hayırlara vesile olmasını dileyerek, Vucic ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti. "ÜÇ LİDERİ BİR ARAYA GETİRELİM VE BU İŞİ BAŞARALIM" Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Bosna Hersek'teki durumla ilgili bir soru üzerine, "Dayton Anlaşması'nın kabul edilebilir, kabul edilemez yönleriyle hepsi bir tarafa, fakat buradaki üçlü yapının Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü üzerindeki yaklaşımı büyük önem arz ediyor. Buradaki sıkıntıları giderebilmek için de gerek değerli dostum Vucic, gerekse bizler elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz." diye konuştu. Sırbistan'da yakın zamanda yapılacak seçimlerin ardından Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin üç liderinin bir araya getirilmesi ve liderlerle bir toplantı yapılmasını istediklerini belirten Erdoğan, bu toplantıyla özellikle Bosna Hersek'in toprak bütünlüğünü sağlamak için adımlar atmayı arzuladıklarını ifade etti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hele hele şu anda özellikle yapılmakta olan otoban çalışmaları ve bu çalışmalar üzerindeki nüans farkları diyebileceğimiz bazı hissi yaklaşımlar var. Bu hissi yaklaşımları eğer bir kenara koyar da burada gerçekten ideal olan yaklaşımı yakalarsak ki buna biz birlikte yardımcı olalım istiyoruz. Birlikte yardımcı olmak suretiyle gerek Bosna Hersek'teki yaklaşımda Boşnaklar, gerek Hırvatlar gerekse Sırplar olmak üzere üç lideri bir araya getirelim ve bu işi başaralım. Bu karara vardık. İnşallah seçimin ardından bu buluşmayı sağlayacağız. Bu buluşma belki Belgrad’da olur belki İstanbul'da olur. Bu adımı da inşallah süratle atalım diyoruz. Bu konuda mutabıkız." "HEDEF, OLUMLU YAKLAŞIMLARLA BİR YERE VARMAK" Bir gazetecinin, "Amerika, içinde İsrail ve Yunanistan'ın da olduğu Doğu Akdeniz'deki doğal gaz projesinden desteğini çektiği açıkladı. Olası bir ittifak oluşumunda Türkiye'nin rolü ne olur ve Türkiye İsrail ile önümüzdeki dönemde nasıl bir diyalog süreci oluşturabilir?" sorusuna Erdoğan, "Bu konu Arnavutluk'ta da açıkladığım gibi aslında bana göre Amerika'nın geri çekilme kararı, maliyet analizlerinden sonra kendileri için fayda görmediler. Fayda görmedikleri için de Doğu Akdeniz'deki bu çalışmalardan geri çekilme kararı aldılar." yanıtını verdi. Erdoğan, İsrail ve Türkiye arasında nasıl bir diyalog süreci oluşabileceğine ilişkin olarak da şu değerlendirmelerde bulundu: "Geçmişte Berat Bey'in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu zaman İsrail ile görüşmeler yapılıyordu ve bu görüşmelerde de İsrail, buradan çıkacak gazla ilgili olarak Türkiye üzerinden bunun Avrupa'ya götürülmesi konusunda belli bir hedefe varılmıştı. Şu anda bunu yine gerçekleştirebiliriz. Şu anda Cumhurbaşkanı Sayın Herzog ile yapmakta olduğumuz görüşmeler var. Belki Sayın Herzog'un Türkiye'ye bir ziyareti olabilir. Bu arada Başbakan Sayın Bennett'in bu noktalarda yine bazı olumlu yaklaşımları var. Hedef, olumlu yaklaşımlarla bir yere varmak. Bu olumlu yaklaşım kazan kazan esasına dayalı olduktan sonra biz Türkiye olarak elimizden geleni yaparız." Her şeyden önce siyasetçi olduklarını ve siyasetçiler olarak kavga değil barış içinde var olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Barış için ne gerekiyorsa, eğer bu konuda petrol barışın bir aracı olacaksa bunu kullanırız ama barışın aracı olmayacaksa tabii ki karar her ülkenin kendine aittir. Boşuna biz şu anda sondaj gemilerini ve sismik araştırma gemilerini almadık. Şu anda 4 sondaj, 2 sismik araştırma gemimiz, bütün bunlar Karadeniz ve Akdeniz'de çalışmaları yapacaklar ve tüm bu çalışmalarla beraber de milletimize, bölgeye inşallah imkanlar sağlamanın gayreti içerisinde olacağız." Geçmişte bunun çilelerinin çok çekildiğini ifade eden Erdoğan, "Böyle dünya size istediğiniz zaman isteğiniz yerde ne sismik araştırma gemisi verir ne sondaj gemisi verir, yok böyle bir şey. Ama şimdi elimizde artık en modern şekilde bu çalışmaları yapabilecek bu gemilerimiz var. Yine aynı şekilde bu çalışmaları yapabilecek güce ve imkana sahip yetişmiş elemanlara sahibiz." diye konuştu. Karadeniz'de çalışmaların yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, Akdeniz'de de istenilen anda çalışmaların bu ekipmanlarla yürütüleceğini bildirdi.