KIBRIS

Taçoy: "Devletin başındakiler gerekli adımları atmalı!"

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, Kanal T’de katıldığı programda Ahmet Kaptan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Rum Yönetimi tarafından KKTC’deki gayrı menkul faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan tutuklamaların sorulduğu Taçoy, konuyu siyasi ve ekonomik boyutlarıyla ayrı ayrı değerlendirdi.

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, Kanal T’de katıldığı programda Ahmet Kaptan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Rum Yönetimi tarafından KKTC’deki gayrı menkul faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan tutuklamaların sorulduğu Taçoy, konuyu siyasi ve ekonomik boyutlarıyla ayrı ayrı değerlendirdi.
Taçoy, ilk tutuklamanın gerçekleştiği gün sorumluluk sahibi bir milletvekili olarak açıklama yaptığını anımsattı ve söz konusu tutuklamanın KKTC’deki uygulamalara ilişkin bir güvensizlik yaratmak maksatlı olduğunun altını daha o günlerde çizmiş olduğunu hatırlattı.  
“Tamamen KKTC’ye karşı yapılmış ırkçı bir tutuklamaydı” diyen Taçoy, KKTC’nin ekonomik gelişimini engelleyen bir davranış tarzı ile karşı karşıya olunduğunu söyledi.

Hasan Taçoy, “devlet olarak bir şey yapmamız lazım. KKTC devreye girmeli. AB’de, AKPA’da, AİHM’de bulunan temsilcilerin tümüne dilekçelerin gönderilmesi lazım. AB Dilekçe Komitesi’ne dilekçelerin yazılması lazım. Oralarda bir hareket başlatılmalı. Sürekli deşmeli ve bir ses getirmek lazım” dedi.
Cumhuriyet Meclisi’nin de ısrarlı bir şekilde devreye girmesi gerektiğini ifade eden Taçoy, bu konuda bir karar üretilmesinin fayda yaratabileceğini kaydetti.

“GÜNEY KIBRIS ABD’Yİ GARANTÖRÜ GİBİ GÖRÜYOR”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, başta ABD olmak üzere, yapmış olduğu askeri işbirliği anlaşmalarının da sorulduğu Taçoy, ABD Güney Kıbrıs’ta sınıf tanımı yapılmamış bir yığınak yapmakta olduğunun altını çizdi.
Taçoy, İngiliz Üslerinde 129 ABD personelinin konuşlandırılmış olduğunu ifade ederek, Ağrotur Üssü’nde ABD askeri personelleri için yeni yerleşim yerleri inşasının sürdüğünü belirtti.
“Güney’de bir Amerikan yapılanmasının olduğu kesin” diyen Taçoy, Güney Kıbrıs’ın ABD’yi bir garantör gibi kabul ettiğini söyledi.
Hasan Taçoy, ekonomik istikrarın sağlanabilmesinin yegane yolunun bölgedeki barışın korunmasından geçtiğini ifade ederek, mevcut 3 garantör dışında hiçbir ülkenin Kıbrıs’ta askeri faaliyet gösteremeyeceğini anımsattı.
AB’nin taraflı bir bakış açısıyla sergilediği bakış açısının kaotik bir ortam yaratacağına dikkat çeken Taçoy, bundan kaçınmanın gerçeklerle hareket edilmesiyle mümkün olacağını vurguladı.

“BİR DEVLET OLDUĞUMUZU VE DEVLETİMİZİ KABULLENMELİYİZ”

Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin ulusal politikada yıllardır tek ses verdiği anımsatılarak “biz neden bunu başaramıyoruz” sorusu yöneltilen Taçoy, KKTC devletine ilişkin iç tartışmaların yarattığı zafiyete işaret etti.
“biz bir devletiz ve ilk önce bunu kabullenmek gerekir” diye konuşan Taçoy, dünyanın bir çok yerinde tanınmamış küçük devletler olduğunu belirterek, bu ülkelerin tüm zorluklara rağmen devlet oldukları gerçeğine dört elle sarılmış olduklarını söyledi.
Taçoy, gayrımenkul konusunda tutuklanan Alman vatandaşının bir tapusu bulunmadığına ve sadece sözleşme sahibi olduğuna işaret ederek, tapu olmadığı halde gerçekleşen tutuklamanın ortada bir ajanlık, bir casusluk olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Ortada bir suç olduğuna değinen Taçoy, “devlet bunun üzerine hiç çekinmeden gitmeli” dedi.

“KKTC’Yİ TEMSİL EDENLER KKTC İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMALI”

Hasan Taçoy, elektrik konusuna ilişkin sorulara da yanıt verdi.
Ercan Havalimanı’nın elektrik borcuna ilişkin konuşan Taçoy, ilk olarak havalimanının hala devletin olduğunu, sadece işletmesinin özelleştirilmiş olduğunun altını çizdi.
Havalimanına normal tarife yerine daha yüksek olan inşaat elektriği verilmiş olmasının yarattığı bir itilafın söz konusu olduğunu söyleyen Taçoy, konu üzerinde bir anlaşmaya varılmasının ardından borcun ödemesinin yapılacağını kaydetti.
Taçoy, ödeme şeklinin tarafların aralarında varacakları uzlaşıyla belirleneceğini ifade etti.
Hasan Taçoy, “bir şeye imza atarken çok dikkat etmek gerekir. O masaya oturduğumuzda sadece kendimizi temsil etmiyoruz. Koskocaman KKTC’yi temsil ediyorsun ve KKTC için ne yapmak gerekiyorsa onu yapacaksın” dedi.

“EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN SADECE SİYASİ İSTİKRAR YETMEZ”

Ekonomiye ilişkin görüşleri de sorulan Taçoy, hayat pahalılığı ile döviz kurundaki farka işaret ederek, ihtiyaç duyulan şeyin ekonomide istikrarı sağlamak olduğunu söyledi.
Taçoy, “ekonomik istikrar ile bazı arkadaşların dillerine doladıkları siyasette istikrar söylemlerini birbirine karıştırmamak lazım. Ekonomiyi istikrara taşıyacak yolun formülü bende var. Pahalılığı yansıtmamak adına, istikrarı getirmek adına ne olacağını herkesle paylaşmamız lazım. Bunu tüm netliğiyle paylaştığım iş insanların son derece olumlu geri dönüşler aldım” dedi.