Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakanlık tarafından düzenlenen “1. Kentler ve Kültürler Buluşması" çerçevesinde, Mehmet Gökyiğit’e ait 100’e yakın fotoğrafın sergilendiği "Kuzey Kıbrıs’ı İstanbul’da Yaşamak" isimli fotoğraf sergisinin açılış törenine katıldı.

İstanbul’daki serginin açılışına Başbakan Ünal Üstel, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da katıldı.  Konuşmaların ardından Kıbrıs lezzetlerinin sunulduğu iftar programına geçildi.

Cevdet Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı Cevdet Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı

-Tatar: "30 yılda çok aşamalar kaydettik, nereden nereye geldik"

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul’a geldiğinde, böyle güzel buluşmalara katıldığında hep geçmişi hatırladığını kaydederek, 30 yıl önce de, İstanbul Kıbrıs Türk Kültür Derneği başkanlığı yaptığı dönemde de buralarda Kıbrıs’ın geleceğini konuştuklarını söyledi.

“30 yılda çok aşamalar kaydettik, nereden nereye geldik…” diyen Tatar, çalışmaların KKTC’nin çehresini değiştirmek, ekonomisini güçlendirmek ve refahını artırmak için sürdürüldüğünü vurguladı.

KKTC için “büyük düşüncelerin” Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle hayat bulduğunu kaydeden Ersin Tatar, Türkiye’den KKTC’ye su getirilmesine, alt yapıya ve iletişime yapılan büyük yatırımlara değindi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Önümüzdeki dönemde Kıbrıs’a kabloyla elektriğin de getirilmesiyle artık başka bir dönem başlayacak” dedi.

Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Ekonomik ve Mali İş Birliği protokolleri kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesi için gece gündüz çalışıldığını söyleyen, bunların, dünyayı sarsan pandemi, dengeleri alt üst eden Ukrayna-Rusya savaşı ve büyük felaketlerin yaşandığı 6 Şubat depremine rağmen sürdürüldüğünü kaydeden Tatar,  “Gelecek nesillere bize yakışır bir KKTC teslim edebilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz” vurgusunda bulundu.

Konuşmasında, Kıbrıs Türk halkı ile Türk milletinin yaşadığı zor yıllara da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz yönetiminin baskısı altında olan Kıbrıslı Türklerin, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu’da verilen mücadeleye destek vermek için Çanakkale’ye koştuğunu, burada şehit olduğunu ifade ederek, “Mücadelemizi aynı anlayışla, Türkiye’nin, büyük milletin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olarak sürdürüyoruz” dedi.

Kıbrıs konusunda da konuşan Ersin Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı devletin iş birliğiyle bir anlaşmanın olabilmesi için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün ne anlama geldiğini dünyaya duyurmak için çalıştıklarını belirtti.

-"Bizleri AB oyunlarıyla yok edeceklerini zannediyorlarsa biz oraları çoktan geçtik"

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Federal temelde bir anlaşmayla bizi tehlikeye sürükleyebilecek entrikalara bir kez daha ‘hayır’ diyoruz. Çünkü tek egemenlik, tek devletle bizleri yamalayacakları anlaşmanın alt yapısı sıfır asker, sıfır garanti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kendilerine göre ‘modası geçmiş’ garantörlük anlaşmasını ortadan kaldırmaktır, Türk askerinin adadan çekilmesidir. Bizleri Avrupa Birliği oyunları ile yok edeceklerini zannediyorlarsa biz oraları çoktan geçtik…Artık yeni bir siyasetimiz vardır ve bu milli bir siyasettir”

Kıbrıs Türk halkının 1963 hadiseleriyle devletin dışına itildiğini söyleyen Tatar, “Elbette kendi devletimizi kurma hakkımız vardı. 60 yıldan uzun zamandır Kıbrıs Türkü bu yolu kendi devletiyle yürüyor. Kendi devletimizden vazgeçip gidip başkalarına yama olmayacağız…Biz bu siyaseti sonuna kadar sürdüreceğiz. Kıbrıs’ta bağımsız bir Türk devletinin yaşatılması ve geleceğe taşınması için bu milli siyaset Türkiye’nin desteğiyle sürdürülmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edilmesine, Bakü’ye gerçekleştirdikleri üst düzey ziyarete, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edilmesine ve temmuz ayında Şuşa'da yapılacak zirveye davet almasına işaret ederek,  “KKTC bağımsız bir Türk devleti olarak Türk devletlerinin Akdeniz’e açılan kapısı, penceresidir…KKTC’nin milli bir devlet olarak ne kadar önemli, kadim, kutsal ve geleceğimiz için ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz” diye konuştu.