Yaptığı her filmle farklı bir konuyu ele alan Derviş Zaim, uzun metraj biyografi tarzındaki ‘Tavuri’ belgeselini sekiz senelik titiz bir çalışmanın ardından tamamladı.
Derviş Zaim ‘Flaşbellek’ adlı Suriye’ye odaklandığı sinema filminden sonra belgesel türünde daha önce çektiği filmlerden konu, tür, yaklaşım olarak değişik bir yapıt ile seyirci karşısına çıkıyor. Zaim yeni tamamladığı ‘Tavuri’ adlı belgeseliyle bu kez suç olgusuna ve suçluların dünyasına göz atıyor. Zaim’in yirmi yıl önce Panicos Chrysanthou ile beraber çektiği Paralel Yolculuklar (2003) adlı belgeselinden sonra tek başına çektiği ikinci belgeseli olma özelliğini taşıyan yapıt, Tavuri (Şeytan) lakabıyla bilinen Mustafa Serttaş’ın hayatını konu alıyor. Eser, Mustafa Serttaş’ın geçmişi ile bugününe odaklanarak suç ve suç kavramı etrafında sorular sormayı, insana dair bilgimizi ve hissiyatımızı genişletmeyi amaçlıyor. Ayrıca toplumun suç üzerindeki rolü, kötülük ve özgürlük konusuna eğilmeyi öngörüyor.
Mustafa Serttaş 1964 yılında Kıbrıs’ın Gazimağusa kentinde doğmuştur. Hayatı boyunca şiddete başvurmayan Serttaş, suç girişimlerinin cüreti, çeşitliliği, sıklığı ve trajikomikliği sayesinde çevresinde kısa zamanda bir efsane haline gelmiştir. Hayatının yarısını hükümlü olarak Lefkoşa cezaevinde geçiren ve Lefkoşa Merkezi cezaevini hükümlü olarak yatarken farklı zamanlarda iki kez dolandıran Serttaş muhtemelen yattığı hapishaneyi hükümlü olduğu dönemlerde iki kez soyan, dolandıran dünyadaki tek mahkum sıfatını taşımaktadır. Kısa zamanda adını suç efsaneleri arasına sokan Serttaş hakkında birkaç yıl önce Kıbrıslı gazeteci Aral Moral tarafından bir kitap yazılmış ve yapıt kısa sürede yeni baskı yapmıştır.
Tavuri adlı uzun metrajlı belgesel, 2014 yılı Aralık ayında başlayan sekiz yıllık bir çalışmanın süresince Mustafa Serttaş’ın hapishanede ve hapishane dışında takip edilmesi ve saptanması sonunda ortaya çıktı. 2014 yılında başlayan çekimler Kıbrıs’ta ve İngiltere’nin Londra kentinde yapıldı. Belgeselde Mustafa Serttaş’ın yanısıra, kendisiyle yolu kesişenler ve eylemlerinden etkilenmiş kimi kişiler de yer alıyorlar.
Yönetmen ve yazar Derviş Zaim, Tavuri belgeselinin 1996 yılından itibaren gerçekleştirdiği on adet uzun metrajlı kurmaca filmi ile iki romanına yeni bir yaratıcı soluk kattığını vurguladı.
Derviş Zaim çocukluğundan itibaren Mustafa Serttaş ile olan kişisel tanışıklığının filmin içeriğine katkıda bulunmasına gayret ettiğini belirtti. Yapıtın belgesel sinemanın sınırları üzerine düşünmek gibi bir başka amacı daha bulunduğunu ekledi.
Künye
Uzun Belgesel Film
Yönetmen/ Yazar: Derviş Zaim
Yapımcı: Derviş Zaim
Kamera Önü Katılımcılar:Mustafa Serttaş, Tanger Serttaş, Ayhan Serttaş, İlker Serttaş, Meryem İzci, Şirin Gazi, Yasin Coşkun
Tür: Crime, Uzun Belgesel
Runtime:93 minutes
Year: 2023
Projenin Kısa Tanımı:
Suç, hayatının yarısını hırsızlık ve dolandırıcılıktan hapiste geçiren, şeytan (Tavuri) lakaplı Mustafa Serttaş ekseninde suç, suça bağımlılık, toplum, özgürlük temalarını işlemektedir.
Snopsis /Özet
Tavuri filmi, hayatının yarısını hapishanede geçiren şeytan lakaplı Mustafa Serttaç karakteri aracılığıyla suç, suça bağımlılık, toplum ve özgürlük temalarını sorgulamaktadır. İlkokulu bitirmemiş olan Mustafa Serttaş Kıbrıs’ta yoksul ve parçalanmış bir ailede yetişmiş ve çocukluğundan itibaren hırsızlığa başlamıştır. Zamanla bu alışkanlığı bir tutkuya dönüşmüştür. Filmin yönetmeni Derviş Zaim Mustafa Serttaş’ı sekiz yaşından beri tanımaktadır. Bu çalışmada Serttaş’ın hayatının son beş yılını filme almayı başarmış, çekimlerin bir kısmı Serttaş hapiste iken gerçekleştirilmiştir.
Filmin başında yönetmen eski arkadaşını hapisanede ziyarete gelir, bu sayede seyirci olarak yönetmenin kafasında bazı sorular yer aldığını öğreniriz: Tavuri hapishaneden çıktıktan sonra yeni bir hayat başlatmayı başarabilecek midir, yoksa yavaşça kendi sonunu mu hazırlayacaktır? Ülkenin en büyük dolandırıcısı olmasına rağmen ona yönelik bir merhamet geliştirmek mümkün müdür?