TÜRKİYE

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İSİPAB 16'ncı Konferansı Açılış Oturumu konuşması

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği toplantısına katıldı. Göç konusunda uyarılarda bulunan Erdoğan, Yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz, yeni yükü taşıyamaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansı Açılış Oturumu'nda konuştu. Erdoğan, Taliban'ın kontrolündeki Afganistan'da yaşanan gelişmelere ve göç konusuna dikkat çekti.

"ÜLKEMİZ, YENİ BİR GÖÇ YÜKÜNÜ TAŞIYAMAZ"

Afganistan'daki gelişmelerin göç akını riskini artırdığını belirten Erdoğan, "Halihazırda 3.6 milyonu Suriye'den gelenler olmak üzere, yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz, yeni bir göç yükünü taşıyamaz." dedi.

"ASIL YÜKÜ BİZİM GİBİ ÜLKELER ÇEKİYOR"

Erdoğan, benzer zorlukların, teşkilat üyesi diğer ülkeler için de geçerli olduğunu bildiklerini dile getirerek, "Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü, sesi çok çıkan Batılı ülkelerden ziyade kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekiyor." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:

"BATI DÜNYASI HEP ÜÇ MAYMUNU OYNADI"

"Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, yüksek gelirli ülkeler, bin kişi başına ortalama 2,7 mülteci, buna karşılık orta ve düşük gelirli ülkeler ise 5,8 mülteci barındırıyor. En yoksul ülkeler, dünyada tüm mültecilerin üçte birine ev sahipliği yapıyor. Suriye krizi, Batılı ülkelerin mültecilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı, gayri insani tutumlarını göstermesi açısından gerçekten ibretliktir. Bu sene 10'uncu yılını geride bırakan bu kriz karşısında Batı dünyası hep üç maymunu oynadı.

"YARDIM SÖZLERİNİN ÖNEMLİ BİR KISMINI YERİNE GETİRMEDİLER"

Ümran ve Aylan bebeğin hepimizin yüreklerini dağlayan dramları karşısında kıllarını bile kıpırdatmayanlar yine bunlardı. Suriye'nin kuzeyindeki milyonlarca insanın yükünü hafifletecek hiçbir adım atmadılar. Hatta DEAŞ'la mücadele kılıfı altında PKK, YPG gibi terör örgütlerini desteklemekten çekinmediler. Ülkemize verdikleri yardım sözlerinin önemli bir kısmını da şimdiye kadar yerine getirmediler.

"BATI DÜNYASININ RİYAKARLIĞI"

Şayet Suriye'de 1 milyona yakın kişi hayatını kaybetmiş, 12 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kalmışsa bunda rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları kadar Batı dünyasının riyakarlığının da payı vardır.

KORONAVİRÜS SALGINI

İslam İşbirliği Teşkilatı Konferansı münasebetiyle sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Peygamber Efendimiz'in fethini müjdelediği İstanbul'dan tüm dünyadaki kardeşlerime selam yolluyorum. İnsanlık olarak son 2 yıldır şimdiye kadar 5 milyonu aşkın kişinin hayatına mal olan büyük bir salgınla mücadele ediyoruz. Bu zorlu süreçte aralarında yakınlarımızın, sevdiklerimizin, milletvekili ve eski milletvekillerimizin de olduğu pekçok vatandaşımızı kaybettik. Meclisimizin çatısı altında ülkemize hizmet etmiş parlamenterlerimiz başta olmak üzere, ebediyete uğurladığımız tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Üye ülkelerde hayatını kaybeden kardeşlerimize başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.

YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI

Salgın döneminde insanı, insan hayatını ve insani değerleri merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. İlk günden itibaren üyesi bulunduğumuz tüm uluslararası platformlarda salgınla mücadelede iş birliği ve dayanışmanın önemine dikkat çektik. Her fırsatta insanlığa demokrasi, hak, hukuk ve adalet dersi verenler, kendi sınırları dışındaki dramlara kulaklarını tıkarken, biz elimizdeki tüm imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya hassasiyet gösterdik. Yerli aşımızla (TURKOVAC) ilgili süreci yakından takip ediyor, inşallah yakın zamanda sonuca ermesini bekliyoruz.

"FİLİSTİNLİ ÇOCUKLARA 'TERÖRİST' MUAMELESİ YAPILIYOR"

Filistin meselesi, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın oluşmasına da vesile olan yapı taşlarındandır. Kudüs'ü savunmak insanlığa sahip çıkmıştır. Filistinli çocuklara 'eli kanlı terörist' muamelesi yapıldığını görüyoruz. Gazze'ye yönelik haksız hukuksuz abluka da devam ediyor. Bu politikalar Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sonucu amacına ulaşamamıştır.

"BİR ANLAMI YOK"

Gelinen aşamada, herkesin bu gerçeklerin farkına vardığına inanıyorum. Bu politikarda ısrar etmenin bir amacı yoktur. İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudilere yapılan zulmün acısını bugün Filistin'den çıkarmanın bir anlamı yoktur. Bir halkın ötekileştirilmesini, dışlanmasını asla kabul etmiyoruz.

"EN BÜYÜK GAYEMİZ FİLİSTİN'DE KALICI BARIŞIN UYGULANMASI"

Kudüs'ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten bir ecdadın torunları olarak en büyük gayemiz, Filistin'de kalıcı barış ve istikrarın tekrar uygulanmasıdır. Kudüs davası sadece bir avuç cesur Müslümanın davası değil, İslam aleminin tamamının ortak davasıdır.

FİLİSTİN DEVLETİ VURGUSU

Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak, mazlum kim olursa olsun elinden tutmak inancımızın gereğidir. Filistin'de kalıcı barışı tesis etmenin yolu başkenti Kudüs olan bağımsız egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Filistin konusunda iki önemli zirveye ev sahipliği yaptık. Bu sayede uluslararası platformları harekete geçirdik. Teşkilat içerisinde yer alan ülkeler olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeli, Filistin davasını zarara uğratacak her türlü hareketten kaçınmalıyız. Filistinlerin de kendi aralarındaki tefrikayı sona erdirmesi son derece önemlidir. Beklentimiz, Filistinli kardeşlerimizin birlik ve beraberliklerini güçlendirirek bu sürece katılmasıdır.

"AFGAN HALKINA SIRTIMIZI DÖNME HAKKIMIZ YOK"

Afganistan'ın kalıcı barış ve istikrara kavuşması ortak temennimizdir, Afgan halkına sırtımızı dönme, bu ülkede yaşananlara göz yumma hakkımız yoktur. Köklü ilişkilere sahip olduğumuz Afganistan'a yardımlarımızı sürdürüyoruz.

İSLAM DÜŞMANLIĞIYLA MÜCADELE

İslam düşmanlığıyla da mücadele ediyoruz. Dünya genelinde birçok ırkçı, ayrımcı politikaların mağduru olunuyor. Teşkilat olarak İslam düşmanlığı ve nefret söylemleriyle mücadelede daha kararlı adımlar atmalıyız."