Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Kıbrıs’ın en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm alanında gelişmesi için önemli çabalar içinde olduğunu söyledi.
Bu çerçevede 2019 Aralık ayında Lefkoşa’da faaliyete başlayan
TİKA ofisinin önceliklerinden birinin de Bakanlık koordinasyonunda kurulan
Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı ile iş birliği yaparak iyi bir tanıtım filmi hazırlanması olduğunu vurgulayan Çam, bu konuda çok olumlu geri dönüşler alındığını ifade etti.
“Türk Dünyası’nın Akdeniz’deki temsilcileri olarak Kıbrıs’taki devletin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) güçlenmesine katkı sağlayacak fırsatlar, artarak geliyor” diyen Dr. Serdar Çam, eski alışılagelmiş yöntemlerin dışına çıkarak gelen yabancı turistlerin beklentilerini karşılamak, onların zaman geçireceği ve para harcayabileceği alanlar oluşturmak gerektiğini belirtti.
Babasının görevi nedeniyle ortaokul ve liseyi Lefkoşa’da okuyan ve KKTC ile özel bir duygusal bağı olduğunu ifade eden Çam, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) yaptığı açıklamada “Buradaki TİKA ofisinin şimdiye dek olduğu gibi bundan sonraki süreçte de çok başarılı adımları atacağına inanıyorum” dedi.
Çam, turizmdeki atılım için yeni Ercan Havalimanı’nın bir an önce açılması gerektiğini de ifade etti.
"TİKA Türkiye’nin yumuşak gücü"
Türkiye’de yaşanan yeni süreçte, önceden Başbakanlığa bağlı birçok kurumun, kendisinin de Bakan Yardımcısı olarak görev yaptığı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlandığını söyleyen Dr. Serdar Çam, “Bu çerçevede Türkiye’nin 'yumuşak gücü' olarak tanımladığımız Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü gibi çok önemli birimler bizim bakanlığımıza bağlı olarak çalışmalarını yürütüyor. Biz, kültürel diplomasiyi etkin bir şekilde kullanarak, Türkiye’nin yumuşak gücü olarak çalışma yapıyoruz” dedi.
2011-2019 yılları arasında TİKA Başkanlığı da yapan, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyeti her alanda yeteneğini muazzam şekilde geliştirmiş, hem sert gücünü, hem yumuşak gücünü artırmış durumda. Güvenliğini en üst noktada tutan, ama aynı zamanda dostluklarını artırmak için çaba sarf eden bir noktada. Akdeniz’de, Ege’de biz haklarımızı korurken, ilişkilerin yumuşaması, dostluğun, barışın gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Turizm Bakanlığı olarak ‘kavgayı bir tarafa bırakalım, ekonomimize bakalım, hep beraber kazanalım’ yaklaşımındayız.”
"TİKA KKTC’de çok önemli projelere imza atıyor"
Türkiye’nin
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan Türk Devletleriyle de yakın ilişki içinde olduğunu ve onlara destek verdiğini ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, bununla birlikte Türkiye’nin KKTC’ye yönelik çok özel, ayrı bir desteği olduğunu vurguladı.
“Bugün Cumhurbaşkanımız ve yardımcısı düzeyinde devletimiz bu adadaki bizim Türk varlığının güçlü ve donanımlı bir şekilde geleceğe emin adımlarla gidebilmesi için gayret gösteriyor ve bütün bakanlıkları, bizim bakanlığımız da dahil olmak üzere mobilize ediyor.” diyen Çam, TİKA Lefkoşa ofisinin kurulma amacını da şöyle özetledi:
“TİKA kurulmadan önce de devletimizin KKTC’ye bakış açısı zaten farklıydı. Diğer Türk coğrafyasındaki TİKA ofisleriyle eşzamanlı olmadı belki zira buna ihtiyaç duyulmadı. Ama TİKA son dönemlerde çok sofistike proje kabiliyetlerine sahip oldu. Afrika’da, Asya’da, Latin Amerika’da, Karayip bölgesinde inanılmaz bir başarı elde etti. O zaman devlet aklı olarak biz değerlendirdiğimizde, KKTC’de de TİKA ofisinin açılması, mevcut yürüyen sisteme ekstra katma değer yaratmak açısından faydalı olur diye düşündük. 2019 Aralık ayından beri TİKA, Serkan Kayalar Bey’in başkanlığında çok başarılı projelere imza atıyor ve biz bu manada devlet ve bakanlık olarak gurur duyuyoruz. Bundan sonraki süreçte de ben buradaki TİKA ofisimizin çok başarılı adımları atacağına inanıyorum.”
"KKTC’nin güçlenmesine katkı sağlayacak fırsatlar, artarak geliyor"
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un önceki gün yeni hedefleri açıkladığını, Türkiye’nin önümüzdeki yıl 60 milyar dolara çıkacak bir turizm geliri beklediğini kaydeden Çam, 2028’deki hedefinse 100 milyar dolar turizm geliri ve 90 milyon turist olduğunu ifade etti.
Dr. Serdar Çam, “Hemen yanı başımızda, kardeşlerimiz olan olan ve Akdeniz’i 500 yıldır Türk dünyası adına bekleyen, Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olan, Orta Asya’dan Kafkaslardan, belki Bering Boğazı’ndan ta Latin Amerika’ya kadar uzanan 500-600 milyonluk Türk Dünyası’nın Akdeniz’deki temsilcileri olarak Kıbrıs’taki devletin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlenmesine katkı sağlayacak fırsatlar, artarak geliyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un çok yoğun bir şekilde, pandemiye ve Karadeniz’de yaşanan savaşa rağmen, Kıbrıs’ın en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm alanında gelişmesi noktasında önemli çabalar içinde olduklarını kaydeden Çam, bu çerçevede 2019 Aralık ayında kurulan TİKA ofisinin ilk işinin, Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda kurulan Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı ile iş birliği yaparak ilk defa bütün Avrupa’da, dünyada KKTC için iyi bir tanıtım filminin hazırlanmasını sağlamak olduğunu hatırlattı. Çam, bu tanıtım filminin ilk olarak Avrupa’da test edildiğini ve çok olumlu tepkiler geldiğini bildirdi.
"Yeni Ercan Havalimanı bir an önce açılmalı"
Türkiye Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, turizmde atılım için yeni Ercan Havalimanı’nın bir an önce açılması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi:
“Bu durum şunu gösteriyor, bir an önce yeni Ercan Havalimanı’nın açılması, ‘touchdown’ yapabilecek, üçüncü ülkelerden gelişlere olanak tanıyabilecek, uçakların geliş-gidişleri yapabilmesi önemli. Bunların yapılması halinde KKTC’deki turizm faaliyetleri, turizm potansiyeli bambaşka bir modaliteye geçecek. Sadece Türkiye’den gelen akrabaları, kardeşleri değil, dünyanın değişik coğrafyalarından turistler gelebilecek.
Geçen yıl biz Türkiye olarak Avrupa’da İtalya’yı geçerek üçüncü olabildiysek, Sayın Bakanımızın ve Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı’nın performansının rolü büyüktür. Bu sayede biz geçen yıl ilk defa, dünyadaki tüm ülkelerden turist aldık. Karadeniz’deki savaşı da dikkate alarak pazar çeşitlendirmesine gittik ve başarılı olduk. Daha önce belli başlı ülkelerden turist geliyordu. İyi bir tanıtım yaptığınızda bunun mutlaka bir karşılığı oluyor. Adını sanını duymadığınız ülkelerden pek çok insanı, direkt uçuşlar ya da aktarmalarla Türkiye’ye intikal ettirdik. İnsanlar 10 bin-15 bin kilometre öteden Türkiye’ye geldikten ve birkaç yıl deneyimledikten sonra, yeni bölge arayışlarına da geçmeye başlıyorlar ve bu arayış sonucu hedeflenebilecek ülkelerden biri de KKTC. Dolayısıyla, yeni Ercan Havalimanı’nın açılmasıyla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin özel destekleri, Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı ile buradaki potansiyel giderek artacaktır.”
"Turizmde eski alışılagelmiş yöntemlerin dışına çıkılmalı"
Tanıtımın yanı sıra diğer alanlarda da gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini söyleyen Çam, eski alışılagelmiş yöntemlerin dışına da çıkarak gelen yabancı turistlerin beklentilerini karşılamak gerektiğini belirtti. Çam, “Örneğin lezzet durakları, tatlar, gastronomi, el ürünleri, kültürel faaliyetler, festivaller vs. gibi turistlerin zaman geçireceği ve para harcayabileceği alanlar oluşturmamız lazım. Deniz-güneş-kum turizmi Akdeniz için elbette önemli bir parametre ama bunun yanısıra, özellikle kış turizmi için, butik otellerde özellikle küçük yatırımcıların da yer alabileceği, güçleneceği ve niş alanlarda dolaşabileceği yerlerde yatırımların, tesislerin, yolların, güzergahların temizliği, bakımı, ulaşımı vs, sürekli çalışılması ve sistematiğin geliştirilmesi gerekiyor.” dedi.
“Ortaokul ve liseyi burada okudum. Benim hayatımda Kıbrıs’ın önemli bir yeri var”
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam’ın KKTC ile ilişkisi, sadece şu anki göreviyle ilgili değil. Zira özellikle ortaokul ve lise yıllarında yaşadığı Lefkoşa, onun yaşamında önemli bir yere ve ize sahip.
Babasının elçilikteki görevi nedeniyle 1976’da Kıbrıs’a geldiklerini, kendisinin de
Türk Maarif Koleji’nde ortaokula başladığını söyleyen Çam, ailesi 4 yıl sonra Ankara’ya dönmesine rağmen, kendisinin 2 yıl daha arkadaşının yanında kaldığını ve liseyi burada bitirdiğini anlatıyor.
“Benim hayatımda Kıbrıs’ın önemli bir yeri var. Ben uzun yıllar, Lefkoşa’nın birçok sokağında bisiklet sürmüş bir insanım. Ortaokula başladığımda surlar içinde Salahi Apartmanı'ndaki dairede kalıyorduk” şeklinde konuşan Çam, o dönemin kendisinde bıraktığı izleri şöyle anlatıyor:
“Bir insanın hayal dünyası vardır, çocuklukta hafızanıza belli duygular, lezzetler, tatlar, sevgiler girer. Aidiyetler oluşur. Benim hâlâ o dönemden görüştüğüm burada ve Türkiye’de çok arkadaşlarım var. Burada geçirdiğim o dönem nedeniyle hâlâ Akdeniz mutfağına hakim bir mutfak kültürünü severim. Molehiyasından golyandrosuna, peksemetinden zeytinli-hellimlisine kadar, buradaki bütün lezzetleri severim. Temel nokta bence burada limon ve zeytinyağı bileşiminden olan lezzettir. Ege ve Akdeniz’in lezzet olarak üstün olduğu nokta orasıdır ve Kıbrıs’ta da bu böyledir.
Zaten gönüllerimizde bütünleşmiş durumdayız. İnsanın bir noktadan sonra aynı yerde olması da gerekmiyor. Benim hayal dünyama, bisikletle dolaştığım yıllardan, Lefkoşa’nın bütün sokakları oturmuş durumda. Şimdi burada yarım saat oturmamız, benim aylarca buradaki görüntümün tazelenmesine yeterli oluyor.”
Türk Maarif Koleji’ni bitirdikten sonra Ankara’da ODTÜ’ye girdiğini ve orada da en yakın arkadaşlarının Kıbrıslı sınıf arkadaşları olduğunu kaydeden Çam, “Burayı ben özlüyorum. Yılda en azından bir kez gelmezsem vatanıma yeterince gitmemiş duygusuna kapılıyorum” dedi.