TC Milli Savunma Bakanı Akar, Kıbrıs'ın milli bir mesele olduğunu vurguladı
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kıbrıs konusunu "milli bir mesele" olarak nitelendirdi; "Garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Kıbrıs konusunda egemen eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesidir" diye konuştu.
Türkiye'nin Yunanistan’a yönelik diyalog çağrılarının zafiyet olarak anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Akar, "Samimi olarak iyi komşuluk ilişkileri içinde Ege'deki zenginliklerin adil şekilde paylaşılmasından söz ediyoruz. Ancak bunun yanı sıra şunu da söylüyoruz, hiçbir şekilde ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu çiğnetmeyecek, hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz." sözlerini sarf etti.
“Her türlü tehdide hazır olmak için kapsamlı tatbikatlar icra ediliyor”
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, uluslararası alanda kurduğu çok boyutlu ilişkilerle özne haline geldiğini vurgulayan Akar, etki alanının üç kıta, ilgi alanının ise bütün dünya olduğunu ifade etti.
Bu süreçte, görev ve sorumlulukları artan Milli Savunma Bakanlığının, Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en başarılı faaliyetlerini icra ettiğini dile getiren Akar, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede kahraman ve fedakar ordumuz egemenlik ve bağımsızlığımız için ‘hudut namustur’ anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde başta PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi kararlılıkla korumakta, her türlü tehdit ve tehlikeye karşı hazır olmak için büyük ve kapsamlı tatbikatlar icra etmektedir.”
Savunma ve güvenlik konuları ile birlikte Ege ve Doğu Akdeniz’de son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, Türkiye’nin diyalogdan, barıştan yana olduğunu, iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde görüşmeler yoluyla problemleri çözmek istediğini, her fırsatta muhataplarına ilettiğini hatırlattı.
Türkiye ve Yunanistan arasında istişari, güven artırıcı önlemler ve NATO’daki ayrıştırma usulleri toplantılarının olduğunu belirten Akar, “Yunanistan bu görüşmeleri yapmamakla birlikte bunların olmaması için gayret gösteriyor, sabote ediyor. Bazı siyasiler, bazı askerler, kendi iç sıkıntılarını örtmek, perdelemek için gerginliği sürekli ve bilinçli şekilde artırmaya çalışıyor. Bu konuda biz de olabildiğince tedbirli şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadesini kullandı.
Yunanistan’ın provokatif eylem ve söylemlerine devam ettiğini dile getiren Akar, “Her sabah kalkıp mutlaka ortaya bir şey atarak gerginlik yaratmak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.” diye konuştu.
“Türkiye tehdit değil, güvenilir, güçlü, etkin bir müttefik”
Yunanistan’ın, Türkiye ile sorunlarını Türkiye-NATO, ABD, AB sorunu gibi göstermeye çalıştığını kaydeden Akar, “Hilelerini artık herkes anladı. Bu konuda herkesin daha tedbirli olacağını değerlendiriyor, bekliyoruz.” dedi.
Türkiye’nin tüm söylemlerinin hukuksal gerçekliklere ve somut verilere dayandığını belirten Akar, şunları söyledi:
“Buna rağmen bir sonuç alınamamasının Yunanistan kaynaklı birçok sebebi var. Yunanistan’da şu anda birçok skandal var. Dinleme skandalı, göçmen skandalı, yolsuzluklar var. Bununla birlikte Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de başaramadığı, beceremediği ve Yunan kamuoyunun da fark ettiği başarısızlıkları var. Bütün bunları örtmek için Türkiye ile gerginliği artırmaktan medet umuyorlar. Fakat gerginlik yaratarak hayatta kalabilmelerinin mümkün olmadığını, saptırmaların da kar etmediğini görmelerini istiyoruz. Yunan halkı da kendi kaynaklarının bu bazı siyasiler tarafından nasıl har vurulup harman savrulduğunu ve refahlarının nasıl tahrip edildiğini görmeye başladı. Bunlarla birlikte Yunanistan’daki bazı aklıselim siyasiler, akademisyenler, emekli askerler, büyükelçiler, vatandaşlar buradaki oyunu görmeye başladı.”
Bazı Yunan siyasilerin, Türkiye’yi tehdit olarak nitelendiren açıklamalarına da tepki gösteren Akar, “Türkiye kimseye tehdit değil, güvenilir, güçlü, etkin bir müttefik. Bunun bu şekilde bilinmesi lazım. Türkiye kimseye tehdit değil. Bunu tekrar tekrar kafalarına sokmaları, anlamaları lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mesele KKTC’nin tanınması meselesidir”
Türkiye’nin diyalog çağrılarının zafiyet olarak anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Akar, “Samimi olarak iyi komşuluk ilişkileri içinde Ege’deki zenginliklerin adil şekilde paylaşılmasından söz ediyoruz. Ancak bunun yanı sıra şunu da söylüyoruz, hiçbir şekilde ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu çiğnetmeyecek, hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz.” sözlerini sarf etti.
Akar, üçüncü tarafların olaylara objektif yaklaşmasının önemini belirterek, “Duygusal, ön yargılı şekilde taraf olmayın, adil, objektif ve tarafsız olarak olayları değerlendirmelerini istiyoruz.” görüşünü paylaştı.
Kıbrıs konusunu da “milli bir mesele” olarak nitelendiren Akar, “Garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Kıbrıs konusunda egemen eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesidir.” düşüncesini dile getirdi.
Etkin, caydırıcı ve saygın bir silahlı kuvvetler için yerli ve milli savunma sanayisinin önemine vurgu yapan Akar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, destek ve teşvikiyle savunma sanayisinde büyük atılımlar gerçekleştirilmiş, yerlilik ve millilik oranı yüzde 80’ler seviyesine ulaşmıştır.” dedi.
Türkiye’nin, artık milli piyade tüfeklerini ve tüm hafif silahları, ÇNRA’ları, Fırtına obüslerini, İHA/SİHA/TİHA’ları, ATAK helikopterlerini, fırkateynleri ve savaş gemileriyle akıllı hassas mühimmatları ve füzeleri tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine geldiğini dile getiren Akar, “Önümüzde çetin yollar var, bunu biliyoruz. O yolları da geçerek Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacı ne varsa bunları yerli ve milli şekilde karşılayacak düzeye geleceğiz. İnşallah yakın bir zamanda tankımızı da uçağımızı da motorumuzu da yapacağız. Başaracağız, buna inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Konuşmasının sonunda geminin inşasında görevli personel tarafından alkışlanan Akar, “Asıl bizim sizi eserinizden dolayı alkışlamamız lazım.” diyerek çalışanları tebrik etti. Milli Savunma Bakanı Akar, çalışanların ve gemi personelinin yeni yılını da kutladı.
Anadolu gemisi
Dünyanın ilk SİHA gemisi ve Türkiye’nin en büyük savaş gemisi özelliğine sahip çok maksatlı amfibi gemi Anadolu’nun ilk sac kesimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenle 30 Nisan 2016’da yapıldı. 1 Temmuz 2020’de başlayan liman kabul testlerinin tamamlanmasının ardından 20 Haziran 2022’de geminin deniz kabul testleri başladı. İlk helikopter konuşlanması 17 Kasım 2022’de yapılan Anadolu gemisinin, bu senenin ilk aylarında Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmesi planlanıyor.
Yaklaşık üç futbol sahası uzunluğundaki gemide, milli ve yerli savaş yönetim sistemi Advent kullanılıyor. Son teknoloji radarlar ve sensörlerle donatılan gemi, çıkarma araçları ve botların yanı sıra araç güvertesinde, tankların ve zırhlı araçların bulunduğu 100’e yakın aracı taşıma imkanına sahip.
“Reis” sınıfı milli denizaltılar
Akar’ın ve beraberindeki komutanların, Anadolu gemisini seyir halindeyken incelemeleri sırasında, deniz kabul testleri süren Türkiye’nin ilk milli denizaltısı Piri Reis de eşlik etti.
Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında yapımı devam eden “Reis” sınıfı denizaltılar, batarya teknolojisi, yüksek dayanıklılık ve kompakt dizaynı ile dikkati çekiyor. Düşük gemi gürültü seviyesi, modern sensör, silah ve savaş yönetim sistemine sahip bu denizaltılara, Akya torpidosunun ve Atmaca füzesinin de entegrasyonu planlanıyor.