Resmi evrakta sahteleme yapmak ve sahtelenmiş resmi evrağı KKTC Mahkemesi’nde tedavüle sürmekten yargılanan sanıklar Bora Turgut Muslu ve Tekin Arhun’un yargılanmasında son duruşmalara geliniyor.
Bir önceki duruşmada, savunmanın tanıkları olarak Ufuk Şevki ve İstanbul Tıp Fakültesi, Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi, Prof. Dr. Nevzat Alkan dinlenmişti.
Tanık Ufuk Şevki’nin Tekin Arhun’un avukatlarından Serhan Çınar’ın oğlu İzzet Çınar’ın şirketi Navion’da çalıştığı ve iletişim mezunu olduğu için bilgisayar bilimlerinde uzmanlığının tartışmalı; tanıklığının taraflı olduğu iddia edilmişti.
Davanın geçmişinde ne oldu?
Bilindiği üzere Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden resmi evrakta sahteleme davası, geçmişte görülen bir hukuk davasında resmi bir faaliyet raporunun sahtelenerek Mahkeme’ye sunulması ile doğrudan bağlantılıdır. Bu suretle, Kascon Ltd’nin, sanık 2 Tekin Arhun’un kontrolündeki C&T Construction aleyhine, alacağını alamadığı gerekçesiyle açtığı 4534/2008 numaralı hukuk davasında ağır bir suç işlendiği iddia edilmektedir.
Söz konusu davada sanık 2 Arhun’un şirketinin borcunun olmadığı, alacağı olduğu iddiasını desteklemek amacıyla faaliyet raporunu bir günlüğüne Turizm Bakanlığı Turizm Planlama Dairesi’nden bizzat aldığı, raporun bir gün sonra Daire Müdürü Bora Turgut Muslu’ya, davaya getirmesi Arhun tarafından tembihlenerek iade edildiği, raporun alınıp Mahkeme’ye sunulması arasındaki süre zarfında sahtelendiği ve hukuk davasının 13 Aralık 2013 tarihli duruşmasında Arhun’un avukatı Mustafa Asena’nın talebiyle, sanık 1 Bora Turgut Muslu tarafından Mahkeme’ye sunulmak yoluyla tedavüle sürüldüğü öne sürülmektedir.
Hukuk davasında davacı Kascon’u avukat Kemal Mut, C&T Construction ve direktörü Arhun’u Mustafa Asena temsil etmiştir. Sahtelendiği iddia edilen evrak ise, Turizm Bakanlığı Planlama Dairesi’nin T.C. kaynakları ile yaptırdığı Bafra Turizm Bölgesi Atık Su Arıtma tesisinin Bakanlar Kurulu kararı ile kontrolörlüğünü yapan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne, ODTÜ Geliştirme Vakfı’na bağlı Elektronik Bilgisayar İnşaat A.Ş (EBİ)’nin bir faaliyet raporudur. Faaliyet raporunun sahtelenerek Mahkeme’ye sunulmasının araştırılması için Kascon Ltd. Direktörü İsmail Kutsal Sergen Polis’e ifade vermiş, başlayan soruşturma sonucunda sanık 1 Turizm Planlama Dairesi eski müdürü Bora Turgut Muslu ve sanık 2 Tekin Arhun’a dava okunmuş ve sanıkların Ağır Ceza’da yargılanmasına başlanmıştır.
12 Haziran duruşmasında savunmanın tanığı, Tekin Arhun'un hukuk davasındaki eski avukatı Mustafa Asena oldu
12 Haziran duruşmasında savunmanın son tanıklarından, sahtelendiği iddia edilen evrağın Mahkeme’ye sürüldüğü hukuk davasında sanık 2 Tekin Arhun’un avukatlığını yapan Mustafa Asena, savunma avukatı Serhan Çınar’ın sorularını yanıtladı. Ardından Başsavcılığı temsilen Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz Asena’ya çapraz sorgu yaptı.
Avukat Serhan Çınar’ın talebi üzerine tanık avukat Mustafa Asena hukuk davasının tutanaklarından ilgili paragrafları okudu. Tutanaklardan avukat Asena’nın Kascon tanığı olarak o günkü duruşmaya gelen tanık Muslu’ya, 5.06.2006-7.7.2006 tarihlerini kapsayan raporun son rapor olduğunu iddia ettiği, Asena’nın sahtelendiği iddia edilen EBİ çalışma raporunu tanık Turgut Muslu’nun Mahkeme’ye sunmasını ve Mahkeme’ye emare yapılmasını istediği; Kascon’un avukatı Kemal Mut’un ise raporun sunulmasına itiraz ettiği okundu.
Davalı Arhun’un ‘vermeyin’ dediği tutanağa geçmiş
Tutanakların devamında, Mahkeme’nin ve Kascon’un avukatı Kemal Mut’un raporu görmek istediği, davalı Tekin Arhun’un ‘vermeyin’ dediği, Kemal Mut’un Mahkeme Yargıcına Tekin Arhun’un ‘vermeyin’ dediğini söylediği, Mut’un ‘bir şeyler olduğunu’ belirttiği ve sonunda raporun emare yapılmasına Mahkeme’nin karar verdiği okundu.
Avukat Mustafa Asena: Raporu ‘vermeyin’ demedi, ‘ara vermeyin’ dedi
Soru üzerine tanık Asena, Turgut Muslu’nun Mahkeme’ye getirdiği ve emare yapılan raporun karşı tarafın avukatı Kemal Mut tarafından da görüldüğünü, raporu alıp kendi elindeki raporla karşılaştırdığını, sayfa sayfa çevirip kıyasladığını, raporun hem Tekin Arhun hem de kendisi tarafından elle tutulduğunu, Kemal Mut’un 10 dakika ara istediğini, Arhun’un ise ‘ara vermeyin’ dediğini iddia etti.
‘Tekin Arhun benimle didişemez. Kim olursa olsun didişemez benimle’
Daha önceki duruşmalarda Kemal Mut’un Asena ile müvekkili Tekin Arhun’un ‘didiştiği’, Arhun’un ‘yüzünün kızardığı’, ‘tedirgin olduğu’ ve ‘telaşlandığı’ iddialarına cevaben tanık Asena, kendisinin avukatlığını herkesin bildiğini, avukatlığını üstlendiği davalarda müvekkillerinin arkasından geldiğini söyledi ve şöyle devam etti: ‘Davaları ben yönetirim. Emareyi verecek olan Turgut Bey’di, ben verecek değildim. Tekin Arhun benimle didişemez. Kim olursa olsun didişemez benimle!’
Savunma makamı tanığı Mustafa Asena emare yapılan ve sahtelendiği iddia edilen raporu Muslu’dan alınca kendi dosyasındaki aynı tarihleri kapsadığını iddia ettiği raporla karşılaştırdığını, özellikle betonla ilgili kısımlara baktığını, iki raporun da ‘uygun’ olduğunu ileri sürdü.
Avukat Mustafa Asena, hukuk davası duruşmalarına başlamadan önce Tekin Arhun’un kendisine verdiği klasörde sahtelendiği iddia edilen raporun olduğunu ileri sürdü
Soru üzerine Asena, hukuk davası duruşmalarının Nisan 2013’de başladığını, duruşmalardan önce kendisine müvekkili Tekin Arhun tarafından verilen klasörün içinde aynı raporun olduğunu öne sürdü.
Mahkeme’de belgelere bakılmasıyla Asena’nın 18 Nisan 2013’de duruşmalara girmeye başladığı doğrulandı. Yapılan soruşturmanın bir gereği olarak kendisinden parmak izi istenip istenmediği sorusuna cevaben, Asena, ‘Polis yalan söyler. Her zamanki gibi yalan. Polis neden gelip benden ifade almadı?’ dedi. Avukat Serhan Çınar’ın ‘İmtiyazınız varmış, Polis sizden ifade alamazmış’ iddiasını yanıtlayan Asena, ‘Ben suça ortak olmam. Suça ortak olmadığımı Polis benden daha iyi bilir. Suç var ise ortak olmam. Bana ne Tekin’den. Gitsin, bulaşmam derim’ dedi.
Asena, Arhun’un önceki avukatı Tahir Seroydaş’tan gelen dosyanın içinde sahtelendiği iddia edilen raporun olduğu savını tekrarladı. Sanık 1 Muslu’nun raporu Mahkeme’ye vermekten kaçındığını, EBİ’nin şahadetini Muslu’dan önce verdiğini ise teyit etti
Sanık 1 Turgut Muslu’nun avukatı Süleyman Dolmacı’nın sorularını yanıtlayan tanık Asena, 3.12.2013’de Turgut Muslu ikinci kez duruşmaya gelmeden önce, sahtelendiği ileri sürülen emare 3 raporun kopyasının kendisinde olup olmadığına sorusuna, kendisine Arhun’un önceki avukatı Tahir Seroydaş’tan gelen evrakları etüt ettiğini, etüt etmeden davaları almadığını söyledi ve ‘Tahir Seroydaş’tan bana öyle geldi’ ifadelerini kullandı. Asena, sanık 1 Muslu’nun Mahkeme’de raporu vermekten kaçındığını teyit etti. Kontrolör EBİ’nin şahadetini Muslu’dan önce verdiğini de kabul etti.
Savcı Mustafa İldeniz çapraz sorgusunda, ilk olarak Asena’nın hangi aşamada hukuk davasına dahil olduğunu sorguladı. Tekin Arhun’un avukatı olmasını istediğini, [Kendi ofisini kurmadan önce birlikte çalıştığı] Kıvanç Rıza Yazıhanesi olarak önceki avukat Tahir Seroydaş’a borcu olup olmadığını öğrendiğini, borç olmadığını, davayı almadan önce etüt ettiğini ve davaya 18 Nisan 2013’de dahil olduğunu, davanın, kendisi duruşmalara girmeden 1,5-2 ay önce başlayıp başlamadığını hatırlamadığını ileri sürdü.
Arhun’un hukuk davasında her duruşmaya katıldığı sorusuna, büyük ihtimalle Arhun’un duruşmalara katıldığını, çünkü soracağı bir soru olursa diye müvekkillerini davalarda yanında istediğini, Arhun’un, bilmediği bir hakediş ve benzeri konularda kendisine yardımcı olabileceği için duruşmalara geldiğini kaydetti.
3 Aralık 2013’de Kascon tanığı Turgut Muslu’nun şahadetini verdiğinde CD sunmak istemesine itiraz ettiği için davanın 13 Aralık 2013’e tehir edildiğine, Asena, ‘zabıtlarda öyleyse öyle’ yanıtını verdi.
Savcı İldeniz: ‘Alınan rapor sanık 2 Tekin Arhun tarafından sahtelenip sanık 1 Muslu’ya verildi’
Savcı İldeniz, Turgut Muslu’nun 13 Aralık 2013’e ertelenen duruşması sonrası Tekin Arhun’un Muslu ile temas kurduğunu, sanık 2 Arhun’un sanık 1 Muslu’dan randevu aldığını, iki sanığın yüz yüze görüştüklerini ve raporun sanık 1 tarafından sanık 2’ye incelemesi için 5 Aralık 2013’de tevdi edildiği şeklindeki ifadelerine cevaben, bunları bilmediğini iddia eden avukat Asena, alınan raporun sanık 2 Tekin Arhun tarafından sahtelenip sanık 1 Muslu’ya verildiğini de bilmediğini öne sürdü.
Asena, raporları duruşmada incelediğini ‘Hemen hemen aynıydı. Sahtelendiyse bilmem’ yanıtını verdi. Raporun 5 Aralık 2013 ila 13 Aralık 2013 arasında sahtelediği ve kendisine sahte raporun geldiğine cevaben, avukat klasörün kendisine duruşmadan çok önce geldiğini ileri sürdü. Savcı, Asena’nın doğruyu söylemediğini iddia etti. Avukat kabul etmedi.
Savcılık, EBİ Direktörü Fahri Kaya’nın 13 Aralık’tan önce 10 Mayıs 2013’de duruşmaya geldiğini ve Asena'nın rapor hakkında neden EBİ'ye hiçbir soru sormadığını sorguladı. Asena, ‘EBİ’nin neredeyse Arhun’un düşmanı’ olduğu yanıtını verdi…
10 Mayıs 2013’deki duruşmaya EBİ’nin o zamanki direktörü Fahri Kaya’nın geldiğini ve betonarme ile ilgili hiç soru sormadığına cevaben Asena, avukatlığın bir sanat olduğunu, neyi kime soracağını bileceğini, EBİ’nin neredeyse Tekin Arhun’un düşmanı olduğunu, Arhun’un eski ortağının da [Cafer Gürcafer] Arhun’un düşmanı olduğunu, soru sormak için devletin tanığını beklediğini iddia etti.
EBİ Direktörü Kaya’nın 3,500 metreküp beton döküldüğü şahadetiyle Arhun ve C&T Construction’ın lehine şahadet verdiğini hatırlamadığını iddia eden Mustafa Asena, Bora Turgut Muslu gelince hakedişlerle ilgili tek bir soru sorduğunu da hatırlamadığını ileri sürdü. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, KTİMB Başkanı Gürcafer’in niye geldiğinin belli olduğunu, ona mı soru soracağını yineleyen tanık Asena, davada 20’inci tanığa kadar EBİ’nin raporları ile ilgili neden kimseye soru sormadığına yanıt olarak, 20’inci tanığa kadar sözleşmeyle, ‘beton döktün dökmedin’le uğraşıldığını, Savcılıktan yana tecrübesi olduğunu, önce soru sorduğunda Savcılığın tanık getirebileceğini, başka bir tanık getirmesinin Savcılığın yapmadığı bir şey olmadığını ileri sürdü.
Sahtelendiği ileri sürülen raporda ‘betonarme işleri tamamlanmıştır’ yazdığını ancak Tekin Arhun'un duruşmalara gelmesine rağmen, EBİ Direktörü Kaya’ya avukatın ‘bu güzel verileri’ kullanarak neden soru sormadığını Savcılık yineledi
Savcı İldeniz’in bu raporu hazırlayanın kim olduğu sorusuna ‘bilmiyorum’ yanıtını veren Asena, raporu hazırlayanın Fahri Kaya olduğu ve kendisine soru sormadığı iddialarına yanıt olarak Asena, ‘hal ve tavırlara göre soru soracağı’nı iddia etti. Savcı İldeniz, Tekin Arhun’un duruşmalarda olduğunu, raporda ‘betonarme işleri tamamlanmıştır’ yazdığını ve bu verilerin davanın avukatı olarak kendisi için ‘çok güzel veriler olduğu’nu ancak rapor hakkında EBİ Direktörüne betonarme işlerinin tamamlandığına yönelik soru sormadığını belirtti. EBİ ile direktörü 10 Mayıs’ta şahadet vermeye gelmeden önce neden temas kurmadığı sorusuna cevaben Asena, EBİ’nin geleceğini bilmediğini, EBİ'nin karşı tarafın tanığı olduğunu iddia etti.
Rapor Tekin Arhun’da önceden vardıysa, neden Turizm Planlama’dan incelemek için raporu aldı?
Turgut Muslu şahadet vermeden önce kendisine verilen klasörde fazladan hakedişlerin ve EBİ raporlarının olduğunu yineleyen Asena, Savcı İldeniz’in ‘eğer raporlar vardıysa Tekin Arhun bu aylık raporu alıp inceleyeyim neden dedi’ sorusuna, savunma tarafından ‘uydurmadır’ itirazı yapıldı. Asena, Arhun’un Muslu ile görüşüp görüşmediğini, rapor vardıysa neden gidip Muslu’dan aldığını bilmediğini, şayet raporu Muslu’dan aldıysa neden Polis’in gelip kendi dosyasına el koymadığını, gelip ifadesi almadığını iddia etti.
Asena Polis’in kendisinden parmak izini almasını kabul etmediği iddiasını, ‘Polis yalan söyler’ diyerek yanıtladı ve ‘İstenseydi verirdim. Neden vermeyeyim’ dedi
Savcı İldeniz, Asena’nın Polis’in kendisinden parmak izi alınmasına bile reddettiğini belirtti.
Asena, Polis’in yalan söylediğini iddia etti. Savcı İldeniz, Mustafa Asena’nın yalan söylediğini ileri sürdü. Karşılıklı seslerin yükselmesi üzerine Mahkeme Başkanı Füsun Cemaller duruma müdahale ederek, ‘Bu kavgaya devam ederseniz, dinlemeyeceğiz. Yüksek sesle konuşulmasın uyarısını yaptım’ dedi.
Savcılığın avukat Mustafa Asena için ‘yeminsiz şahadet verdi’ ifadesi ve 'münafık' tartışması Mahkeme’yi ve salondakileri rahatsız etti
Savcı, Polis Ömer Taşbel’in yeminli ifadesinde, Asena’nın parmak izini incelemek istediğini ancak Asena’nın parmak izi vermeyi reddettiğini söyledi. Savcı'nın Asena’nın ‘yeminsiz şahadet verdiği’ni vurgulaması Mahkeme’yi ve salondakileri rahatsız etti.
‘Tanrıya inanmıyorsa senin Polis’in, KKTC Polisi münafıktır’
Avukat Mustafa Asena, Polis’in münafık olduğunu, cehenneme gitmesi gerektiğini iddia etti ve ‘Tanrıya inanmıyorsa senin Polis’in, KKTC Polisi münafıktır’ iddiasında bulunması tartışmayı alevlendirdi.
‘Münafıklar da şahadet verebilir’
Savcı’nın Asena’nın yeminsiz şahadet verdiğini tekrar hatırlatması ve ‘sizsiniz münafık’ demesi üzerine, Mahkeme Başkanı ‘münafık’ tartışmasını sonlandırarak, ‘Münafıklar da şahadet verebilir’ dedi.
[KKTC Mahkemeleri’nde dini inanç sahibi olmayan bireylerin önlerindeki iki kutsal kitaptan birine el basmayarak ve Mahkeme’ye doğruyu söyleyeceklerine söz vererek şahadet vermesi yasal haklarıdır.]
‘Polis neden Tekin Arhun’a komplo kursun?’
Asena Polis’in Tekin Arhun’a komplo kurduğunu, kendisinden parmak izi istenseydi vereceğini iddia edince Savcı İldeniz, ‘Polis neden Tekin Arhun’a komplo kursun? sorusunu sordu. Soruyu cevaplandırmayan Asena devamla, gelip kendisinden parmak izini alınmadığı iddiasını sürdürdü. Asena’nın Polis’e avukatlık imtiyazı olduğunu söylediği için Polis’in parmak izi alamadığını reddeden avukat, bu tahkikatta imtiyazın söz konusu olmadığını, Polis’e kaç kere yardımcı olduğunu ileri sürdü. Savcı İldeniz, Tekin Arhun’un aleyhinde tahkikat olduğunu ve tahkikat için avukatı Serhan Çınar’ın gittiği iddiaları karşısında Asena bunun doğru olmadığını, bir müvekkili adamı öldürdüğünü söylerse yolları ayıracağını ve kendisinin savunmayacağını öne sürdü.
Asena’nın tutanaklara göre sahtelendiği iddia edilen raporu duruşmada Turgut Muslu’dan istediği belirtildi
Sanıkların raporun sahtelediğini, hukuk davası duruşmasında aylık faaliyet raporunu Asena’nın gündeme getirdiğini, projenin son halini gösteren CD’nin sunulmasına da Asena’nın itiraz ettiğini söyleyen Savcı İldeniz, Mustafa Asena’nın raporun sahtelendiğini bildiğini ve sakladığını iddia etti. Asena’nın bu iddianın ispat edilmesini istemesi üzerine Savcı, Asena’nın davada ‘Bizim için çok önemli. 6’ıncı faaliyet raporunu isterim’ dediğini aktardı.
Asena, hukuk davasının Savcı tarafından bir rapora indirgendiğini, o raporun o dava için ‘hiçbir şey’ olduğunu iddia etti. Savcı İldeniz, tutanaklarda 6’ıncı ve 8’inci sayfalarda, Asena’nın en sonuncu raporu, haziran-temmuz raporunu istediğini kaydetti.
Savcı İldeniz, EBİ Direktörü Kaya’nın, aylık raporların yüklenici şirketle paylaşmadıklarına yönelik şahadetini hatırlattı
Tanık Asena EBİ’nin 3 kopya rapor hazırladığını, bir tanesinin şirkete verildiğini iddia edince Savcı, EBİ Direktörü Kaya’nın kendi arşivlerine verilen dışında 2 tane kopya hazırlandığını, aylık raporların yüklenici şirketle paylaşılmadığını söylediğini kaydetti. İldeniz, hakedişlerin paylaşıldığını, aylık faaliyet raporlarının paylaşılmadığını yineledi. Asena ise EBİ’de bir kopya rapor olduğunu, ikinci kopyanın Turizm Planlama Dairesi’nde olduğunu, üçüncü kopyanın da Tekin Arhun’da olduğunu iddia etti.
Savcı İldeniz Asena’dan emare 1 orijinal raporla, emare 3 sahtelendiği iddia edilen raporun 3 ve 4’üncü sayfalarını karşılaştırmasını isteyerek devam etti. Asena raporların birinde betonarme işlerinin tamamlanmadığını, diğerinde tamamlandığını yazan farkları tek tek sıraladı ve iki rapor arasında farklar olduğunu kabul etti.
Savcı İldeniz Bora Turgut Muslu’nn Asena’nın talebiyle raporu okuduğunu, okutulan bu bilgilerle adaletin yanıldığını ileri sürdü. Asena, madem adaleti yanılttılar davayı nasıl kaybettiklerini sordu.
Asena evrağın resmi bir evrak olmadığını, özel bir şirketin evrağı olduğunu iddia etti
Tanık Asena, olayın Polis’e intikal etmesinden sonra Arhun’un avukatının kendisi olmadığını, sonra ne olduğuna dair de bilgisi olmadığını iddia etti. Savcı, Umut Kulle’nin Mahkeme’ye şahadet verdiğini, şahadetinde sanıklara dava okunduğunu söylediğini, şikâyet yapılınca sahtelemenin ortaya çıktığını kaydetti. Asena davanın özünün emare 3 rapor olmadığını, bu evrağın resmi bir evrak da olmadığını, özel bir şirket tarafından verilen bir evrak olduğunu iddia etti.
Asena’nın hukuk davasında Cafer Gürcafer’i istintakında rapor için ‘resmi belge’ dediği ortaya çıktı
Savcı Mustafa İldeniz Asena’nın hukuk davasında Cafer Gürcafer’i istintakında ‘bu resmi belgenin sahte mi olacağını’ sorduğunu anımsatınca, Asena ‘ben bunu sorunca belge resmi belge mi olur’ dedi.
Hukuk davası tutanaklarında Asena’nın sahtelendiği ileri sürülen raporun emare yapılmasını istediği, Kascon’un avukatı Kemal Mut’un raporun emare yapılmasına itiraz ettiği, nihayetinde raporun emare yapıldığına, Asena ‘Ben istedim emare yapılmasını, ben bu iddiaları koydum’ diyerek tepkisel bir cevap verdi.
Kemal Mut’un bir suret de kendilerine istediğini, Yargıcın odacısı Derviş Kırmaz’la raporun fotokopisinin çekilmesine gidildiğini, sanık 2 Arhun’un ‘vermeyelim’ dediğini hatırlatan Savcı İldeniz’e Asena, Mahkeme’ye bir şey verecek olmadıklarını, raporun Bora Turgut Muslu da olduğunu, raporu verenin Muslu olduğunu, Tekin Arhun’un raporun verilmemesini değil, ara verilmemesini istediğini, kendisinin Tekin Arhun’u mu dinleyeceğini tekrar etti.
Avukat Kemal Mut'un, duruşmada sıcağı sıcağına Arhun’un ‘vermeyin’ dediğini duyduğu belirtildi
Savcı, Kemal Mut’un söyleneni ‘Arhun’un elindeki kopyanın fotokopisini vermeyelim’ şeklinde anladığını ve o anda raporun da Mahkeme’nin elinde olmadığını kaydetti. Kemal Mut’un Tekin Arhun’un ‘vermeyin’ dediğini söylediğini, o halde neden böyle bir cümle kurduğunu soran Savcı’ya cevaben Asena ‘Herhalde Polis burayı kullan dedi. Polis Mut’a söyledi tahmin ederim’ dedi. Savcı duruşmada bu ifadeyi avukat Kemal Mut’un sıcağı sıcağına söylediğini hatırlattı.
Duruşmalara yarım saat ara verilmesinden sonra Savcı İldeniz, avukat Kemal Mut’un görmediği, duymadığı halde duymuş gibi bir cümle kurmaya neden ihtiyacı olduğunu sorguladı. Asena aksini söyleyen olmadığını, söylediyse söylediğini, duruşmada daha önce 10 dakikalık tehir verilmesini istediğini, Arhun’un tehir verilmemesini istediği iddiasını sürdürdü. Savcı İldeniz de sanık 2 Arhun’un o günkü duruşmada Asena’nın elinde de olan, sahtelendiği iddia edilen raporun kopyasını ‘vermeyelim’ dediği iddiasını tekrarladı. Asena da cevaben ‘Allahını seversen o anda rapor ya Mahkeme’de, ya sanık 1 Muslu’daydı ama ben de değildi’ iddiasında bulundu. Savcı’nın ‘Allahımızı seviyoruz’ demesi dikkat çekti.
Savcı, Tekin Arhun’un ‘vermeyin’ dediğinde raporun Mahkeme’ye verilmemesini kastettiğini yineledi. Asena, Tekin Arhun’un kendisine Mahkeme’ye ‘vermeyin’ demiş olması için ‘aptal’ olması gerektiğini söylemesi üzerine Mahkeme tartışma yapılmasına tepki gösterdi.
Asena, Arhun’un ‘vermeyin’ ifadesi için bunu, Arhun’dan duyduğunu söyleyen Kemal Mut’un ‘hüsnükuruntusu’ ya da Mut’un ‘Polisle yaptığı komplo olduğu’nu iddia etti. Savcı, Kemal Mut komplo kurduysa neden Mut’u şikâyet etmediklerini sordu. Asena Kemal Mut’un dışında Arhun’un bu cümleyi kurduğunu başka kimin duyduğu sorunca, Savcı İldeniz, ‘Tayfun Öztekin’in de duyduğunu söyledi’ dedi.
Raporun ilk ne zaman gördüğü sorusuna Asena, Tahir Seroydaş’tan Tekin Arhun’un ayrılmaya karar verdiğinde ve kendisinden davayı almasını istediğinde dava dosyasıyla gelen klasörün içinde, EBİ’nin EBİ başlıklı bir hayli yazısı, kira anlaşmaları arasında EBİ raporları da olduğunu yineledi ve devlet memuru ve dolayısıyla tarafsız gördüğü Turgut Muslu davada şahadet vermeden önce diğer tanıkları tarafsız görmediği için raporla ilgili soru sormadığı iddiasını tekrar etti. EBİ’nin de müspet cevaplar verebileceğini ve Fahri Kaya’ya rapor hakkında sorular sorulabileceğini söyleyen Savcı İldeniz’e cevaben Asena aynı yanıtı verdi.
‘Tekin neden öyle söyledi bilmiyorum’
Savcı İldeniz, sanık Tekin Arhun’un 20 Haziran 2014’de verdiği şahadette, zabıtlara göre, ‘6. raporun hiçbir zaman kendilerinde olmadığını’ neden söylediğini sorguladı. Savcı, Asena’ya 6 Temmuz 2006’daki saha çalışmalarında EBi’den Fahri Kaya ve C&T Construction’dan Erol Kadayıfçı’nın imzaladığı saha tespit tutanağına göre sorduğu soruları 6. rapormuş gibi sorduğunu, gerçekte o raporun sahtelendiği iddia edilen raporla eşleşen 4’ncü hakediş raporu olduğunu belirtti. Asena hakedişlerin numaralı, faaliyet raporlarının ise dönemsel olduğunu belirterek kendisinin o dönem o raporu ‘6’ıncı rapor’ olarak bildiğini söyledi ve ‘Tekin neden öyle söyledi bilmiyorum’ dedi.
Savcı İldeniz 3 Aralık 2013-13 Aralık 2013 arasında iki sanık arasında bir al ver süreci olduğunu, sanık 2 Arhun’un sanık 1 Muslu’yu raporu Mahkeme’ye getirmesi için tembihlediğini iddia etti. Asena, cevabını bilmediği sorularla ısrarla kendisinin şaibe altında bırakıldığını, sanıkların ikisine de komplo kurulduğu iddialarını tekrar etti.
Mustafa Asena’nın ardından savunmanın tanığı olarak, eski adıyla Tek-Jen Finans’ın, yeni adıyla Kıbrıs Kapital Ltd’nin Müdürü Tuğşen Çokbilen Mahkeme huzuruna çıktı. Daha önce çalıştığı yerleri sıralayan Çokbilen 2004’den itibaren Tek-Jen’de çalıştığını, Tek-Jen Finans’ın 6 Mayıs 2002’de kurulduğunu, 2004’de şirkette ‘salon şefi’ olarak işe başladığını, sonra muhasebeye baktığını, ardından şirkette genel müdür olduğunu kaydetti. Tekin Arhun’la akraba olduklarını, Arhun için ‘benim ablamın eşidir’ diyen Çokbilen, Arhun’un kullandığı cep telefon numarasının ilgili operatörden toplu ve çoklu indirim almak üzere şirkete kayıtlı olduğunu, Arhun’un iş yerinde bilgisayar kullanmadığını, Arhun’u hiç bilgisayarda yazı yazarken görmediğini, Arhun’un bilgisayar kullanmasını bilmediğini, hiç asistanı da olmadığını iddia etti.
Tanık, Kascon-Tek-Jen arasındaki bir başka hukuk davasının verilen hükümleri Mahkeme’nin bilgisine sundu. Kascon’un, TL olarak 3 milyon 591 TL olarak Tek-Jen’e ödemesi gereken borcun 3 milyon 905 bine çıktığını, sterlin borcunun ise 579 bin 317 bin olduğunu, onun ödemelerinin düzenli yapıldığını ve borcun 570 bin sterlin küsura indiğini açıkladı.
Emare 43’te tahkikat memuru Ömer Taşbel’in ifadesinin 30’uncu paragrafında, avukat Mustafa Asena’dan parmak izi alınması istendiği, Asena’nın parmak izi vermeyi reddettiği Mahkeme’ye sunuldu
Savcı, Çokbilen’i istintak etmedi. Savunma, Lefkoşa Kaza Mahkemesi memuru Meryem Hançerli’den Savcılık tarafından verilen 151 belge arasındaki bazı belgeleri Mahkeme’ye sunmasını istedi. Savcı İldeniz de diğerlerinin yanı sıra ‘emare 43’, tahkikat memuru Ömer Taşbel’in ifadesinin 30’uncu paragrafında avukat Mustafa Asena’dan parmak izi alınması istendiği, Asena’nın parmak izi vermeyi reddettiği Mahkeme’ye sunuldu.
Mahkeme: Heyet olarak temmuzda tatile gidiyoruz. Hitapları haziran ayı bitmeden almak isteriz
Avukat Serhan Çınar'ın kararın açıklanması için son duruşmaların bir an önce yapılması talebine karşılık Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Füsun Cemaller, Heyet olarak temmuzda tatile gideceklerini çok önceden söylediklerini, bayram tatili öncesi kararın okunmasının beklenemeyeceğini, haziran bitmeden hitapları almak istediklerini, kararın sonra okunacağını bildirdi.
Davanın son tanıklı duruşmasına 25 Haziran’da devam edilmesine, 26 Haziran’da Savcılık ve Savunma’nın hitaplarının yapılmasına karar verildi.