17 yaşındaki genç 37 yaşındaki adamı yaraladı! 17 yaşındaki genç 37 yaşındaki adamı yaraladı!
Televizyon programına katılarak soruları yanıtlayan Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Ahmet Tokatlıoğlu, Başbakan ile Maliye Bakanı’nın yaptığı açıklamaların arasındaki tutarsızlığın siyaset kurumunu zedelerken, devlete olan inancını da sarstığını ifade etti. Tokatlıoğlu şöyle konuştu: “Hane halkı tarafına bakıldığında; asgari ücretle geçinen bir kişinin son zamlardan sonra elektrik faturalarını ödeyebilmesi neredeyse imkansız. Sayın Başbakan, konuya ilişkin yaptığı birbirinden farklı açıklamalarla devletin itibarını yerle bir ediyor, devlete olan inancımızı da sürekli olarak sarsıyor. Bakanlar Kurulu kararları, oy çokluğuyla değil, oybirliğiyle alınır. Her bakan onay vermediği sürece Bakanlar Kurulu onayı da alınmamış olur. Sayın Maliye Bakanı Sunat Atun, Başbakan’ın açıkladığı zam üzerinden indirim kararı alınırken Bakanlar Kurulu’nda yok muydu? Elbette vardı. Rakam verilerek ayrıntılı bir açıklama yapıldığına göre bir karar alındı demektir. Sonrasında Maliye Bakanı’nın yaptığı açıklama halkın kafasını karıştırdı. EL-SEN’le yapılan anlaşmada da benzer durum yaşandı. Başbakan, Maliye Bakanı’na ulaşamadıklarını söylüyor, Maliye Bakanı ulaşıldığını ama imzalamayı uygun bulmadığını söylüyor. Ortada ciddi bir güven sorunu vardır. Biz kime inanacağız? Devletin hangi otoritesine inanacağız? Toplum olarak devlete sarılma ihtiyacı hissettiğimiz bu zor günlerde, hükümet edenlerin bu kadar sorumsuz davranmaları hem siyasete inancı sarsıyor hem de devletin itibarını yerle bir ediyor.” “KÖTÜ YÖNETİMİ DURDURMANIN YOLU TÜM SEÇMENLERİ SANDIĞA GİTMEYE İKNA ETMEKTEN GEÇİYOR” HP Genel Sekreteri, ülkede herkesin gelecek kaygısı taşıdığını, bunu aşmanın yolunun ise kötü yönetim anlayışında kurtulmak olduğunu söyledi. Seçimlerde sandığa katılımın da artmasını sağlamak gerektiğine işaret eden Tokatlıoğlu, “Şu anda en yüksek oyu alarak iktidara gelen partisi, tüm seçmenin %39’unun desteğini almamıştır. Tüm seçmenin %15’inin desteğini almıştır. Seçmenin yarısı sandığa gitmiyor. Bunu değiştirmek, seçmeni sandığa gitmeye ikna etmek biz siyasi partilerin görevidir. Bu ikna süreci de mikro örgütlenmeyle başarılabilir diye düşünüyoruz” ifadesini kullandı. “BU ÜLKENİN İHTİYACI SAĞ-SOL İDEOLOJİ BELİRLEMEK DEĞİL, TOPLUMSAL VE SİYASİ DÖNÜŞÜMDÜR” Mevcut Seçim ve Halk Oylaması Yasası’yla bir partinin tek başına iktidar olmasının mümkün olmadığına değinen Ahmet Tokatlıoğlu, “Halkın Partisi olarak bu ülkeyi iyi yönetmeye, sosyal adaleti sağlamaya adayız. Bunu yapabilecek liyakata sahip bir kadromuz olduğunu da herkes biliyor. Bu seçim sistemiyle bunu tek başımıza yapacak güce sahip olamayız. Tüm siyasi partilerde ciddi bir dönüşüme ihtiyaç var. Baktığınızda Halkın Partisi kurulduğundan beri diğer siyasi partilerde yeni terimler oturmaya başladı. Siyaseti dönüştürmeye başladığımızı söyleyebilirim. Bugün şeffaflığı, iyi yönetimi, temiz siyaseti konuşuyorsak, bunlar, bizim 2012’de attığımız temellerin sonucudur. Başbakanlık yapmış birinin bugün KKTC’ye girememesi de Halkın Partisi’nin attığı adımlarla olmuştur. Hükümette görevde olduğumuzda Şeker Sigorta gibi bize bağlı kurumlar zarar eder durumdan kar eder hale gelmiştir. Halkın Partisi, bu ülkenin kurumlarının iyi yönetilmesi durumunda ayağa kalkabileceğini kanıtlamıştır. Ne yazık ki, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başlayan kutuplaşma seçmeni iki ayrı kutba itti. Dünyaya da baktığımızda her krizde merkez siyaset yükselmeye başlar. Bu ülkede ihtiyaç olan ideoloji belirleme değildir. Halkın Partisi’nin üyeleri arasında sağ ideolojiye sahip kişiler de var, sol görüşlü de var. Bizim önceliğimiz ülkede toplumsal ve siyasal dönüşümü sağlayabilmektir” diye konuştu.