Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis Genel Kurulu’nda 62’nci madde tahtında son siyasi gelişmeler başlıklı konuşma yaptı.
Konuşmasında Ercan’da yaşananları ele alan Erhürman, Ercan’da uçuş güvenliğiyle ilgili sorunların sürekli basına yansıdığını, bunun da insanlarda endişe yarattığını belirtti.
Ercan Havaalanıyla ilgili süreçte havaalanı yapım taleplerinin inceleme komisyonunca incelenmesinin söz konusu olduğunu kaydeden Erhürman, yapım sırasında uzmanların, uluslararası kurallara göre süreci kontrol edeceğinin ortaya konduğunu kaydetti.
Ancak 20 Temmuz’da havaalanını açabilmek için ilgili tüzüğe geçici madde eklenerek, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanının uygun görülmesi halinde havaalanının eksikliklere rağmen açılabilmesine olanak sağlandığını dile getiren Erhürman, bakanın şahsına 6’şar aylık sürelerle havaalanını çalıştırma yetkisi de verildiğini söyledi.
“Memlekette şu anda havaalanında can güvenliği ve uçuş güvenliği Erhan Arıklı’nın çok zengin bilgi birikimiyle atacağı imzaya bırakıldı” diyen Erhürman, “Ben Ulaştırma Bakanı olsaydım bana da bu yetki verilmemeliydi. Kim olursa olsun hiç kimse her alandaki kuralları bilirim diyemez” şeklinde konuştu.
Bu meselenin Erhan Arıklı meselesi de olmadığını dile getiren Erhürman, tüzüğün Bakanlar Kurulu imzasıyla çıktığını, yaşananlardan tüm Bakanlar Kurulu’nun sorumlu olduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili sözleşme maddelerini okuyan Erhürman, sözleşme yapılacak masrafları, tartışmasız şekilde yetkili şirkete yüklediği halde gelinen noktada konunun tartışmalı hale getirildiğini dile getirdi.
Sözleşmedeki tüm maddelere rağmen ek sözleşmelerle, esas sözleşmedeki konuların ihtilaflı hale getirildiğini kaydeden Erhürman konunun tahkim heyetine havale edildiğini belirtti.
Erhürman, hükümeti bu konuda uyardıklarını ifade ederek, “Hayatımda böyle korkunç bir senaryo görmedim” şeklinde konuştu.
Ekmek fiyatı konusunda alınan karar ve yaşanan sürece de işaret eden Erhürman, bu karar sonrası ekmek üreticilerinin Başbakan ile görüşme taleplerini ifade ettiğine işaret etti.
Eğer üreticiler minimum karla çalışıyorsa, “sen zarara uğra, bir şey değil ama şu fiyata sat” denemeyeceğini ifade eden Erhürman, yapılması gerekenin zorunlu ihtiyaçları tespit edip, denetimli mal kapsamına almak ve maliyet fiyatlarına da bakarak ya narh, ya da sübvansiye ile ilerlenmesi gerektiğini anlattı.
İlgili kesimlerle görüşülmeden adım atılmaması gerektiğini dile getiren Erhürman, insanların zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak hale geldiğini kaydetti. Erhürman uygulamayla ilgili ille bir yerlere bakılmak istenirse Güney Kıbrıs’a da bakılabileceğini söyledi.
Eczaneler ve ilaç konusuna da değinen Erhürman, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu olan KTTB ile istişare yapılmadan hareket edilmesinin kabul edilebilir olmadığını dile getirdi. “Memlekette artık karar almaya yetkili kurumları sözleşmeyle mi kuruyoruz” diye soran Erhürman, denetleme ve etik kurullarının sözleşmeyle kurulamayacağını ifade etti.
Son zamanlarda gündemde olan 2005 tarihli Taşınmaz Mal Komisyonu Kuruluş Yasası ve 2008’de bu komisyonun yetkilerini genişleten yasaya işaret eden Erhürman, 67/2005 tarihli Taşınmaz Mal Komisyonu Yasası'nın amaç kısmında, komisyonun iki bölgeli yapı zemini üzerine kurulduğuna işaret etti. Erhürman, 2005 tarihli yasanın da 2008 tarihli yasanın da Annan Planı’nda yer alan zemine işaret eden ifadeler içerdiğini kaydetti.
Tufan Erhürman, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar'ın adaya gelmesi sonrası yapılan açıklamalara işaret etti. Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Egemen eşitlik olmadan biz bu işlere girmeyiz” demeye devam ettiğini ancak egemen eşitlikle ne ifade edildiği konusunda bir açıklama yapmadığını kaydetti.
Geçmiş dönemlerde Türk tarafının eşit egemenlikle neyi kastettiğini öğrenmek için geriye dönüp bakılabileceğine işaret eden Erhürman, Cumhurbaşkanı Tatar’ı eşit egemenlikle ne kastettiğini açıklamaya çağırdı.