Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye hakkında 2022 yılı raporu hazırladı. Raporda, Türkiye'nin AB'ye üyeliğine dair açıklamalar da yer aldı.

AP'nin raporunda, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin "mevcut koşullar içinde" yeniden başlatılamayacağı belirtildi.

Al-Musrati için sürpriz talip Al-Musrati için sürpriz talip

Raporda ayrıca Türkiye'nin dış politikadaki adımları da eleştirilirken, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin en kısa sürede onaylanması istendi.

"AP'nin her zamanki sığ ve vizyonsuz yaklaşımının bir yansıması"

AP'nin bu kışkırtıcı raporuna Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki gecikmedi.

Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı haksız itham ve önyargılarla dolu bu rapor, AP’nin gerek ülkemizle ilişkiler gerek AB’nin geleceğine ilişkin her zamanki sığ ve vizyonsuz yaklaşımının bir yansımasıdır. Bu rapor, maalesef AP üyelerinin gündelik popülist siyasetin esiri olduklarını, hem AB’ye hem bölgemize yönelik doğru stratejik yaklaşım geliştirmekten ne kadar uzak kaldıklarını da göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporuna sert tepki gösterdi
"AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz"

Avrupa Parlamentosu’nun katılım müzakereleri yerine farklı konuları gündeme getirmesine sert tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresinin açıldığı, kıtamızın istikrarı ve güvenliği açısından böylesi kritik bir dönemde, AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz. Ayrıca AP’nin rapora dahil ettiği Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında belirli çevrelerin tek taraflı görüşlerini yansıtan, tarihi ve hukuki gerçekliklerden kopuk iddialarının, bizim için hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Önümüzdeki süreçte, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile ülkemizin vize serbestisi diyaloğunun hızla tamamlanması AB ile ortak hedefimizdir. Bu konularda atacağımız karşılıklı adımlar, Türkiye-AB ilişkilerini ve katılım sürecimizi yeni ve dinamik bir düzleme taşıyacaktır. Ülkemiz, güvenlik, enerji, iklim değişikliği, göç, ticaret sapması ve ekonomik güçlükler başta olmak üzere mevcut tüm sınamalar karşısında AB’yi küresel güç haline getirecek potansiyele sahiptir. Bu gerçeğin tespiti, bazı çevrelerin günlük çıkarlarına teslim olmayan vizyoner bir bakış açısıyla mümkündür. 2024 yılı AP seçimleri sonrasında oluşacak yeni Parlamentonun tarafsız, rasyonel ve yapıcı bakış açısıyla hareket edeceğini ümit ediyoruz.”