Tarım Bakanlığı'nın sosyal medyası artık +18 Tarım Bakanlığı'nın sosyal medyası artık +18
Zam yapmayı çözüm üretmek sanma gafletine düşen hükümetin gittiğini ancak yaptıkları zamların halka kaldığını” ifade eden Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) halka ve siyaset kurumuna yapılan yanlışlara karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı. “Bugün basınımıza yansıyan haberlerden, KIBTEK borçlarının Bakanlar Kurulu kararı ile devlete aktarıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bunun anlamı çok açıktır: Elektrik zammı göstermelik olarak bir süreliğine kaldırılsa bile, tüketici dolaylı olarak bu borcu üstlenmiş oldu” diyen TUTDER Başkanı Engin Yeşilada’nın Yönetim Kurulu adına basınla paylaştığı açıklama şöyle: “Geçtiğimiz günlerde alkol ve elektrik zamlarından sonra yaptığımız uyarıları dikkate almayan hükümet düştü ancak zamlar halka kaldı. Alkol ve elektrik zamlarından sonra arka arkaya yaptığımız iki açıklama ile zamların ancak akıl tutulması sırasında alınabilecek kararlar olduğunu belirterek, toplum olarak felakete sürüklenmekte olduğumuzu hükümetimizin de görmesi gerektiğini, yolun sonunun aydınlık olmadığını ifade etmiştik. Arka arkaya yaptığımız açıklamalarla izlenen yanlış politikaların sosyal siyasal boyutuna da dikkat çekmiş ve bu kararların neticesinde doğabilecek birçok sosyal ve siyasal çalkantıların, öngörülemez gerginliklerin, yeni problemlere gebe gergin bir toplumsal yapının kronikleşmesine de neden olacağını da belirtmiştik. Öngörülerimiz maalesef doğrulandı ve ülkemiz yine bir bilinmezliğe doğru yelken almaya başladı. KIBTEK borcunun devlet tarafından üstlenilmesi kararı da yine sürdürülemeyecek, orta vadede olumsuz etkileri olacak kötü bir karar örneğidir. Güçlü bir iradeye dayanmadan, paydaşlara danışılmadan, uzun vadeli etkileri tartışılmadan, panik halinde alınan kararların tümü ekonomimize darbe vurmaktadır. İçinde bulunduğumuz bu durum hepimizin sorunudur. Bir kez daha uyarıda bulunarak ‘felaket tellallığı’ yapmış olmak istemeyiz ama, bu gidişin sonu iyi değildir. Tüm siyaset alanı, toplumun tüm kesimleri bu gidişata dur diyebilmek için seslerini yükseltmeli, önerilerini halka paylaşmalıdır. ‘Elini taşına altına koy’ çağrıları artık anlam ifade etmeyen eskimiş nakarattır.  İçinde bulunduğumuz durumdan birlikte sorumluyuz, sorunları birlikte çözmeliyiz.”