KIBRIS

UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu’ndan ABD’ye kınama: “Rumlarla stratejik ortaklık içine girmesi kabul edilemez bir tutum”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Amerika Birleşik Devletleri’nin, KKTC’yi yok sayarak tüm adayı ateşe atarcasına Güney Kıbrıs’ı Ortadoğu’daki emelleri için kullanacağı bir askeri üs haline getirmesi ve Rumlarla bir stratejik ortaklık içine girmesi, kabul edilemez bir tutumdur.” dedi.

 Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Amerika Birleşik Devletleri’nin, KKTC’yi yok sayarak tüm adayı ateşe atarcasına Güney Kıbrıs’ı Ortadoğu’daki emelleri için kullanacağı bir askeri üs haline getirmesi ve Rumlarla bir stratejik ortaklık içine girmesi, kabul edilemez bir tutumdur.” dedi.

Hasipoğlu, yazılı açıklamasında, “İyi niyetle ve samimiyetle ABD’yi kınıyor, en kısa zamanda yanlıştan dönmeye davet ediyoruz.” ifadesine yer verdi.

Hasipoğlu, Türkiye ve KKTC’nin, Amerika ile Rumların emellerine set çekecek güçte olduğunu, bu yönde gereken kararların mutlaka alınacağını kaydetti.

ABD’nin yanlış dış politikanın kurbanı olduğunu belirten Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Önce Yunanistan’ı Türkiye karşısında silahlandıran, üslerle donatan Amerika, şimdi de Güney Kıbrıs’ı bir silah deposu, helikopterlerin, özel birliklerin, deniz kuvvetlerinin konuşlanacağı üs haline getiriyor. ABD ne yazık ki, bir yandan KKTC’yi yok sayarak, tüm adayı ateşe atarcasına Güney Kıbrıs’ı Ortadoğu’daki emelleri için kullanacağı bir askeri üs haline getiriyor. Diğer yandan da Rumlarla vize muafiyeti sağlamayı, ekonomilerini geliştirmeyi, teknolojik atılım yapmalarına katkıda bulunmayı vaat ediyor ve onlarla stratejik ortaklık içine girerek anlaşma imzalıyor. Bu bizler için kabul edilmez bir tutumdur. İyi niyetle ve samimiyetle ABD’yi kınıyor, en kısa zamanda yanlıştan dönmeye davet ediyoruz.

Unutulmamalıdır ki, Türkiye ve KKTC, ABD ve Rumların emellerine set çekecek güçtedir. Eğer ABD, geri adım atmazsa bu yöndeki gereken kararlar mutlaka alınacaktır.

Amerika artık bir karar versin. Eğer samimi bir şekilde Kıbrıs’ta çözüm istiyorsa Türk tarafını da dikkate almalıdırlar. Artık KKTC ile Rumlar arasında Rum uzlaşmazlığı nedeniyle bir anlaşma olamayacağını idrak ediyorlarsa KKTC’yi resmen tanımalı, bizimle ayrı ilişkiler geliştirmelidirler.

ABD, Türkiye ve KKTC’ye karşı politika geliştirerek bölgedeki ekonomik kaynaklar ve ticari güvenlik denkleminde bizleri yok sayarak bir yere varamaz.”