UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, İran'ın İsrail'e misilleme saldırısı sonrası Ortadoğu'da yeni çatışmaların yaşanabileceği uyarısında bulundu. Öztürkler, İsrail'in Gazze'ye yönelik orantısız güç kullanımını ve yaşanan katliamları sert bir dille eleştirdi.
Dünya Sessiz Kalıyor: İsrail'in Gazze Katliamları
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik her gün onlarca katliam yaptığına dikkat çeken Öztürkler, çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlı sivillerden oluşan binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye'nin Rolü Vurgulandı: Bölgesel Huzurun Sağlanması İçin Önemli
Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgedeki güçlü varlığının önemine vurgu yaparak, Kıbrıs Türklerinin acı tecrübelerini hatırlattı. Türkiye'nin, bölgesel huzurun sağlanması adına kilit bir role sahip olduğunu ifade etti.
İran'ın Misilleme Saldırısıyla Yükselen Gerilim
İran'ın İsrail'e yönelik misilleme saldırısının, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına meşruiyet kazandırmaya çalıştığına dair bir algı oluşturulduğunu belirten Öztürkler, bu durumun dünya kamuoyunda endişe yarattığını dile getirdi.
"İnsanlık Adına İsrail'in Orantısız Saldırıları Durdurulmalı"
Öztürkler, insanlık adına akan kanın durdurulması ve Gazze'deki mazlumların yanında durulması gerektiğini vurgulayarak, İsrail'in şiddet kültürünün en büyük küresel sorunlardan biri olduğunu ifade etti.
Öztürkler'in açıklamasının tamamı şu şekilde;
“GAZZE’DEKİ İNSANLARIN 2 MİLYONUNU GÖÇE ZORLAYAN İSRAİL SALDIRILARI VE ŞİDDET KÜLTÜRÜ, EN BÜYÜK KÜRESEL SORUNLARDAN BİRİDİR”
İran’ın İsrail’e misilleme saldırısı sonrası Ortadoğu’da yeni çatışmalar yaşanması muhtemeldir ve dünya kamuoyunda yaratılan bir kriz algısı bulunmaktadır.
7 Ekim 2023 tarihinden beri İsrail ordusu orantısız bir güçle Gazze’ye yönelik her gün onlarca katliam yapmaktadır. İsrail 6 ayda, çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlı sivillerden oluşan Gazze’deki insanlara yönelik 2 bin 973 katliam gerçekleştirmiş ve maalesef bunlar tüm dünyanın gözü önünde acı şekilde yaşanmıştır.
“YENİ ÖLÜMLERİN ÖNÜNÜ AÇACAK, BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIĞA ÇANAK TUTACAK STRATEJİLERLE YENİ ÇATIŞMALARI VE BÖLGESEL GERGİNLİKLERİ KÖRÜKLEMEKTEDİR”
Resmi kaynaklardan, İsrail saldırılarında ortaya çıkan kayıplara bakıldığında;15 bine yakın çocuk ve 10 bine yakın kadının yaşamını yitirdiği, binlerce insanın bombaların enkazı altında kaldığı, hastane kayıtlarına göre ise 33 bin 686 kişinin öldüğü, 76 bin 309 kişinin de yaralandığı görülmektedir. Bu katliamlar karşısında aylarca üç maymunu oynayan dünyanın sözde “medeni devletleri” şimdilerde yeni ölümlerin önünü açacak, bölgesel istikrarsızlığa çanak tutacak stratejilerle yeni çatışmaları ve bölgesel gerginlikleri körüklemektedir.
“ÖNCE AKAN KANIN, YAŞANAN ORANTISIZ İSRAİL SALDIRILARININ DURDURULMASI ADINA MAZLUMUN YANINDA DURMALIYIZ”
Yakın tarihimizde savaş yaşamış bir halk olarak Kıbrıs Türklerinin acı tecrübeleri vardır. Dünya kamuoyunun Kıbrıs Türklerinin uğradığı katliamlar karşısında tarih boyunca sessiz kalışlarını, bölgesel istikrarı kendi çıkarları doğrultusunda bozacak çabalarını çok iyi biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü varlığı, hem Kıbrıs Türklerinin güvenliği, hem de bölgesel huzurun sağlanması adına çok önemlidir. Burada yitip giden canlar, yıkımlarla ortaya çıkan sağlıksız koşullar, bulaşıcı hastalıklar ve savaşın olumsuz etkileri ile yaşanan göçler, sadece Gazze’deki masum sivillerin değil dünya halklarının sorunu olmalıdır.
13 Nisan 2024 gecesi, İran’ın İsrail’e misilleme saldırısı ile mağdur pozisyon yaratılarak, İsrail’in bugüne değin 70 bin tondan fazla bombalı saldırılarına, katliamlarına ve insanlık suçlarına adeta kılıf olacak bir algı dalgası, dünya kamuoyu tarafından gittikçe yükseltilmektedir. Savaşların kaybedeni her yüzyılda insanlık olmuştur. İnsanlık adına özellikle Kıbrıs Türk Halkı olarak önce akan kanın, yaşanan orantısız İsrail saldırılarının durdurulması adına mazlumun yanında durmalıyız. Bölgesel istikrarı tehdit eden, Gazze’deki 2,3 milyon insanın 2 milyonunu göçe zorlayan İsrail saldırıları ve şiddet kültürü en büyük küresel sorunlardan biri olmuştur."
