Bugün gerçekleştirilen Cumhuriyet
Meclisi
Genel Kurulu’nda Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Devrim
Barçın'ın konuşma başlığında Meclis Başkanı ve
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre'nin değişiklik yaparak konuşma talebinin okunması nedeniyle tepki göstermek amacıyla Başbakan Dt. Ünal Üstel'in kurduğu
UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin güven oylaması sırasında Meclis'e 'müdahaleye hayır' sloganlarıyla yürürken giydikleri üzerinde
"Hayır" yazan siyah tişörtü kürsüye sermesi sonrasında UBP Milletvekili Emrah
Yeşilırmak'ın tişörtü kaldırmak amacıyla kürsüye ve Barçın'ın üzerine yürümesi nedeniyle Meclis Genel Kurulu'nda
gerginlik yaşanmıştı.
UBP'li vekil Yeşilırmak’ın kürsüdeki tişörtü almaya çalışması üzerine CTP'li vekil Barçın ile Yeşilırmak arasında fiziksel gerginlik yaşandığı gözlemlenirken, UBP'li ve CTP'li diğer milletvekillerinin müdahalesiyle gerginlik yatıştırılmıştı.
Bu gergin olayın ardından UBP Girne Milletvekili Hasan küçük bir basın bildirisi yayınlayarak, "Kürsü dokunulmazlığı, ahlaki dokunulmazlığın önüne geçemez" vurgusunda bulundu.
Küçük'ün bildirisi şu şekilde:
BARDON GANCELLİ: “Kürsü dokunulmazlığı, ahlaki dokunulmazlığın önüne geçemez.”
Kürsü dokunulmazlığı zırhı üzerinden herkese küfür ve hakaret etme hakkınız yoktur. Ahlaki dokunulmazlığınız yoktur. Mualefet tozu kaçırdı ve “BARDON GANCELLİ” dediğimiz olaylar yaşandı.
Her fırsatta Meclis itibarından, demokrasiden ve anayasadan bağsedenler halkın önünde Meclis iç tüzüğünü hiçe sayıp (KKTC Cumhuriyet Meclisi İç Tüzüğü: Konuşma ve Yazışmalarda Üslüp Madde 72. (1) Genel Kurulda Kaba , yaralayıcı, aşağılayıcı veya terbiye dışı sözler söyleyen milletvekilini Meclis Başkanı derhal temiz dille konuşmaya; buna karşın temiz bir dil kullanmamakta direnirse, kürsüden ayrılmaya davet eder. Genel Kurulda Genel Düzen Madde 73. (2) konuşmacılar kürsüdeki konuşmalarını gazete, dergi, broşür, gibi yazılı materyaller ve fotoğraf dışında başka bir şeyle destekleyemez, dokunulmazlık zırhı içinde kendilerini kaybettiler.
İdeolejiler üzerinden eleştirebilirsin, ancak hakaret etme, aşağılama ve Meclis iç tüzüğünü hiçe sayan zihniyeti bundan sonar demokrasi, ve anayasadan konuşacağından iki kere düşünmesi gerektiğini düşünür ve dikkate almayacağım.
Hiçbir vekil kendini ne üstün gösterebilir nede başka bir vekili aşağılama girişimini yapma hakkına sahip değildir. Bu Kabul edilemez, halkın iradesi ile seçilenlere hakarettir ve şiddetle kınıyorum.
Bazı mualefet üyelerinin Yüce Meclise saygısı olmayabilir, ancak bizler siyasi olgunluk içinde kürsü zırhını önünde ahlaki zırhı önde tutarak halkıma karşı verdiğimiz sözü tutarak sağduyu ve kararlılıkla dik duruş sergileceğimizi birileri için hatırlatmak istedim"