Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (KTÜKD), 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, çatışma kültürü ve şiddet değil, insan haklarına saygılı, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, şiddetsiz bir toplum talep etti.
Kadınların, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği için ataerkil yapılara karşı yılmadan mücadeleye devam ettiği belirtilen mesajda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin aktif olarak çalıştırılması, kadınların karar alma mekanizmalarında ve Meclis’te yer alıp eşitlik için var olmalarını istendi.
"İş gücünde 100 erkeğe karşılık sadece 54 kadın"
KTÜKD mesajında şöyle denildi:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde eşit haklar Anayasa’da bulunmasına rağmen kadınlar toplumun kendilerine yüklediği görevlerden dolayı yaşadıkları, fırsat eşitsizliğinden dolayı, karar mekanizmalarından yer alamamaktadır. Kuzey Kıbrıs’ta iş gücünde yer alan 100 erkeğe karşılık sadece 54 kadın, dünya genelinde ise her 100 erkeğe 65 kadın, Güney Kıbrıs’ta 84 kadın, AB de 87 kadın iş gücünde vardır. Kriz dönemlerinde (covid, çatışma ekonomik kriz) işten ilk kadınlar çıkarılmaktadırlar, iş alanlarında uzaklaşan kadınlar ekonomik yoksunluk/şiddet yaşayarak erkek egemen yapının daha da kontrolüne girmekte kamusal alandan çekilmek zorunda kalmaktadır.”
Mesajda ayrıca şu talepler dile getirildi:
“Biz Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin aktif olarak çalıştırılmasını istiyoruz. Biz sığınma evleri, yaşlı bakımevleri, kreşler, özel gereksinimli bireyler için bakım merkezleri istiyoruz. Biz istihdamda fırsat eşitliği istiyoruz. Kadına karşı ayrımcılık istemiyoruz. Biz kadınların karar alma mekanizmalarında yer almasına Meclis’te yer alıp eşitlik için var olmalarını istiyoruz. Biz ders kitapların da cinsiyet eşitsizliği istemiyoruz. Çağdaş, bilimsel insan haklarına duyarlı eğitim kitapları istiyoruz. Biz CEDAW anlaşmasının uygulanmasını, 2011 yılında parlamentomuzda oylanan İstanbul Sözleşmesi kriterlerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Biz toplumuzda çatışma kültürü ve şiddet istemiyoruz, insan haklarına saygılı, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, şiddetsiz bir toplum istiyoruz.”