Başbakan Ünal Üstel20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’na sayılı günler kaldığına işaret ederek, “barış” ve “özgürlük” kavramlarına dikkat çekti.

Üstel, barışın ülke içerisinde en yüksek değer olarak görülmesi gerektiğini kaydederek, farklı düşüncelere sahip olunabileceğini ancak bu farklılıkların çatışmaya ve insani değerlerden yoksun saldırıya neden olmaması gerektiğini kaydetti. 

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Ankara’da çalışmalar yaptı Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Ankara’da çalışmalar yaptı

Özgürlüğün ise toplumun en vazgeçilmez değerlerinden biri olduğunu belirten Üstel,  özgürlüğün olabildiğince geniş çaplı hayat bulmasının;  isteyenin bir başkasına, istediği gibi saldırması, hakaret etmesi olmadığını vurguladı. 

Başbakan Üstel, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medya dahil medyanın, bir toplumun, bir ülkenin özgürlük kalitesinin göstergesi olduğunu söyledi,  “Medya ya da basın özgürlüğü, yalan ve hakaret özgürlüğü değildir” dedi.  

Üstel’den “istikrar” vurgusu… “İstikrar, bu topraklarda, her geçen gün, daha güçlü temel atma kararlılığıdır”

Üstel, bu yıl 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50’nci yıl dönümü kutlanıyorken, yarım asıra rağmen dün gibi yaşanmış gibi duygusal bir coşkuyla hatırlandığına işaret ederek, Kıbrıslı Türklerin değerlerinin tehdit edildiği, özgürlüğünü yaşayamadığı 1963 – 1974 arası dönemde fanatik Rumların yaşattıklarını unutmadıklarını ifade etti.

20 Temmuz Barış Harekatı'yla, Rum tarafının, en büyük tehdit aracı olarak kullandığı askeri üstlüğü sonlanmış, Kuzey Kıbrıs’ta bir araya gelen Kıbrıslı Türkler, bir devletin var olması için gerekli tüm değerlere sahip olmuştur.” diyen Üstel, KKTC’nin kuruluşunun üzerinden de 41 yıl geçtiğini hatırlatarak, bu süreçte Anavatan Türkiye’nin desteğiyle çok önemli mesafeler alındığını söyledi.

Geleceğe bakıp, her bakımdan emin adımlarla ilerlenmesi gerektiğini dile getiren Üstel, şunları kaydetti:

“KKTC, dünyanın en stratejik bölgesinde bir Türk devletidir ve sonsuza kadar var olacaktır.

Kıbrıs sorununa bulunacak olası bir çözüm de, KKTC’nin, adadaki Türk devletinin benimsenmesiyle gerçekleşebilecektir. Kimse, Kıbrıs’ta var olan gerçeği görmezlikten gelemez.

KKTC’nin varoluşunda tarihi rol oynayan Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanı ve Başbakanı olarak istikrara sürekli vurgu yapıyorum. Bizim anlayışımıza göre istikrar içi boş bir söylem değildir. İstikrar demek, bu topraklarda, her geçen gün, daha güçlü temel atma kararlılığıdır. İstikrar, demek gençlerimizin geleceklerinin bu topraklarda olduğunu görmesidir. İstikrar, demek, emeğe saygı, iş dünyasına, yatırımcıya güven demektir. İstikrar demek, halkın, devletin tüm kurumlarına saygısının eksilmemesi demektir.”

“Yalan ve hakaretin özgürlük olarak sunulmaya çalışılması, özgürlüğe zarar vermektir”

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı öncesinde, ülkedeki barış ve özgürlük ortamına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, medyanın ya da basın özgürlüğünün yalan ve hakaret özgürlüğü olmadığının altını çizerek, “Yalan ve hakaretin özgürlük gibi sunulmaya çalışılması, özgürlüğe zarar vermektir.” dedi. 

"Kimse, beni sokmayan yılan bin yaşasın, demesin"

Üstel, şunları ifade etti: 

“Şahsen, bu tür saldırılara, bugüne kadar Kıbrıslı Türk hoşgörüsüyle yaklaştım. Yanıt vermemek, söyleyecek sözümüzün olmadığı anlamını taşımaz. 

Biraz dikkat edildiği zaman KKTC’nin tüm kurumlarında görev üstlenenlerin, yargıçların, iktidar, muhalefet ayırımı olmaksızın siyaset dünyamızın neredeyse tümünün, tehdit ve saldırı altında olduğu görülmektedir.

Kimse, beni sokmayan yılan bin yaşasın, demesin...

O yılan bir gün gelir onları da sokar.”

“Çok sesliliğe evet… Kısır çekişmelere hayır” vurgusunda bulunan Üstel, özgürlüğü, özgürlük düşmanlarından korumanın herkesin görevi olduğunu kaydetti.

Editör: S. Y.