Basın-Sen Başkanı, Gazeteci, Köşe Yazarı Ali Kişmir, sosyal medya hesabından ‘Yağmur’ başlıklı yazısı birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
İşte o köşe yazısı;
YAĞMUR
Dün gece yağmur yağmasına hepimiz çok sevindik!..
Hatta gözyaşlarımızı tutamadık!..
Çok güzel ve önemli bir duyguydu!..
Hele de sahada canla başla çalışan ve aslında gerçek şükranı hak eden insanlarımız için!..
Memleket adına verdikleri mücadelenin hakkı ödenemez!..
Yalnız içerisine sokulduğumuz psikoloji çok tehlikeli!..
Dün yağan yağmur sonrasında bunu bir mucize olarak gören, hatta Allah’a bağlayan çok insan oldu!..
“Allah bize yardım etti” veya “Allah gereğini yaptı”…
Teknoloji o kadar bir ilerledi ki, günler öncesinden bu yağmurun yağacağı biliniyordu!..
Tıpkı yangını alevlendiren ve söndürülemez duruma getiren rüzgar gibi!..
Fakat dört gün boyunca kimse çıkıp, “Allah da rüzgar çıkartarak yangına benzin döküyor” falan demedi!..
Bu şükretme ve her işimizi Allah’a havale etme psikolojisinden kurtulmalıyız!..
Çünkü bizlerden istenen tam da bu!..
Eğer bu Allah’ın işi olsa, inanca göre yarattıklarını dört gün boyunca yangına teslim eder miydi?
Ve yarattıklarının yanarak can vermesine seyirci kalır mıydı?
Olumlu ya da olumsuz, en kolay yoldur yaşadıklarımızı Allah’a mal etmek!..
“Allah’ım neden biz” veya “Allah isterse”…
Bu gelişememiş ve geri kalmış ülkelerin halkına aşıladığı bir şükretme çaresizliğidir!..
Siz kötü yapılaşmaya imza attınız diye gerçekleşen sel veya su baskınlarının sorumlusu Allah değildir!..
Aynı şekilde günlerce rüzgar nedeniyle kontrol altına alınamayan yangının da sorumlusu Allah değildir!..
Tıpkı günler öncesinden saatine ve yerine kadar yağacağı bilenen yağmur gibi!..
Kendi başarısızlıklarımızı veya başarılarımızı Allah’a yüklemekten vazgeçmeliyiz!..
Ben 4 gün boyunca yaşanan felaketin daha da büyümesine engel olan tüm insanlarımıza ve bizlere destek olan tüm ülkelere şükranlarımı sunuyorum…
Gerçek kahraman onlardır!..
Dünyayı güzelleştirecek olan da bu dayanışmadır!..