KIBRIS

TDP MYK üyesi Yaylalı: "Ülkemiz bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmedi"

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, hızla ekonomik bir çöküşe doğru gidildiğini belirtti, TDP’nin yönetiminde ülkenin nasıl ayağa kaldırılacağını anlattı

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, hızla ekonomik bir çöküşe doğru gidildiğini belirtti, TDP’nin yönetiminde ülkenin nasıl ayağa kaldırılacağını anlattı

Yaylalı: Ülkemiz bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmedi

TDP adına yazılı açıklama yapan Yaylalı, Kıbrıs’ın kuzeyinin liyakat sahibi olmayan, konusunda hiçbir bilgi ve becerisi bulunmayan partizan bir kesim insanın yönetim kademelerine yerleşmeleri neticesinde; ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan maalesef çok kötü duruma getirildiğini belirtti.

Devlet yönetiminin çok ciddi zafiyet içerisindeolduğunu ve Bakanlıklar arası koordinasyonun da yok olmuş duruma geldiğini kaydeden Yaylalı, “Ülkemiz bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmedi. Zafiyetin boyutu o kadar yüksek ki; bir Bakanlığa bağlı daireler arasında hatta aynı daire içerisindeki birimler arasında bile koordinasyon ve iş birliği kalmadı” dedi.

“Belli bir zümre devletten daha zengin hale geldi, devlet aciz duruma düşürüldü”

Oluşan bu bozuk yapı içerisinde çok büyük ekonomik, sosyal ve siyasi krizlere doğru hızla gidildiğine işaret eden Yaylalı, devletin çok kötü yönetildiğini, belirli bir zümrenin bu yönetim sayesinde devletten daha zengin hale geldiğini vedevletin fakir, çaresiz ve aciz bir duruma düştüğünü vurguladı.

Yaylalı, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde oluşturulan liyakatsiz yönetim anlayışının sonucu olarak; yönetim mekanizmaları tarafından halkın menfaatine olacak hiçbir düzenleme yapılamıyor” dedi.

“Hükümetin değil dünyadaki gelişmelerden, ülkede yaşananlardan haberi yok”

Hükümetin; değil dünyadaki gelişmeleri, ülkede olup biten olayların, yaşanan ekonomik ve sosyal gelişmelerin farkında bile olmadığını, tamamen başıboş bir düzen yaratıldığını ve bu başı boşluk içinde halkın büyük bir kesiminin çok ciddi geçim, hatta yaşam sıkıntısı çektiğini anlatan Yaylalı, ülkenin tamamen sahipsiz bırakıldığını kaydetti.

Yaylalı, “Devalüasyon ve enflasyon sarmalı içerisine sokulan halkımızın yaşam standardı çok gerilere düşmüştür. KKTC’deki mal ve hizmet fiyatları, Avrupa’nın hemen hemen tüm ülkelerinden daha pahalı bir noktaya gelmiştir. Akıl almaz bir pahalılıkla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

“Çok yakında ekonomik durgunlukla karşı karşıya kalacağız”

TDP MYK Üyesi Erman Yaylalı, şu andaki yönetim anlayışının, halkı koruma, enflasyona ezdirmeme, yaşam kalitesini yükseltme gibi bir düşünce ve çabası bulunmadığını, kuzey Kıbrıs’taki ticaretin de hızla güneye kaydığını hatırlatarak, insanların temel tüketim maddelerini bile artık güneyden tedarik etmeye başladığının altını çizdi.

Hızla büyük bir ekonomik krize doğru gidilmekte olduğunu vurgulayan Yaylalı, “Çok yakında bir zamanda ekonomik durgunlukla karşı karşıya kalacağız. Bu yapı içerisinde 2024 yılının son aylarında devlet çok ciddi mali sıkıntılar içerisine girecektir. Bunun işaretleri şimdiden görülmeye başlandı” dedi.

“Muhalefet tek başına iktidar rüyaları görüyor, elle tutulur hiçbir yasa önerisi yapılmıyor”

Meclis’teki muhalefetin ise tek başına iktidar rüyaları görmekten öteye geçmediğini, Yasama yılı boyunca, sabit ve dar gelirli halkın yaşamını iyileştirecek, onları ekonomik açıdan biraz olsun rahatlatacak elle tutulur hiçbir yasa veya düzenleme önerisi yapılmadığını vurgulayan Yaylalı, törensel yönetim anlayışı ve beyanata dayalı muhalefetin oluşturduğu KKTC Meclisi’nin ülkeyi getirdiği durumunmaalesef bu olduğunu kaydetti.

Ekonomik durgunluk ve sosyal çöküşün yaratacağı çok ciddi bir yok oluş ile karşı karşıya olunduğuna işaret eden Yaylalı, “Meclis’teki muhalefetin de artık içine düştüğü bu hayal dünyasından çıkarak kendileri dışındaki yurtsever ve insanlarını seven güçleri yok saymaktan vaz geçmeleri gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

“Ülkenin TDP’nin sosyal demokrat ve adaletli yönetimine ihtiyacı var”

Yaylalı, ülkedeki yönetim süreçlerinin her aşamasında TDP’nin sosyal demokrat ve adaletli yönetim anlayışının etkili ve hâkim olması gerektiğine vurgu yaparak, Kıbrıs’ın kuzeyindekiinsanların refah ve huzurun sağlanabileceği yönetimin de yine TDP ile geleceğinin altını çizdi.

Yaylalı, “TDP yönetiminde, devletin birtakım insanlardan daha fakir hale getirildiği mevcut düzen değiştirilecektir. Kurulacak olan adaletli vergi sistemi ile devlet güçlendirilecek, liyakate dayalı yönetim anlayışı oluşturularak devletin tüm kurumları içine düşürüldüğü aciz durumdan çıkarılarak fonksiyonel hale getirilecektir” dedi.
“TDP yönetiminde her alanda sosyal diyalog mekanizmaları oluşturulacak”

Yine TDP’nin yönetiminde devletin birimleri arasındaki yok olan koordinasyon ve iş birliğinintekrar tesisi edileceğini, devletin kendi birimleri arasındaki iş birliği ve koordinasyonu tekrar oluştururken sosyal paydaşları ile de iş birliğini sürekli ve sürdürülebilir hale getireceğini belirten Yaylalı, her alanda sosyal diyalog mekanizmaların da oluşturulacağını söyledi.

Yaylalı, “Bununla birlikte adil vergi sisteminin hayata geçirilmesi yanında lüks tüketim vergisi, gerçekçi bir emlak vergi sistemi oluşturulması ile ilgili yasal düzenlemeler ivedi bir şekilde hayata geçirilecektir. Vergi adaleti sağlanarak, ülkenin mevcut durumundan yararlanarak gittikçe zenginleşen küçük bir kesimin de devlete ve topluma olan sorumluluğunu yerine getirmesi sağlanacaktır. Bu amaçla gereken yasal düzenlemeler ve buna bağlı oluşturulacak uygulamalar derhal hayata geçirilecektir” dedi.

“Ekonomik faaliyetler kayıt altına alınacak”

Yaylalı açıklamasını şu sözlerle tamamladı;
“Bu ülkede, hemen hemen her alanda çok büyük miktarlarda kayıt dışılık oluşmuştur. Adil vergi düzenlemeleri, ciddi denetim ve gerekli diğer yasal düzenlemelerle ülkedeki tüm ekonomik faaliyetler kayıt altına alınacaktır. 

Bunların yapılması ile devletin çok ciddi gelir elde edeceği açıkça görülmektedir. TDP, ekonomik ve sosyal politikaları uygularken önceliğini üretim sektörleri ile sabit ve dar gelirli kesimlere verecektir. 

“Yaşam standartlarını hızla yükselteceğiz”
Uygulamaya koyacağımız ekonomik ve sosyal politikalarla, özellikle sosyal yardım seviyesinde gelir seviyesine sahip insanlarımızla, asgari ücret seviyesindeki gelir düzeyi ile yaşam sürmeye mahkûm edilen özel sektör çalışanlarının yaşam standartlarını hızla yükselteceğiz. 

Kayıt dışılıkla çok ciddi boyutta mücadele edilecektir. Özellikle kayıt dışı çalışma sorunu tamamen çözülecek ve tüm emekçilerin insanca yaşayabileceği bir düzen tesis edilecektir. 
Bu yöndeki tüm çalışmalarımız tamamlanmış ve ekonomik politikalarımız belirlenmiştir. Devlet, ülkede yaşayan insanlardan daha fakir olmaktan çıkarılacak ve muteber, otoritesi herkes tarafından hissedilir, adaletli yönetim anlayışına sahip ve liyakat sahibi kadrolarla yönetilen bir yapıya kavuşturulacaktır. 
TDP’nin uygulamaya koyacağı tüm ekonomik ve sosyal politikaların temelini bu anlayış ve adil bir düzen oluşturma çabası oluşturacaktır”