16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla Yeşil Barış Hareketi tarafından yapılan açıklamada bu yılki temanın “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı” olduğu vurgulandı.

-Ülkede de yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamayan insanlar var 

Açıklamada, organik ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının çevresel ve gıda güvenliği açısından önemine dikkat çekilerek, ülkede de artık yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamayan insanlar olduğu ifade edildi.

“Siyasilerin, bu alanda yasal düzenlemeler yapmak, önlemler almak, israfa yönelik politikalar üretmek ve sosyal yardımların artırılması ile sürdürülebilir tarım politikalarının desteklenmesini içeren, ödevleri vardır.” denilen açıklamada, gıda hakkı için etkili bir mücadele vermenin çok boyutlu bir yaklaşım gerektirdiği dile getirildi; atılabilecek adımlar şöyle sıralandı:

“Gıda hakkının önemi hakkında toplumda farkındalık yaratma, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etme, gıda adaleti hareketleriyle iş birliği yapma, topluluk destekli tarım projeleri oluşturma, gıda israfını azaltılma, gıdaya yönelik araştırma ve çözüm geliştirme çalışmaları yapma, uluslararası işbirlikleri yapma, mevcut sosyal politikaları ve gıda sistemlerini izleme ve değerlendirme, hükümetlere ve yerel yönetimlere gıda hakkının korunması için taleplerde bulunma”

Açıklamada, gıda hakkı mücadelesinin bireylerden topluluklara, yerel düzeyden, uluslararası boyutlara kadar birçok katmanda yapılması gerektiği kaydedilerek, herkesin temel gıda ihtiyaçlarına erişimini sağlamanın toplumların sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmalarını destekleyeceği belirtildi.

Gelinen noktada kamuoyunun da etkin biçimde aktif hareket ederek ve hükümete yükümlülüklerini hatırlatarak, hükümetin gerekenleri ve talep edilenleri dikkate almasının zorlanması gerektiği ifade edilen açıklamaya, şöyle devam edildi:

Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır” Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır”

“Bu bağlamda, gerek ülkemizde, gerekse dünyada, hem kendi yaşamımızı hem de gelecek nesillerin yaşama hakkını sürdürebilmeleri için tek tek her birey bu sorumluluğu paylaşıp, yönetimler üzerinde de baskı oluşturarak, daha iyi gıda, daha iyi bir gelecek ve yaşam hakkımız için gerekenlerin yapılmasını el birliği ile sağlamalıyız.”