Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün 40 yaşına giren Cumhuriyet’in, Kıbrıs Türkü’nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtı olduğunu” söyleyerek, “Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık tutkusuyla dalgalanan bayrağı altında, nice 15 Kasımlara, nice bayramlara birlikte erişmeyi temenni ediyorum” dedi.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak güçlenmesi; dünyaya açılabilmesi için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” diyen Cevdet Yılmaz, “Bizim için Kıbrıs bizim sorun değil, bir milli davadır! Mesele, çözüm yolunda gerçeklikten uzak tek yanlı yaklaşımların artık son bulmasıdır! Mesele, Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması, doğal kaynaklardan hakkaniyetle payını alması ve dünyayla bütünleşmesidir” ifadelerini kullandı. Yılmaz, “önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı aynı zamanda KKTC yüzyılıdır. KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması için her türlü çabayı sarf edeceğiz” diye ekledi.
Yılmaz, “Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan ‘egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün’ tescil edilmesi, ardından iki devletin kendi aralarındaki iş birliğini müzakere etmesi gerekmektedir. Bu yönde bir çözüm sadece Ada’da değil, Doğu Akdeniz bölgesinde istikrara katkı sağlayacaktır. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile tam bir uyum ve dayanışma içindedir” dedi.
Yılmaz ayrıca, KKTC’nin kalkınması, sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi için kararlılıkla çalıştıklarını, ihtiyaç duyulan alanlarda iş birliği yatırımlarını ve projeleri, KKTC hükümetiyle yürütmeye devam ettiklerini belirterek, tarımsal sulamadan elektrik iletim hattı projesine, sosyal konutlardan e-devlet çalışmalarına KKTC’yi geliştirecek, Kıbrıs Türklerinin yaşam standartlarını yükseltecek ekonomik kalkınma iş birliğini sürdüreceklerini vurguladı.
Yılmaz, şu an yapımı devam etmekte olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi hizmet binalarının yapımının, gelecek yıl, Barış Harekatı’nın 50’inci yıl dönümünde tamamlanması temennisini de dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC'nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü dolasıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmigeçit töreninde konuştu.
Cevdet Yılmaz, törende yaptığı konuşmasına, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü kutlu olsun. Bu coşkuya ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum” diyerek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk milletinin selamlarını ve sevgilerini iletti.
Yılmaz, “Bugün 40 yaşına giren Cumhuriyet, Kıbrıs Türkü’nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtıdır” diyerek, “Bu uğurda destansı bir mücadele ortaya koyan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekâtı kahramanlarını rahmetle ve şükranla andığını ifade ederek, “Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık tutkusuyla dalgalanan bayrağı altında, nice 15 Kasımlara, nice bayramlara birlikte erişmeyi temenni ediyorum” dedi.
Yılmaz, “Kıbrıs Türk halkı, adadaki köklü geçmişiyle bu toprakların daima asli unsuru olmuştur” diyerek, yaşanan tüm zorluklara rağmen Kıbrıs Türk halkının toplumsal varlığını koruduğunu, kendi devletini kurduğunu ve milli iradesini tecelli ettirdiğini söyledi.
Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti:
“15 Kasım’da kurulan Cumhuriyet, on yıllarca yaşanan Rum mezalimine, zulme ve işkenceye karşı istiklalin muştusu olmuştur. 15 Kasım, Kıbrıs Türkü’nü yok saymak isteyenlere inat toprağa, denizlere ve göklere kazınmış özgürlük şiarıdır. Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Kıbrıs Türk halkının mücadele tarihine eklenen bu şanlı sayfa, tüm Türk dünyası için gurur kaynağıdır. 40 yıl önce sizler Lefkoşa Atatürk Meydanı'nda, ‘Türk devletlerinin yeni şafağıyız’ diye haykırırken sevinciniz Ankara’dan Taşkent’e, Bakü’den Aşkabat’a dalga dalga yayılmıştı. Bugün de sevinçte ve tasada biriz, beraberiz.”
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak güçlenmesi; üretimiyle ticaretiyle dünyaya açılabilmesi için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” diyen Cevdet Yılmaz, ”Kıbrıs ne yazık ki bazı tarafların gündeminde bir ‘mesele’ olarak, ambargolarla, çifte standartlarla ve belirsizliklerle yer alıyor. Bizim için Kıbrıs meselesi sorun değil, bir milli davadır! Mesele, çözüm yolunda gerçeklikten uzak tek yanlı yaklaşımların artık son bulmasıdır! Mesele, Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması, doğal kaynaklardan hakkaniyetle payını alması ve dünyayla bütünleşmesidir” dedi.
“Rum tarafı bir takım oyalama taktikleriyle zamana oynamaktadır. Bu çaba nafiledir…”
Yılmaz, “Ana vatan ve garantör ülke olarak, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması yönünde güçlü bir irade ortaya koymaktayız” diyerek şöyle devam etti:
“Adil, sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 60 yıl önce sona erdiği ve 40 yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin doğduğu gerçeğini görmezden gelenler var… Rum tarafı bir takım oyalama taktikleriyle zamana oynamaktadır. Bu çaba nafiledir. Türkiye Yüzyılı’nın başladığı bir dönemde, kimsenin oyalama taktikleriyle, altı boş propagandalarıyla kaybedecek vaktimiz yoktur.”
“Önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı aynı zamanda KKTC Yüzyılıdır. KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması için her türlü çabayı sarf edeceğiz”
Cevdet Yılmaz, “Önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı aynı zamanda KKTC Yüzyılıdır. KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması için her türlü çabayı sarf edeceğiz” diyerek şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan ‘egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün’ tescil edilmesi, ardından iki devletin kendi aralarındaki iş birliğini müzakere etmesi gerekmektedir. Bu yönde bir çözüm sadece Ada’da değil, Doğu Akdeniz bölgesinde istikrara katkı sağlayacaktır. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile tam bir dayanışma içindedir. Bu toprakların bağrında birlikte yatan şehit Mücahit ve Mehmetçiklerimiz gibi omuz omuza mücadeleye devam ediyoruz. İki devletli çözüm sabır gerektiren bir yol…"
“Doğu Akdeniz’in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalışıyoruz”
Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde bölgede barış ve güvenliğin sağlanmasında belirleyici rol üstlendiğini ifade ederek, “Bu doğrultuda amacımız, bölgemizin bir iş birliği sahasına dönüşmesi, bu iş birliğinin de sürekli biçimde istikrar ve refah üreten bir mekanizma haline gelmesidir. Ayrıca, Doğu Akdeniz’in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalışıyoruz” dedi.
“Kıbrıs meselesinde iki devletli çözümü savunduğumuz gibi, Filistin davasında da aynı duruşu sergiliyoruz”
“Kıbrıs meselesinde iki devletli çözümü savunduğumuz gibi, Filistin davamızda da aynı duruşu sergiliyoruz” diyen Yılmaz, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında Gazze ve Batı Şeria’da öldürülen Filistinlilerin yüzde 73'ünün kadın ve çocuk olduğunu, tüm bu yapılanların cezalandırılması gerektiğini ve uluslararası hukuka, insan haklarına aykırılık teşkil ettiğini” söyledi.
Yılmaz, “Türkiye’nin acilen gerçek bir ateşkes sağlanması, çatışmaların sona erdirilmesi ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması için çaba sarf ettiğini” belirterek, “Maalesef insan haklarından bahseden ülkelerin ateşkes çağrısı yapamadıkları bir dünyada yaşıyoruz. Bu yaşanan zulme insanların halkın karşı çıktığını görüyoruz. Mazlumlardan yana tavrını koyan herkese selam olsun diyorum” dedi.
“Biz uluslararası toplumun ve bazı ülkelerin bu sessizliğini, Rumların burada Kıbrıs Türklerine yaptığını önceki dönemlerden biliyoruz”
Yılmaz, Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım malzemesi yardımları yaptığını, insani ateşkesin sağlanması ve çatışmaların yayılmasının engellenmesi için diplomatik girişimlerinin sürdüğünü aktararak şöyle konuştu:
“Biz uluslararası toplumun ve kendilerini demokrasinin beşiği olarak addeden bazı ülkelerin bu sessizliğini, Rumların burada Kıbrıs Türklerine yaptığını önceki dönemlerden biliyoruz. Gazze için uluslararası toplumun sorumluluk alması ve artık somut adımlar atması elzemdir. Gelişmeler bir kez daha göstermiştir ki, Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir. Türkiye, varılacak bir çözümün uygulanması aşamasında, bölgesel ülkelerle birlikte, garantör olma dahil süreci desteklemektedir.”
“KKTC’nin kalkınması, sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi hedefine kararlılıkla çalışıyoruz”
Yılmaz, KKTC’nin kalkınması, kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik düzene sahip olabilmesi hedefine kararlılıkla çalıştıklarını belirterek, ihtiyaç duyulan alanlarda iş birliği yatırımları ve projeleri KKTC hükümetiyle eşgüdüm halinde yürütmeye kararlılıkla devam ettiklerini kaydetti.
Cevdet Yılmaz, 20 Temmuz’da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Tatar tarafından açılışı yapılan Ercan Havalimanı’nın yeni terminal binası ve pistinin “sadece önemli bir ihtiyacı karşılamakla kalmayıp KKTC’nin ‘cazibe vitrini’ haline geldiğini” söyledi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları projelerinin yapımının devam ettiğini, bu çalışmaları inceleme imkanı bulduğunu belirterek, “Gerçekten çok güzel bir yapı olacak. KKTC’nin 40’ıncı yıl dönümü sonrasında, gelecek yıl Türk Barış Harekatı’nın 50’inci yıl dönümünde, bu yapıların da tamamlandığını inşallah hep birlikte görürüz” dedi.
Cevdet Yılmaz ayrıca, “tarımsal sulamadan elektrik iletim hattı projesine, sosyal konutlardan e-devlet çalışmalarına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni geliştirecek, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltecek ekonomik kalkınma i şbirliğimizi sürdüreceğiz” ifadelerini de kullandı.
Yılmaz, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
“Fikir ve gönül birliği içinde hareket ettiğimiz sürece, üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk, aşamayacağımız engel yoktur. Bu duygularla sözlerime son verirken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye ile birlik, beraberlik ve dayanışma içinde daha nice yıllara ulaşmasını diliyorum. Genç Kıbrıs Türkü kardeşlerimin istiklal ve istikbaline daha da güçlü şekilde sahip çıkacağına inanıyorum. Kıbrıs Türk halkının hak, hukuk ve egemenlik mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Barış Harekâtı’nda liderlik yapan Erbakan ve Ecevit’i de saygıyla anıyorum. Kahraman Mücahit ve gazilerimizi şükranla anıyorum. Yaşasın KKTC, yaşasın kardeşliğimiz. Cumhuriyet. Bayramımız kutlu olsun!”