KIBRIS

"YÖDAK başkanı gayrimeşrudur"

Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın diploması ile ilgili polise yeniden başvuruda bulunarak PGM önünde basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın diploması ile ilgili polise yeniden başvuruda bulunarak PGM önünde basın açıklaması yaptı.

“16 AYDIR DİPLOMASI NEREDEYDİ DİYE TARTIŞIYORDUK,
ŞİMDİ İSE TRANSKRİPTLERİ NEREDE DİYE TARTIŞIYORUZ”

Ülkemizde diploma tartışmalarının her geçen gün yüksek sesle konuşulmaya devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Hasgüler, basının da büyük bir bilgi kirliliği içerisinde olduğunu belirtti.
16 aydır YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın diplomasının nerede olduğunun tartışıldığını, bugün ise diplomasının ayrılmaz bir parçası olan transkriptlerinin nerede olduğunun tartışıldığını ifade eden Hasgüler, sözlerine “YÖDAK Başkanlığı yapan bir bürokratın kendisini tartıştıracağı yer YÖDAK değildir.” diyerek devam etti.
“Bu belgeler nerede olabilir? Bu belgeler; 1. ASAL şubede vardır, 2. Mezun olduğu üniversitede vardır, 3. Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde vardır.” diyen Hasgüler, polisten beklentilerinin Güzelyurt’ta olduğu gibi diploma ile ilgili yeterli araştırmayı yapıp Avcı’nın transkriptlerinin ve giriş-çıkışlarının da incelenerek yeniden rapor verilmesi olduğunu belirtti.

“YÖDAK BAŞKANI DENKLİKTEN MUAF MI?”

Avcı’nın DAÜ’de sicil kaydı bulunduğunu ve bu araştırmanın DAÜ’den yapılabileceğini belirten Hasgüler, YÖDAK Başkanı Avcı ile ilgili tüm sorumluluğun onu atayan Cumhurbaşkanı Tatar’da olduğunu hatırlatarak Tatar’a da çağrıda bulundu.
“Siyasi boyut, hukuki boyutun üstüne mi geçiyor? Bazı insanlar bazı makamları ele geçirip bir zamanlar o yetkileri kullanmış olanlara hukuki ayrıcalık mı tanıyor? YÖDAK Başkanı denklikten muaf mı?” gibi soruların sorulmaya devam edeceğini ifade eden Hasgüler, YÖDAK kararlarının bütün yurttaşlara hukukun önünde, kanunun önünde herkese eşit uygulandığını belirtti. 

“ÜNİVERSİTE ADASI OLMA İDDİASINDAN ÜNİVERSİTE ÇÖPLÜĞÜ OLMAYA DOĞRU GİDİYORUZ”

Hasgüler, ortaya atılan iddiaların ayrıntılandırılmaya ihtiyacı olduğunu ve bunların tamamının transkriptlerin incelenerek yapılabileceğini belirtti.
2 yılı aşkındır bu konunun konuşulduğunu ve ülkemizin son 2 yılda 50 bine varacak bir öğrenci kaybıyla karşı karşıya kaldığını belirten Hasgüler, “Üniversite adası olma iddiasından üniversite çöplüğü olmaya doğru gidiyoruz.” İfadelerini kullandı.

“YÖDAK BAŞKANI GAYRİMEŞRUDUR!”

Diplomanın sadece kağıttan ibaret olmadığını, en önemli eklerinin transkriptler olduğunu hatırlatan Hasgüler, transkripti olmayan, diplomasının aslını gösteremeyen ve giriş çıkışlarını beyan edemeyen YÖDAK Başkanı Avcı’nın bu sebeple gayrimeşru olduğunu ifade etti. Hasgüler “YÖDAK Başkanı gayrimeşrudur. Çünkü denkliği yoktur ve bunu tartışıyoruz.” dedi. 
Konuyla ilgili 38 raporun 28 Kasım’da Cumhurbaşkanı Tatar’a ve ana muhalefete iletildiğini ancak hiçbir adım atılmadığını söyleyen Hasgüler, Lübnan üniversitelerinin 1980-90 yıllarında verdiği diplomaların Irak Mahkemelerinde 2010 yılından beri görülen davalarda sahte olanların sayısının 27 bin olduğuna ve bunun sadece Irak vatandaşları olduğuna dikkat çekti.
Beyrut Amerikan Üniversitesi’ni de ciddiyete davet eden Hasgüler, “Yazışmalarımızda bizimle işbirliği yapmadıklarını görüyorum.” dedi.

“AVCI’YI KİM KORUYOR?”

Hasgüler “YÖDAK’ın kararı ortadadır. Bunu polisimizden istiyoruz, gidilsin Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden transkriptleri talep edilsin. Transkriptle beraber yüksek lisansa nasıl lisans tamamladığı, Elektrik Mühendisliği’nden bir yurttaş nasıl lisans tamamlıyorsa onun da tamamlayıp tamamlamadığının bilgisini polis teşkilatımızdan bekliyoruz. Zor günlerde zor görevler yapan polis teşkilatımıza güvenimiz tamdır. Bu konuda da bizi yanıltmayacaklarını düşünüyorum.” dedi.
Gazetemiz Kıbrıs Gerçek muhabirinin “Yanılabilir miyiz?” sorusu üzerine Hasgüler, “Yanılabiliriz” diyerek Avcı’nın koruma altında olduğu iddiaları olduğunu ifade ederek Ana Muhalefet partisine atıfta bulundu. Ana Muhalefet partisinin seçerek muhalefet yaptığını, işine gelmeyen konuları konuşmadığını savunan Hasgüler, kamuoyunun da bu sebeple bilgi kirliliğiyle oluştuğunu ifade etti. 
“Yoksa bizim ne işimiz olur Turgay Avcı’nın diplomasıyla?” diyen Hasgüler, meselenin Turgay Avcı’nın oturduğu makam olduğunu hatırlattı. “18 aydır diploma tartışması, 18 ayın sonunda diploma gerçekti diye bir şey çıkıyor, transkript yok orta yerde. Arkadaş her 18 ay biz bir parçasını mı öğreneceğiz bu diplomanın? Ne münasebet! Normal bir profesör, Dışişleri Bakanlığı yapmış bir şahsiyet çıkar bütün belgelerin ilk günden ortaya vurur.”


Muhabirimizin “Sayın Avcı’yı kim koruyor?” sorusu üzerine Hasgüler “Avcı’yı kimin koruduğunu Sayın Tatar’a sormak lazım. Sayın Cumhurbaşkanı orada, atayan orada. Bu siyasi bir atamadır ve bu siyasi atama maalesef üniversitelerimizi her geçen gün aşağıya çeken Türkiye'de ve güney Kıbrıs'ta konuşulan bir mevzu haline gelmiştir. Bu büyük bir skandaldır.” şeklinde cevap verdi.
“DAÜ Rektörlüğünün daha önce istifa eden üyede olduğu gibi Turgay Avcı’yla ilgili belgelerini saklamadan göstermekten imtina etmesinden bıktık usandık” diyen Hasgüler, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin akademinin çıtası olduğunu söyleyen DAÜ-SEN’e de çağrıda bulunarak, “Sendikalar, siyasal partiler kendinize gelin” dedi.
Son olarak, “Güneş balçıkla sıvanmaz” diyen Hasgüler, 21 Şubat’ta polise yaptıkları başvuruyu bugün yeniden yaptıklarını belirtti.