Çeler yazılı açıklamasında, KKTC'nin kadın ve çocuklara özel sosyal politikalarda Atatürk zamanının dahi çok gerisinde olduğunu belirtti ve “Bir toplumun büyümesinin, dünyaya açılmasının en önemli ayağı kadınların özgürleşmesinden geçiyor. Okuyan, bilen, siyasete giren, iş hayatında çoğalan kadın, o ülkenin yükselmesinin birinci kuralıdır. Bunu taa yüz yıl önce gören Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor ve bıraktığı yerden kadının daha da özgürleşmesi adına mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.” dedi.
Birçok Avrupa ülkesinden önce 1934 yılında bugün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının teslim edildiğini hatırlatan Çeler, kadının özgürleşmesinin önemini yüz yıl önce öngören Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle andı.
1930 yılından itibaren çıkarılan yasalar ile Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesi sürecini aktaran Çeler, “Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün muhteşem öngörüsü, ilericiliği, modern bir Türkiye yaratma arzusu sayesinde, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı; Avrupa’daki İsviçreli kadınlardan 36, Fransız kadınlardan 11, Belçikalı kadınlardan 14 yıl önce teslim edilmiş oldu.” dedi.
-“Ülkemizde son dönemde yaşananlar gelişmek yerine geriye gittiğimizin en büyük göstergesi”
Çeler, “Atatürk’ün kadına verdiği değer yükselerek büyümeliydi ancak Türkiye’de Atatürk zamanında özgürleşmeye başlayan kadın, maalesef son yıllarda gerek iş hayatında gerek siyaset hayatta gerekse yaşam hakkı elinden alınarak değersizleştirilmeye çalışıldı. Ülkemizde ise son dönemde yaşanan kadına şiddet ve kadın cinayetleri vakaları, gelişmek yerine geriye gittiğimizin en büyük göstergesi oldu.” ifadelerini kullandı.