Öğrencinin annesi Nazlı Şimşek, yaşadıkları mağduriyetin 28 Şubat dönemindeki yasakları hatırlattığını belirterek, kızının eğitim hakkının elinden alındığını söyledi.
“YIL 2025 VE BİZ 28 ŞUBAT’I YAŞADIK”
Nazlı Şimşek, kızının yarıyıl tatilinde kendi isteğiyle başörtüsü takmaya karar verdiğini ve tatil sonrası okula bu şekilde gittiğini ifade etti. Ancak birkaç gün sonra okul yönetiminin başörtüsünün okul kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle kızını uyardığını söyledi.
"Maalesef, yıl 2025 ve biz 28 Şubat’ı yaşadık. Çocuğum ayrı, biz ayrı ikna edilmeye çalışıldık. Türlü iftiralara maruz kaldık. Çocuğumuza zorla başörtüsü giydirdiğimiz söylendi. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Kızım kendi iradesiyle örtündü. Ancak, 3 haftadır eğitim alamıyor. Çocuğum eğitiminden geri kalıyor ve bunu yapanlar öğretmenler sendikası. Eğer eğitimciler ve çocuğumun eğitimine bu kadar önem veriyorlarsa onu okula alsınlar."
Şimşek, okul yönetimi ile yaptıkları görüşmelerde kızının başı kapatan bone ile okula devam etmesine izin verildiğini ancak birkaç gün sonra yeniden engellendiğini aktardı.
DİSİPLİN İŞLEMİ BAŞLATILDI
Şimşek, kızının bone ile eğitimine devam ettiği süreçte okul idaresinin disiplin işlemi başlattığını öğrendiklerini söyledi. Kızının okuldan ayrılması için baskı yapıldığını belirten Şimşek, kızına başka bir okul olan Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne gitmesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu ancak kızının okulunu bırakmak istemediğini kaydetti.
"ÇOCUĞUM 3 HAFTADIR OKULA GİDEMİYOR"
Nazlı Şimşek, kızının 3 haftadır okula gidemediğini ve diğer öğrencilerin de mağdur edildiğini belirtti.
"Çocuğum okula geldiği için dersler yapılmıyor, sınavlar erteleniyor, öğretmenler greve gidiyor. Biz de okul önünde bekliyoruz. Daha sonra sizin gördüğünüz görüntüler yaşandı. Biz kaydetmedik, hatta bizim isteğimizin dışında çekildi. Bunun bir suç olduğunu söyledik ama görüntüler yayıldı."
Şimşek, bu süreçte kendilerine "Birilerinin piyonu", "Para alıyorlar" gibi iftiralar atıldığını ve diğer velilerin kızına karşı kışkırtıldığını iddia etti.
“GİDİN BURADAN, BURASI SİZİN DEĞİL”
Kendilerinin hem Türkiye hem de KKTC vatandaşı olduklarını vurgulayan Şimşek, yaşadıkları süreçte "Gidin buradan, burası sizin değil!" gibi sözlere maruz kaldıklarını dile getirdi.
"Biz yıllarımızı verdik buraya. Biz birbirimizden ayrılamayız ki. Onlar benim kardeşlerim. Hepsi benim kardeşlerim. Biz kardeş kardeş yaşıyoruz. Ayrımcılık yapmaya ne gerek var? Sadece çocuğumun okumasını istiyorum. Çocuğumun eğitim hakkının elinden alınmasını istemiyorum. Hayallerinin peşinden koşmasını istiyorum. Ben bir anneyim. Ne diyebilirim ki?"
GKRY’DE BENZER OLAY YAŞANDI AMA ÖĞRENCİ EĞİTİME DEVAM ETTİ
Nazlı Şimşek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) benzer bir olayın yaşandığını ancak Rum Eğitim Bakanlığı’nın öğrenciden özür dileyerek eğitimine devam etmesini sağladığını hatırlattı.
NE OLMUŞTU?
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem ve okul öğretmenleri, 8. sınıf öğrencisinin başörtüsüyle okula girmesine izin vermedi. KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, öğrencinin okula alınması gerektiğini belirtse de okul yönetimi bu kararı reddetti. Olayın görüntüleri sosyal medyada büyük tepki topladı.
