CUMHURBAŞKANI TATAR’DAN TMK ÖĞRENCİLERİNE BÜYÜK BASKI! Bir ülkenin cumhurbaşkanını düşünün ki, halkın çoğunluğu tarafından seçilmiş, ama kısa sürede o makamı ka...
CUMHURBAŞKANI TATAR’DAN TMK ÖĞRENCİLERİNE BÜYÜK BASKI! Bir ülkenin cumhurbaşkanını düşünün ki, halkın çoğunluğu tarafından seçilmiş, ama kısa sürede o makamı kaldıramadığı ve beklentileri karşılayamadığı için hayal kırıklığı oluşturmuştur. ———————- Üstelik baskıcı bir zihniyette, ülkesinin kendi vatandaşlarını ve bazı gazetecileri Türkiye’ye aldırmamayı, bir marifet sanmış ve özellikle Türkiye’ye alınmaması için öncülük yapıp tek, tek insanları fişlemiş. ———————- Aynı cumhurbaşkanı Dış Basın Birliği dönemin Başkanı Rasıh Reşat’ı, kendisini eleştirdiği için görevden aldırmak niyeti ile TC elçiliğine şikayet edip girişimler yapmıştı. Sonrasında yönetim kurulu üyelerine, Rasıh Reşat’ın görevden alınması için telkinde bulunulmuş, hatta Y.K üyeleri, o dönemde ekmek paralarını kazandıkları işlerle ile tehdit edilmişti.. Bu durum da dönemin başkanı Rasıh Reşat’a yönetim kurulu üyeleri tarafından durum anlatılınca, Reşat’da Y.K üyesi arkadaşlarını zorda bırakmamak için görevinden baskıcı zihniyet nedeniyle istifa ettirilmişti! ———————- Aynı cumhurbaşkanı Tatar sözde ülkenin ifade özgürlüğünü savunuyor, fakat diğer bir taraftan da, TMK’da öğrencileriyle, bir araya gelip konuşma yaptığı bir esnada, bir çocuğun bakın çocuğun diyorum, “Ahmet Ünsal’ı görevden alacak mısınız? sorusuna cevap dahi vermiyor. Ve hemen baskıcı bir zihniyetle çocukların soru sorması yasaklanıyor. Fakat kaleye kafa ile topu atmaya çalıştığı bir esnada kaza yapıp yere düşünce, “Varsın olsun, ben yine gençlerle oynayım, yine düşeyim, yine kalkayım” açıklamasında bulunarak ekibi ile algı operasyonu yapıyorlar. ———————— Ülkemizin çocuklarına, evlatlarına dahi, böylesine baskıcı bir zihniyetle yaklaşan, bir bir söylediği, diğerini tutmayan bir cumhurbaşkanı ile karşı karşıya kaldık, ne yazık ki! ——————- baskının karanlık tepesinde, ifade özgürlüğünü resmen katlediliyor. Bizi baskıcı bir zihniyetle aydınlığa değil, karanlığa sürüklemeye çalışan bir zihniyet ve temsilcileri ile baş başa bırakıldık! ——————— Her zaman söylediğim gibi “Her karanlık gecenin bir sabahı vardır” 2025’deki seçimlerde, bu baskıcı zihniyetten kurtulup ülkesini, vatanını ve milletini seven, ifade özgürlüğünü savunan, yeni bir cumhurbaşkanı seçmek için şimdiden gözlerimizi iyi açalım ve bugünleri unutmayalım!