“Türkiye’nin kendi menfaatlerini görebilecek bir ülke olduğunu, akıl vermeye gerek olmadığını” söyledi.
Ertuğruloğlu, gerçek anlamda bir çözümden iki halkın, bunun yanında Türkiye ve Yunanistan’ın faydalanacağının doğru olduğunu ancak muhalefet vekillerinin gerçek anlamda bir çözümden değil sadece bir çözümden bahsettiklerini ve bunun yeterli olmadığını kaydetti.
“Algı yaratıldığı” yönündeki eleştirilere cevap veren Ertuğruloğlu, “Mesnetsiz algı operasyonlarının kimin tarafından yapıldığı ortadadır.” diye konuştu.
Kıbrıs melesinde “sorun” olarak neyin görüldüğünde farklılıklar olduğunu belirten Bakan Ertuğruloğlu, sorunun ne olduğu konusunda mutabakat sağlanmadığı takdirde kürsüde tartışmaya devam edeceklerini söyledi.
Kıbrıs sorununun 2 açıklaması olduğunu, bir tanesinin Kıbrıs Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak kabul görmesi ve bunun Kıbrıs Türklerinin aleyhine kullanılıyor olması, diğerinin ise Rum tarafının dünyaya yaydığı propaganda olduğunu kaydeden Bakan Ertuğruloğlu, bu sorunlar kapsamında Rumlarla nasıl müzakere edilmesinin beklendiğini sordu.
“Rumlara karşı dik duruş sergiliyorsak suç bizim mi? Bunu algılamakta zorlanıyorum.” diyen Ertuğruloğlu, “Dünya Rum’u Kıbrıs Cumhuriyeti olarak gördüğü sürece, siz 60 yıl değil 600 sene daha devam etseniz bir netice elde edemezsiniz.” diye konuştu. Bakan Ertuğruloğlu “Rum tarafının ‘at koşturmasının’ müzakerelerle ilgili olduğuna yönelik açıklamaların 'yanlış bilgilendirme' olduğunu" kaydetti.
“Çözüm istemek herkesin talebidir. Ama neyin çözümü; hangi çözüm?” diye soran Ertuğruloğlu, GKRY liderlerinin tutumlarında herhangi bir değişiklik olmadığını belirtti; hiçbirinin Kıbrıs Türk halkının haklı davasına, egemenliğine ve eşitliğine saygı göstermediğini söyledi.
Bakan Ertuğruloğlu, Rum tarafının Kıbrıs Türkü’nü kendisine eşit görmediğini, adayı bir Helen adası olarak görmeye devam ettiğini kaydederek, muhalefet vekillerinin konuşmalarındaki eleştirileri kabul etmediğini belirtti.
Rumların Cenevre’deki toplantıyı Crans Montana’nın devamı olarak sürdürmek isteyeceğini; ancak Kıbrıs Türk tarafının buna izin vermeyeceğini, iki komşu devletin iş birliklerini konuşmak için oraya gideceğini kaydeden Ertuğruloğlu, “Gerekirse suçlanalım. Biz yanlış bir şey yapmıyoruz.” dedi.
Adada “federasyon” konusunun ortadan kalktığının ifade edildiği ve egemen eşitliğin vurgulandığı Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlarına, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ve temaslarda yapılan açıklamalara işaret eden Ertuğruloğlu, KKTC’nin bu kapsamda anavatan Türkiye ile yürümeye devam edeceğini belirtti.
-Toros
Bakan Ertuğruloğlu'nun ardından yeniden söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros ise, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türkler ve Rumlar tarafından imzalanan ortak bir devlet olduğunu vurguladı.
Çatışmalar sonucunda Kıbrıs Türk toplumunun ortak olduğunu bu devletten silah zoruyla dışlanmış olduğunu hatırlatan Toros, “Durum böyleyken Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti olarak dünyaca tanınmış olmasını Kıbrıs Sorununun tarifi olarak lanse etmek gerçekleri hasıraltı etmektir.” dedi.
Toros, "Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası"nın 100’ün üzerinde maddesinin ihlal edildiği gerçeğine dayanılarak Kıbrıslı Türklerin kendi ülkesinde ve devletindeki yerini yeniden almak istemesinin içerisinde bulunulan durumu yansıtan gerçek bir tasvir olduğunu savunarak, bunun garantör ülkelerin imzasını taşıyan BM kararıyla tescil edildiğini söyledi.