KIBRIS

Güler: "Kıbrıs Meselesinde İki Ayrı Devlet Gerçeğiyle Hareket Edilmelidir"

TC Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, olmazsa olmaz bir husustur" dedi.

Güler, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında Kıbrıs konusuna da değindi. Bakan Güler, Kıbrıs konusunda ise artık tek ve kesin çözümün uluslararası kamuoyunda da açıkça dile getirilmeye başlandığı gibi Ada'da iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğu gerçeğiyle hareket etmek olduğunu vurguladı.

Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde bir an önce çözüme kavuşturulmasının öncelikli olduğunu belirten Güler, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda  Muhataplarımızı artık; miadı dolmuş, statükocu ve provokatif söylemleri bir kenara bırakarak konuya tarihi ve mevcut gerçeklere uygun, makul ve mantıklı bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz. Milli meselemiz olan bu konuda, Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye; garanti ve İttifak Antlaşmaları doğrultusunda Ada'nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz."

- "Yapıcı tavrın karşılık bulmasını memnuniyetle karşılıyoruz"

"Ülkemizde meydana gelen büyük deprem felaketi sonrası yapılan ziyaret ve görüşmeler sonucunda, komşumuz Yunanistan ile ilişkilerimizde olumlu bir dönem yaşıyoruz." diyen Güler, Yunanistan ile gelişen bu olumlu havanın devamına yönelik gayretleri, üst düzey görüşmeler ve icra ettikleri toplantılarla sürdürdüklerini belirtti. Güler, şöyle konuştu:

"Amacımız; Ege ve Doğu Akdeniz'deki sorunlarımızı uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaktır. Bununla birlikte barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli hak ve menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi de her zaman ifade ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın, 7 Aralık'taki Atina ziyaretleri kapsamında muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde, ortaya koyduğumuz yapıcı tavrın karşılık bulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. İki ülke arasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz."

- "Kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik önemli bir fırsat kapısı açılmıştır"

Azerbaycan'ın, yıllarca işgal altındaki öz toprağı olan Karabağ'ı; "Vatan Harekatı"nı icra ederek işgalden kurtarmasına, geçtiğimiz aylarda da bölgedeki egemenliğini tam anlamıyla tesis etmek için "Anti-Terör Operasyonu"nu başarıyla icra etmesine büyük bir memnuniyetle şahit olduklarını vurgulayan Güler, "Artık, Azerbaycan ve Ermenistan arasında, kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik önemli bir fırsat kapısı açılmıştır. Ermenistan’ın da bunun bilincinde olarak hareket etmesi; başkalarıyla değil, komşularıyla işbirliğine yönelik bir tutum sergilemesi samimi temennimizdir." diye konuştu.

- "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, beraber çalıştığı ülkelerden çok olumlu geri dönüşler almaktadır"

Türkiye'nin amacının, toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış, barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan "tek ve birleşik Libya'nın oluşumuna katkıda bulunmak" olduğunu vurgulayan Güler, Libya'da barış, huzur ve güven ortamının oluşması için destek vermeye devam edeceklerini belirtti.

Bakan Güler, NATO'nun etkin ve saygın bir üyesi olan Türkiye'nin, ittifaktaki görev ve sorumluklarını eksiksiz yerine getirdiğine işaret etti.

Balkanlar'daki en büyük NATO Misyonu Kosova Gücü (KFOR) Komutanlığını Türkiye'nin devraldığını hatırlatan Güler, bu görevi de başarıyla sürdürdüklerini söyledi.

Yaşar Güler, Hava Kuvvetlerinin, NATO Hava Polisliği görevleri kapsamında 1 Aralık'ta Romanya'da konuşlandığını ve 4 ay süreyle bölgede görev yapacağını ifade ederek, "NATO nezdinde aldığı tüm görevlerde sergilediği profesyonel yaklaşımı, yapıcı tutumu ve muharebe sahasındaki tecrübesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, beraber çalıştığı ülkelerden çok olumlu geri dönüşler almaktadır." dedi.

Rusya-Ukrayna Savaşını anımsatan Güler, krize çözüm bulabilmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde gayret edildiğini aktardı.

"Türkiye olarak Karadeniz'de gerginliği azaltan ve dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesini dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz ve uygulamakta da kararlıyız." diyen Güler, Karadeniz Tahıl Anlaşmasının, yeniden aktif hale gelmesi için girişimleri sürdürmeye devam ettiklerini bildirdi.

- "225 tondan fazla sağlık ve insani yardım malzemesi bölgeye ulaştırılmıştır"

Türkiye'nin, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'ye gönderdiği yardımların Mısır'a ulaştırıldığını anlatan Güler, "Bugüne kadar, Hava Kuvvetlerimize ait 12 uçakla, 225 tondan fazla sağlık ve insani yardım malzemesi bölgeye ulaştırılmıştır. 2 sivil gemi ile de 2 bin 162 ton yardım malzemesi taşınmıştır. Yine çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan Gazzeli kardeşlerimizden askeri uçaklarımızla Türkiye'ye getirilen hasta sayısı 317'ye ulaşmıştır." bilgisini paylaştı.

Yaşar Güler, Gazze'de kadınlara, çocuklara, camilere ve hastanelere yapılanların, vahşet ve savaş suçu olduğunu, sınır tanımayan eylemlerin, insanlık vicdanını sızlattığını, bölge ve dünya barışını zehirlediğini belirtti.

Bakan Güler, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ile Pençe Serisi Harekatlar ve diğer operasyonlar ile bölücü terör örgütünün yurt içinde bitme noktasına getirildiğini, sınır ötesinden Türkiye'ye yönelik saldırıların bertaraf edildiğini, sınırlarda kurulmak istenen terör koridorunun parçalandığını vurguladı. Güler, "Ülkemizin ve milletimizin güvenliği için tüm terör örgütlerine karşı verilen bu mücadelede destansı başarılar kazanan kahraman Mehmetçiğimiz, başarılarına her geçen gün yenilerini eklemektedir. Bu kapsamda bu yılın başından itibaren 2 bin 67 terörist etkisiz hale getirilmiştir." dedi.