TÜRKİYE

Uzay macerası Bahçeli'yi heyecanlandırdı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Dünyayı Türkçe okumanın yanında artık uzaya da Türkçe bakmanın vakti gelmiştir. O vakit Türk devrinde, Türkiye Yüzyılı’nda tecessüm edecektir.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye düşmanlarının tadilatından geçip kaynağıyla bağlarını koparan muhalefet partilerinin akıntıya kapılan kütük misali sığ ve kısır bir polemik gündeminde sürüklenmeleri, seçenek ve ümit olmaktan çıktıklarının bize göre çarpıcı göstergesidir." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, tarihe bakmadan, tecrübeye bağlanmadan, tedbir ve temkinle bağlantı kurmadan atılacak her adımın, yapılacak her hamlenin kuşaklar arasında kopukluklar yaratacağını düşündüğünü söyledi.

MHP'nin 55'inci kuruluş yıl dönümünü ilk günkü azim ve kararlılık, bitmeyen onur ve gururla hem andığını hem de kutladığını belirten Bahçeli, Türk milliyetçiliğinin köklü bir vizyonla üç hilal çatısı altında toplumsallaşıp milletin gönlüne tıpkı bir cemre gibi düşmesinin sadece Türk siyasetini değil, bölge ve dünya siyasetini de farklı cephelerden etkilediğini ifade etti.

Bahçeli, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin 9 Şubat 1969 Adana Kongresi'nde MHP'ye dönüşmesinin, tekleyen ve tıkanan demokrasi hayatına yeni bir nefes, bunalan, milli ve manevi toparlanışın özlemini çeken halka yepyeni bir fırsat sunduğunu vurguladı.

"Dik baş, tok karın, mutlu yarın" diyerek haklı mücadelelerini sürdürdüklerini, "Biz bu vatanı, bu ülkeyi karşılıksız sevdik" diyerek fedakar ve vefakar tavırlarını ibra ettiklerini ifade eden Bahçeli, "24 yıl önce 'Yüzyılla Sözleşme' yaparken Türk devrinin, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın hayalini kurduk. 55 uzun yıl boyunca ihanetlerle yolumuzu kesmek istediler, başarılı olamadılar. Envaiçeşit yöntemlerle saldırıya geçtiler, sonuç çıkmadı. Aramızdan devşirdikleriyle karşımıza geçtiler, hesapları tutmadı. Tuzak kurdular, iftira attılar, karalama yaptılar, şükürler olsun ki hayalleri kabusa döndü." dedi.

Davalarının kutlu, ulu ve dualı olduğunu belirten Bahçeli, menfur ve melun emel sahiplerinin şer planlarının sonsuza kadar ademe mahkum olduğunun altını çizdi.

"Hiçbir hıyanete boyun eğmeyeceğiz"

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Hakkın ve halkın davasını sekteye uğratacak bir alçak henüz doğmamış, doğması da beklenmemelidir. Ezkaza bizim düştüğümüz yer bile hain niyet sahiplerinin çıktığı yerden çok daha yüksektir.

Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey'in iki emaneti olan MHP ve Ülkü Ocakları, Allah'a hamdolsun onca mütecaviz operasyona rağmen dimdik ayaktadır, bilinsin ki, kıyamete kadar da yaşayacaktır. Karşımıza çıkan fitnecilerin azı dişini de ya sökeceğiz ya da kıracağız. Aziz ülkücü şehitlerimize mahcup olmayacağız. Hiçbir hıyanete boyun eğmeyeceğiz. Ülkücü doğduk, ülkücü yaşadık, ecel kapımızı çaldığında da can emanetini inşallah ülkücü olarak teslim edeceğiz."

Bahçeli, merhum MHP'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'e ve ülkücü şehitlere rahmet dileyerek, 55 yıl içinde MHP'nin başarısı için samimiyetle ter döken, emek veren, mücadele eden dava arkadaşlarına teşekkür etti.

Bahçeli, MHP'nin 55 yıldır gücünü milletinden alan siyasal düşüncenin savunucusu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın 3 haftalık uzay görevinden 9 Şubat'ta döndüğünü anımsatan Bahçeli, şunları söyledi:

"Alper Gezeravcı kardeşimizle övünmemiz, bu konuda müşterek milli hissiyatla göğsümüzün kabarması millet olma halinin mümtaz bir sonucudur. Alper Gezeravcı kardeşimize 'vatanına hoş geldin' diyor, daha nice Türk çocuklarının gelecekte uzaya çıkmalarını diliyorum. Hayal ettiğimiz her şeyin vakti saati geldiğinde gerçeğe dönüşeceğine inanıyorum. Alper Gezeravcı kardeşimiz altı çizilmesi gereken şu sözleri aynısıyla bizim de kanaatimizdir, 'Bugüne kadar eksik olan tek şeyimiz damarlarımızdaki asil kanın potansiyelinin farkında olamayışımızdır'. Nitekim muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur ve bu mevcudiyet bizi yeni istikameti uzay olan Kızılelma'nın izinden taşıyarak muhakkak İ'la-yi Kelimetullah'a ulaştıracaktır."

"Uzaya da Türkçe bakmanın, kavramanın vakti gelmiştir"

Bahçeli, merhum Ziya Gökalp'in, "Ağla çoban ağla, ovan kalmadı, gözyaşı dök bülbül, yuvan kalmadı" şiirindeki dönemin yaygın umutsuzluğunun yürekli milli mücadele kahramanlarıyla aşıldığını, gelinen bugünkü aşamada Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılda dev gibi başını yukarı kaldırdığını söyledi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Pergelin sert ve kalıcı ayağı Ankara'da, hareketli ayağı da muhtelif zaman ve coğrafyalarla birlikte uzayı da kapsamına almıştır. Dünyayı Türkçe okumanın yanında artık uzaya da Türkçe bakmanın, Türkçe kavramanın, Türkçe yaklaşmanın vakti merhunu gelmiştir. O vakit Türk devrinde, Türkiye Yüzyılı'nda tecessüm edecektir. Bugünün yağlı boyası yarınların paha biçilmez bir tablosudur. Bugünün taşı yarınların heykeli, binası, göz alıcı mimarisidir. Bugünün mürekkebi yarının zekayı kibarlaştıran nadide kitaplarıdır. Bugünün Türk insanı da yarınların muhteşem bir fecri, muzaffer bir simasıdır. Bizim anlayışımıza göre Türkçülük, Türk milletini yükseltmekse eğer, ki öyledir, o halde yüksekliğin ve yükselişin eşiği ve bunu durduracak bir engeli yoktur."

"Gelecek Türkiye'nindir, gelen Türk asrıdır"

Prof. Dr. Osman Turan'ın "Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi" eserine değinen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"MHP için cihan hakimiyetinin yanı sıra uzay hakimiyeti mefkuresinin de perdesi açılmıştır. Bu mefkureyi keskin zeka, hızlı sezgi, güçlü idrak ve irade sahibi Müslüman Türk milleti sahiplenecek ve tıpkı bir bayrak gibi taşıyacaktır. Türk ve Türkiye Yüzyılı barış ve huzur içinde yaşamanın, yüksek hedefleri milli birlik ve kardeşlikle yakalamanın muazzam imkanlarıyla doludur. Yeter ki, ağızları palavra ambarından, vapur bacasından ibaret olanlara kulak asmayalım. Yeter ki, aşağılık kompleksine kapılan, ülkesini ve insanını küçük gören, korku tacirliğine soyunan, çağın öznesi olmak yerine piyonluğuna talip olanları hayatımızdan çekip çıkaralım. Yeter ki, inanalım, itimat edelim, itina gösterelim, başarıdan başarıya koşmak için ışık hızıyla çalışalım."

Başarmanın sınırının, mücadelenin sonunun bulunmadığını vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:

"Gelecek Türkiye'nindir, gelen Türk asrıdır. Türk milleti yeni yüzyılda, yeryüzüyle gökyüzü arasında artacak ve kızışacak rekabete stratejik ve tarihi müktesebatıyla aktif olarak katılacak, her alanda ve her sahada 'ben de varım' diyecektir. Tereddüt geçirdiğimiz anda önümüzün kesilmesi mukadderdir. Tenakuza düşmemiz halinde mevcudu kaybetmemiz mutlaktır. Üzerinde yaşadığımız vatan coğrafyasının jeopolitiği, süzülerek damıtılan jeokültürel tecrübeler tereddüt ve tenakuzun hangi feci akıbetleri tetikleyeceğini çok söze hacet bırakmadan ihsas ve işaret etmektedir. İçe kapanırsak, birbirimize düşersek, kardeşçe yaşamak yerine kutuplaşıp kavgayı tercih edersek, dahası çağın gelişmelerini yorumlamakta geç kalırsak, uyarıyorum ki, çok ağır bedeller ödememiz kaçınılmazdır. Allah muhafaza, merhum Mithat Cemal Kuntay'ın 'Üç İstanbul' isimli romanında dile getirilen, 'Ölü vatanına gömülmüyor, diri vatanına basamıyor' tespiti tezahür edebilecektir. Aslına bakarsanız içi dışı fitne kazanı gibi kaynayıp fokurdayan çarpık siyasi zihniyetlerin arzusu da budur.

MHP'nin medeniyet tasarımı, millet tarif ve tahlili malum siyasi partilerin anlayıp açıklamayacağı kadar derin ve muhtevalıdır. Türkiye düşmanlarının tadilatından geçip kaynağıyla bağlarını koparan muhalefet partilerinin akıntıya kapılan kütük misali sığ ve kısır bir polemik gündeminde sürüklenmeleri, seçenek ve ümit olmaktan çıktıklarının bize göre çarpıcı göstergesidir."