KKTC’nin dört bir yanında yaşanan çöküşü devlet kurumları, özel sektör ve ticarette de görmek mümkün! Erozyon sadece toprakta olmuyor, ahlakta, yönetimde ve iş dünyasında da hızla ilerliyor!
Rüşvet, talan, usulsüzlük ve organize yolsuzluk düzeni KKTC’yi çürütüyor
Bugün rüşvetin, adam kayırmacılığın, usulsüz ihalelerin sıradanlaştığı, devletin ve özel sektörün iç içe geçtiği, hukuk ve denetim mekanizmalarının neredeyse işlemez hale geldiği bir düzenin içinde yaşıyoruz!
KKTC, tarihinin en büyük yozlaşma dönemlerinden birini yaşıyor.
Bazı sigorta şirketleri ile belirli kaportacıların, araç tamiri ve hasar ödemeleri üzerinden sistemli bir şekilde sigorta şirketlerinin yöneticileri ile birlikte soyduğunu biliyoruz.
İşleyiş gayet basit:
Aracın hasarı olduğundan büyük gösteriliyor, şişirilmiş raporlarla araç sürücüsünün haberi olmadan kaportacı gereğinden fazla ödeme alıyor. Konu ile ilgili belgelere ve raporlara gazeteniz Kıbrıs Gerçek ulaştı!
Çok yakında tüm detayları
Gazeteniz Kıbrıs Gerçek’in manşetinden okuyacaksınız!
Bir diğer dolandırma şekli de bazı araçlara kasten zarar verildiği iddia edilerek sigortadan para alınıyor.
İşte organize çetenin operasyon ağı ve işleyişi!
Kaportacılar ve eksperler sigorta şirketleriyle organize şekilde çalışıyor, sahte hasar tespit raporları düzenleniyor.
Bu düzene ayak uydurmayan sigorta şirketleri zarara uğratılıyor, piyasadan silinmeye çalışılıyor. İşin daha da kötüsü, bu düzenin birçok sigortacı tarafından bilindiği ama kimsenin üzerine gitmediği gerçeği.
*
Dolandırıcılık ve rüşvet düzeninin devlet ayağında daha büyük vurgun ve yolsuzluklar, devletle bağlantılı sigorta şirketleri aracılığı ile yapılıyor! Orada da işler farklı değil! İhale yapılmadan adrese teslim yüzbinlerce Euro fazla gösterilerek verilen işlerin kirli elleri, sigorta şirketini zarara uğratarak işler üzerinden para çalıyor ve haksız kazanç elde ediyorlar!
Tespit ettiğimiz bu üst düzey yönetici, ustasından aldığı talimatlarla birlikte büyük bir yolsuzluk ağı kurmuş durumda.
Kimsenin haberi olmadığını zannederek, kapalı kapılar arkasından rüşvetler ve komisyonları bölüşüyorlar!
Şirket adına yapılan alımlarda faturalar şişiriliyor, fark cebine atılıyor!
Şirketin kaynakları, kişisel menfaatler için kullanılıyor!
Bu kişi şu an görevde mi? Evet.
Peki şirket bunu bilmiyor mu? Biliyor.
Ama sistemden en tepedekinden en aşağıya kadar herkes beslendiği için kimse sesini çıkarmıyor! Kimse hesap sormuyor!
Yakın zamanda belgeler ve bilgilerle Kıbrıs Gerçek’in manşetinden Mali Polise çağrıda bulunacağız!
*
Bu kadar açık yolsuzluk dönerken, halkın sorması gereken en önemli soru şunlar;
Denetim mekanizmaları nerede?
Yargı ne yapıyor?
Sigortacılar Birliği neden sessiz?
Neden içerideki rüşvet çarkı temizlenmiyor?
Çünkü sistem bozuk!
Çünkü herkes bir şekilde birbirine dokunan bu ağın içinde!
Herkes birilerini kolluyor! Her yolsuzluk “bana dokunmazsa” mantığıyla görmezden geliniyor!
*
Bu düzen böyle devam ederse KKTC’nin ekonomik çöküşü hızlanacak!
Rüşvet ve talanın normalleştiği bir ülkede yatırım olmaz, güven olmaz, adalet olmaz.!
Halkın talepleri yerine, çıkar gruplarının istekleri karşılanmaya devam eder.
Bu yozlaşmayı durdurmanın tek yolu, hesap soran bir toplum yaratmaktan geçiyor. Çürümenin sistematik olduğu bir düzende, yargının bağımsız çalışması, denetim mekanizmalarının devreye girmesi ve halkın korkmadan konuşması gerekiyor.
Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede sistemi düzeltecek olan yine halkın kendi mücadelesidir!
Çünkü erozyon artık her yerde, ahlak dahi fazlasıyla erozyona uğramış durumda!