Bazen gerçekten aklım bazı şeyleri almakta zorlanıyor!
Özellikle siyasetimizin, aynı şeyleri sürekli tekrarlayıp farklı sonuç elde etme çabası beni çıldırtıyor!
Bu alanda “Loser” isimler var, her çalıştıkları siyasiyi dibe çeken!
Her çalıştıkları siyasi partiyi başarısızlığa sürükleyen!
Ve hatta, her dönemde birden fazla kesimle çalışıp, her kesimi idare etmeye çalışan! 
Jöleli Özdemir kardeşimiz de bu isimlerin başında geliyor…

*

Geçmişte çalıştığı partiyi hükümetten eden.
Çalıştığı başbakan ve cumhurbaşkanlarına seçim kaybettiren.
Çalıştığı siyasilere verdiği akıllarla onları halkın gözünden değersizleştiren Jöleli, kendini tıpkı Tavuri gibi, olmadığı bir insan olarak pazarlıyor!
Siyasete, siyasetçiye ve halka tepeden bakan Joleli’nin esas hedefi ise milletvekili olabilmek!
Ancak kimse tarafından sevilmeyen bu zat, yapılan anketlerde ismi olmamasına rağmen anket sahiplerini tehdit ederek ismini anketlerde en üst sıralara koydurtacak kadar da hırslı!
Her seçim dönemi milyonlarla oynayan ve birçok seçim bütçesinin dörtte üçünü cebine atan Joleli’nin bu aç gözcülüğü yüzünden,
hatırlayınız bir siyasi partimizde ortadan kaybolan paralar gündem olmuş, hatta bu konuda dönemin parti başkanı sorgulanmıştı.

*

Tüm bunları sadece ben görmüyorum, tüm meslektaşlarım da bu yaşanılanları biliyor.
Aynı şekilde tüm siyasiler de!
Bugün kalkıp “şu yetkilinin en zayıf yanı nedir” diye sorunuz, istisnasız herkes “etrafındaki bazı kişiler” demezse ben bu kalemimi kırarım!
Peki, bu gerçek ortadayken, Jöleli ve onun gibiler nasıl oluyor da hala kendilerine en üst makamların yancısı olarak yer bulabiliyor!
İşte bu da siyasetçilerin başarısızlığı!
Aynı şeyleri tekrarlayıp farklı sonuç elde edeceklerini sanıyorlar!
Veya jölelinin karizmasına yenik düşüyorlar!
Bir küçük uyarı; jöle stoku tükenmek üzere!