Aykırı insanları severim.
Açık sözlü olurlar.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya da bu isimlerden birisidir.
Düşüncelerine önem verir, birçok zaman söylediğini ve yazdığını dikkate alarak onu anlamaya çalışırım.
Fakat sürekli bir şekilde sınırının nerede bittiğini unutması da beni oldukça rahatsız eder.

****

Fikire, fikirle…
Söze, sözle…
Düşünceye, düşünceyle karşılık verilmeli!
Çünkü geriye kalan tüm çözümlerin hepsinin adresi yargıdır.
Geçmişte mecliste halkın genelini rencide edici söylemlerde bulundu, eyvallah dedik.
Oturduğu yerden kürsüde konuşan vekillere hakaret etti, ona da bir şekilde eyvallah dedik.
Ancak bugün Ziya Öztürkler’e fırlattığı su, aslında halkın kendisine olan sabrın,
taşan damlacıklarıydı. 
Halkın Doğuş Derya’ya olan sabırlı duruşu,
kendisi tarafından bugün bitirilmiştir.

****

Bakınız, diğer CTP’li vekillerin takındığı tutum tartışılır, kimine göre ‘doğru’, kimine göre ‘yanlış’ 
Derya’nın yaptığı şiddetin tartışması olmaz!
Gerçekten yeter!!!
Meclis başkanlığı seçimi size göre geçersizse, buyurunuz eğer kabul ederse Anayasa Mahkemesi işte orada.
Niye gitmiyorsunuz kardeşim?
Rezillik çıkarmak yerine niye yargıdan yardım talep etmiyorsunuz?
Çünkü kaosun size puan kazandırdığını sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
Kıbrıs Türk Halkı, sınırları ve çizgileri olan bir halktır.
Böyle bir terbiyesizliğe asla müsaade etmez.

***

İnanıyorum ve hatta eminim ki, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, Doğuş Derya’nın şiddetini tasvip etmiyordur.
Sebep her ne olursa olsun, hiç kimsenin kimseye şiddet uygulama hakkı olamaz hocam!!!
Lütfen çıkın ve kendi vekiliniz ile ilgili gereğini yapınız.
Bu ayıbı olgunlukla kapatınız.
Çünkü bugün mecliste yaşananlardan dolayı sizler adına bizler utandık!