Ülkemizde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Volkan Konak'ın fenalaşıp yere düştüğünün görüldüğü videolarda, etrafına onlarca insanın toplandığı ve bir çoğunun sadece merakla seyrettiği dikkatimizi çekmişti.
Akabinde ambulans ekiplerinin olay yerine geldiği anların videosunu izlediğimizde ise, o anlarda olay yerinde "ex" olmuş yani ölmüş olabileceğini ilk etapta düşündüm, çünkü ekipler inanılmaz ağır, hantal hareket ediyorlardı. O kadar rahattılar ki bize bunu düşündürdüler.
Üstelik ambulans olay yerine 54 dakika sonra gelmiş. Olay yerinde bulunan doktorların müdahale ettiğinden söz ediliyor.
Eğer ki oradakiler doktor iseydi, fenalaşan ve kriz geçiren insanın başında toplanan ve hava almasını engelleyen onlarca meraklı kalabalığı niye uyarmadılar ki?
Ambulans gelene kadar sessiz, sakin, dingin, hava alabileceği bir ortam niye yaratılmadı?
O meraklı kalabalığın başına toplandığını gördüğümüz anda tuhafıma gitmişti.
Doktor olan insan kalp krizi geçiren kişinin etrafının boşaltılmasını sağlamaz mı?
İlk andan fiyasko!
Akabinde yüzlerce insanın bulunduğu bir konser yerinde ambulans bulunmaması daha da büyük bir fiyasko!
Üstüne üstlük ambulansın 54 dakika sonra gelmesi zaten kalp krizi geçiren bir kişi için skandal niteliğinde.
Orada bulunan onca araç, onca insan, onca ekip ve dakikaların önemli olduğu kalp krizi vakasında oturup beklediler; ellerinden ayaklardan kapıp hastaneye koşup götürmemeleri ve durup izlemeleri başlı başına bir fiyasko.
54 dakika sonra gelen hızır servis ekibinin de videodan izlediğimize göre orada ağır hantal hareket etmesi, hiçbir şekilde acele etmediklerinin görülmesi ise sözün bittiği yer.
Belli ki bariz bir kalp sorunu yoktu ki ailesi ölümünün araştırılmasını istiyor. Dolayısıyla Ünlü Sanatçı'yı KKTC'nin sağlık sistemsizliği öldürdü.
Ülkemizde yeni doğmuş bebeklerin ölümlerine neden olan bir Sağlık Bakanı, halen görevde tutulursa, elbette ki sanatçının da ölümüne neden olacaktı. Bir gün hepimizin ölümüne neden olacaklar.
Volkan Konak'ın ölümüne neden olan tedbirsizlik ve 112 hızır müdahalesindeki ihmal, ne yazık ki ne ilktir ne de son olacaktır.