SARAYDA AVCI’YI KURTARMA ZİRVESİ “Sarayda YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’yı kurtarma zirvesi” yapıldığı doğru mu? Konu zirvede Avcı’nın kendisini yazan gazeteleri ma...
SARAYDA AVCI’YI KURTARMA ZİRVESİ “Sarayda YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’yı kurtarma zirvesi” yapıldığı doğru mu? Konu zirvede Avcı’nın kendisini yazan gazeteleri masaya koyduğunu biliyoruz. En çok da tabiki gazetemiz Kıbrıs Gerçek’in manşetlerini açmakla bitiremedi! Zirveye katılanlara bizi şikayet ediyor Turgay Bey! Başta Cumhurbaşkanı ile üst düzey bir yöneticiye ve yanındakilere diplomasının gerçek olduğunu söyleyen Avcı, kamuoyunda özellikle DAÜ’den aldığı diplomasını açıkça gösteremiyor! Ne kadar ilginç değil mi? Oysa haftalardır kendisine diplomalarını açıklaması gerektiği çağrısında bulunan siyasi parti milletvekilileri bunu defalarca meclis kürsüsünden yaptılar! Ancak YÖDAK’ın itibarını yerle bir eden Avcı, DAÜ’den aldığını iddia ettiği diplomalarını şeffaf bir şekilde göstermekten kaçmaya devam ediyor! İşte zirvenin gündemi buydu! Aynı zirvede kimi nasıl arayıp da olayı bastırabilirler diye görev paylaşımı dahi yapıldı mı? “Sen şunu ara mecliste konuşmasın diye rica et”, “ben diğerlerini arayıp tanıdığımız yerlere rica edeyim” falan gibi… Aynen öyle bir ortamsa vay halimize! Avcı’nın hakkında bu kadar şaibe varken, Tatar’ın ısrarla ve kati suretle kendisini siper etmesinin sebebi de tabii daha da büyük merak konusu olmuş durumda! Hatta hızını alamayan Tatar, katıldığı bir programda bir an cumhurbaşkanı olduğunu unutup, kendini YÖDAK Yönetim Kurulu’nun yerine koyarak “Ben baktım gördüm diploması tamamdır ” demişti! Bu ne aşk Sayın Tatar? Doğrusu merak ediyorum, Avcı ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın aralarında ne gibi bir ilişki var? Dosyalara varana kadar rapor ve bulgu varken, memleket sallanırken, bu yaşanılanlar Cumhurbaşkanının umrunda değil. Malumunuz durum böyle olunca polisin görevi ve tanımı olan bir suçla karşılaşıldığı zaman suça el koymak, önlemek, sanık ve delilleri tespit etmek ve güvenliği sağlalayan bir kurum olan ve insanların güvenebileceği ilk şikayet makamı olan yere, Prof Dr Mehmet Hasgüler gidip 48 sayfalık raporu ve 5 sayfa ifade verdi. Hani en azından polis soruşturması sonrası daha net bişeyler çıkar dedik ama olaya bakar mısınız? Polisten beklenildiği gibi ya da söylenilen gibi iç açıcı olmadığı bilgisine ulaştım. Beyrut Amerikan Üniversitesinden aldığı “Diploma teyide muhtaç”yazdığı doğru mu? masada polis raporunu okuyan “zat” raporun “Teyide Muhtaç” kısmını okumadığı doğru mu? Neden açıklamıyorlar? Nereden talimat geldi? Raporda ne var? Yoksa Serhat Akpınar’ın üst akıl dediği kişi mi devrede? Tık yok.. “Sin da gulle geçsin” demekten usanmadınız biliyorum! Çünkü yapacak başka bir şeyiniz yok! Devletin başı dediğimiz makamın haline bak! Çok yazık! Zamanında UBP’den bir gece istifa edip ÖRP’yi kuran ve adı o dönemde skandallarla anılan, kendi partisini bir gecede satan Avcı için! Artık en çok merak edilen konun Avcı’nın DAÜ diplomasını ve Beyrut Amerikan Üniversitesi diplomasını ısrarla Yödak YÖDAK Yönetim Kurulu’na diğer profesörler gibi sunmamasının yanı sıra, Tatar ile Avcı arasındaki ilişki oldu sanırım! Ha bir de üst akıl! Neyse istediğiniz yeri arayın! Biz doğruyu aramaya devam edeceğiz!