Aylardır Turgay Avcı’nın, YÖDAK gibi çok önemli bir kurumun başına yakışmadığını yazıyoruz.
Bu şahsın usulsüz işler yaptığını, yüksek eğitime zarar verdiğini ve o koltuktan gitmesi gerektiğini manşete çekiyoruz.
Fakat bu süreçte 1-2 kişi dışında kimse bu konuda bize destek vermedi hatta köstek oldu!
Bazı kalemşörler Avcı’yı memleketin en temiz insanı ilan etti!
Hatta bu süreçte Avcı bize dava bile açtı!
Önemli olan bir insan hakkında bir olay ortaya çıkıp o olay sonrası gücünü kaybeden insan için yazı yazmak değildir!

*

Güç o kişinin elindeyken yanlışlarını yazıp gerçekleri haber yapabilmektir erdem olan!
Biz bunu yaptık!
Sonuç ortada…
Artık sona gelindi!
O meşhur pastişlerin adresinin Avcı’nın kızının düğünü olduğu ortaya çıktı!
Dahası da var!
Fakat bir güç ısrar ve inatla bu adamı sonuna kadar adaletten kaçırmaya çalışıyor!
Peki nereye kadar?
Avcı, sadece kendini değil, yanlış adımlarıyla aile bireylerini de bu çamurun içerisine çekti!
Belki bugün belki de yarın bilemiyorum ama gazete manşetlerini Avcı’nın süsleyeceği vakit geldi dayandı!

*

Elbette yaptığımız haberlerin ve ortaya koyduğumuz iddia ile belgelerin gerçekliğinin ortaya çıkması gurur verici ancak bu konuda geç adım atılması ve yüksek öğretimin bu kadar zaman bile isteye zarar görmesi üzücü!
Arşiv, tarih demektir!
Tarih asla unutmaz, bizim de arşivlerimiz tarihimiz!
Sorumlu haberciliğin gereğini yaptık…
Sıra polis ile yargımızda!
Kim bu ülkenin ve bu halkın kanını emmişse cezasını çekmeli!